Meltem Televizyonu'nda yaklaşık beş yıl boyunca yaptığımız "Ozanlarımız" programı vesilesi ile biraz daha yakından tanıdığımız bu geleneğe ilgimiz sürüyor. Programı bıraktıktan sonra her ne kadar aşıklarımız bizi unuttularsa da kültürümüzün çok önemli bir parçası olduğuna inandığımız bu geleneğin hatırı için biz onları unutmuyoruz, her fırsatta yadediyoruz.
Şiirden, özellikle aşıkların irticalen söyledikleri şiirden söz ettiğimiz, örnekler sunduğumuz yazılarımızın daha çok okunduğunu, ısrarla aranıp arşivlendiğini gelen okuyucu telefonlarından, mektuplarından anlıyoruz. "Söz"ün, insanımız nezdinde önemini sürdürdüğüne şahit olunca gelecek adına seviniyor, umutlanıyoruz.
Bu kadar gürültü, şamata, kargaşa, tangır-tungur teneke sesi arasında söze dikkat eden, ehemmiyet veren okurlarımız bizi bu konularda yazmaya teşvik ediyor.
Geçtiğimiz Salı günkü yazımızın sonunda yer verdiğimiz Reyhani-Mevlüt İhsani karşılaşması üzerine bir çok telefon aldım, sadece birisini sizlerle paylaşmak istiyorum. Değerli okurumuz diyor ki, "Memleketin hali ortada, kriz üstüne kriz, zam üstüne zam. Bu şartlarda ekmek parasını denkleştirmek için kılı kırk yarıyoruz. Ama şunu açık söylüyorum; yayınladığınız Rehyani- İhsani karşılaşmasına sevindiğim kadar, meteliğe kurşun attığımız şu dönemde bir düzine Cumhuriyet altını bulsaydım sevinmezdim. Ben bunları arşivliyorum, arkası gelsin ne olur..."
Beş yıl boyunca televizyonda yaptığımız gibi Yeni Mesaj Gazetesinden, Bengisu köşesinden sözün, şiirin gündemde kalmasına gayret edeceğiz inşallah.
Şimdi, yaklaşık kırk-elli sene önce yapılmış bir karşılaşmayı ilgililerin dikkatine sunuyoruz.
Merhum Aşık Müdami ile Murat Çobanoğlu'nun bir karşılaşması:
Müdami:
Çobanoğlu, eyle yoluna dikkat, Sapa yerden gidip tozlanmayasın
Burası Konya'dır ayağın denk al
Kokuşup sonradan tuzlanmayasın
Çobanoğlu:
Aşık müdami ben uyarım yola
Sen kendin ağır tut, hızlanmayasın
Posoflu hayranın çok var mecliste
Onlara güvenip yüzlenmeyesin
Müdami:
Bura er meydanı, şaşırmak da var
Çelme atıp yere düşürmek de var
Aşk odunda bağrı pişirmek de var
Köze düşüp cız cız cızlanmayasın
Çobanoğlu:
Sen bu şişmanlıkta aşkı nidersin
Közde kebap bulsan alıp yutarsın
Yar peşine hayal kurup gidersin
Kır bayırda gezip yozlanmayasın
Müdami:
Boyun çok uzamış aklını bilmem
Ağlatırsam gözün yaşını silmem
Ham tosun harmanda doğru çekmez gem
Müdam Modolu'yla bizlenmeyesin
Çobanoğlu:
Çobanoğlu gönül kırmam yaparım
Cenab-ı Mevladır daim siperim
Yaşça büyüğümsün elin öperim
Gel barışak, dersem nazlanmayasın.
Şiirden, özellikle aşıkların irticalen söyledikleri şiirden söz ettiğimiz, örnekler sunduğumuz yazılarımızın daha çok okunduğunu, ısrarla aranıp arşivlendiğini gelen okuyucu telefonlarından, mektuplarından anlıyoruz. "Söz"ün, insanımız nezdinde önemini sürdürdüğüne şahit olunca gelecek adına seviniyor, umutlanıyoruz.
Bu kadar gürültü, şamata, kargaşa, tangır-tungur teneke sesi arasında söze dikkat eden, ehemmiyet veren okurlarımız bizi bu konularda yazmaya teşvik ediyor.
Geçtiğimiz Salı günkü yazımızın sonunda yer verdiğimiz Reyhani-Mevlüt İhsani karşılaşması üzerine bir çok telefon aldım, sadece birisini sizlerle paylaşmak istiyorum. Değerli okurumuz diyor ki, "Memleketin hali ortada, kriz üstüne kriz, zam üstüne zam. Bu şartlarda ekmek parasını denkleştirmek için kılı kırk yarıyoruz. Ama şunu açık söylüyorum; yayınladığınız Rehyani- İhsani karşılaşmasına sevindiğim kadar, meteliğe kurşun attığımız şu dönemde bir düzine Cumhuriyet altını bulsaydım sevinmezdim. Ben bunları arşivliyorum, arkası gelsin ne olur..."
Beş yıl boyunca televizyonda yaptığımız gibi Yeni Mesaj Gazetesinden, Bengisu köşesinden sözün, şiirin gündemde kalmasına gayret edeceğiz inşallah.
Şimdi, yaklaşık kırk-elli sene önce yapılmış bir karşılaşmayı ilgililerin dikkatine sunuyoruz.
Merhum Aşık Müdami ile Murat Çobanoğlu'nun bir karşılaşması:
Müdami:
Çobanoğlu, eyle yoluna dikkat, Sapa yerden gidip tozlanmayasın
Burası Konya'dır ayağın denk al
Kokuşup sonradan tuzlanmayasın
Çobanoğlu:
Aşık müdami ben uyarım yola
Sen kendin ağır tut, hızlanmayasın
Posoflu hayranın çok var mecliste
Onlara güvenip yüzlenmeyesin
Müdami:
Bura er meydanı, şaşırmak da var
Çelme atıp yere düşürmek de var
Aşk odunda bağrı pişirmek de var
Köze düşüp cız cız cızlanmayasın
Çobanoğlu:
Sen bu şişmanlıkta aşkı nidersin
Közde kebap bulsan alıp yutarsın
Yar peşine hayal kurup gidersin
Kır bayırda gezip yozlanmayasın
Müdami:
Boyun çok uzamış aklını bilmem
Ağlatırsam gözün yaşını silmem
Ham tosun harmanda doğru çekmez gem
Müdam Modolu'yla bizlenmeyesin
Çobanoğlu:
Çobanoğlu gönül kırmam yaparım
Cenab-ı Mevladır daim siperim
Yaşça büyüğümsün elin öperim
Gel barışak, dersem nazlanmayasın.
Aziz Karaca / diğer yazıları
- Tüketilen sadece kaynaklar mı? / 25.04.2024
- Önünde ardında ve kolunda servet… / 24.04.2024
- Hangisine daha çok üzüldünüz? / 23.04.2024
- Halleri var bizimkine benzemez / 22.04.2024
- ‘Hazır ol cenge eğer ister isen sulh-u salah’ / 20.04.2024
- Doymayan gözden ve ürpermeyen kalpten… / 19.04.2024
- Dilde adalet / 18.04.2024
- İlk çeyrek heba oldu gitti / 16.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 14.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 10.04.2024
- Önünde ardında ve kolunda servet… / 24.04.2024
- Hangisine daha çok üzüldünüz? / 23.04.2024
- Halleri var bizimkine benzemez / 22.04.2024
- ‘Hazır ol cenge eğer ister isen sulh-u salah’ / 20.04.2024
- Doymayan gözden ve ürpermeyen kalpten… / 19.04.2024
- Dilde adalet / 18.04.2024
- İlk çeyrek heba oldu gitti / 16.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 14.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 10.04.2024