‘Unutmak ve gaflet mahlûka mahsustur’
İmam Rıza (a.s.) buyurdu ki: “Allah Teâlâ ne unutur, ne de gaflet eder. Unutmak ve gaflet, mahlûklara mahsustur. Allah Teâlâ’nın ‘Rabbin unutkan değildir’ buyurduğunu duymadın mı? Ayetin manası şudur: Allah Teâlâ, kendisini ve kıyameti unutanları, kendilerini unutmakla cezalandırmaktadır”
16.09.2023 10:20:00
Hakan Akkuş
Hakan Akkuş





Yezid bin Umeyr bin Muaviye eş-Şamî diyor ki:
"Merv'de İmam Rıza (a.s)'ın huzuruna giderek kendisinden İmam Sâdık (a.s)'dan nakledilen, 'Ne cebirdir, ne tevfiz; ikisinin arasıdır' hadisinin manasını sordum."
İmam (a.s) buyurdu ki: "Kim Allah'ın bizim işlerimizi bizzat kendisinin yaptığına ve daha sonra da o işlerden dolayı bizi azaplandıracağına inanırsa, cebre inanmış olur. Kim de Allah'ın yaratma ve rızık verme işlerini hüccetlerine (imamlara) bıraktığını söylerse tevfize inanmış olur; cebre inanan ise kâfir; tevfize inanan da müşriktir."
"Öyleyse, 'ikisinin arasıdır' ibaresinin manası nedir?"
İmam (a.s) buyurdu ki:
"Manası şudur ki: Kullar Allah'ın emrettiklerini yapmakta ve nehyettiklerini de yapmamakta muhtardırlar."
"Acaba kulların yaptıkları işlerde Allah-u Teâlâ'nın meşiyyet ve iradesi var mıdır?"
İmam (a.s) buyurdu ki: "Allah Teâlâ'nın itaatteki iradesi; onu emretme, amele razı olma ve kullarına o işte yardım etmektir. Allah'ın günahlar karşısındaki iradesi ise; nehyetme, o amelden dolayı gazaplanma ve o amelde kullara yardımda bulunmamaktır."
"Acaba kulların amellerinde Allah'ın kaza ve kaderi var mıdır?"
İmam (a.s), "Evet; kulların yaptıkları bütün işlerde ister hayır olsun, ister şer, Allah'ın kazası ve kaderi vardır" buyurdu.
"Bu kazanın manası nedir?"
İmam (a.s), "Kaza; Allah Teâlâ'nın kullara amellerinden dolayı dünya ve ahirette hak etmiş oldukları sevap veya azabın verilmesine hükmetmesidir" buyurdu.
Abdulaziz bin Müslim diyor ki:
İmam Rıza (a.s)'a, "Allah'ı unuttular ve Allah da onları unuttu" (Tevbe/67) ayetinin manasını sordum.
Şöyle buyurdular: "Allah Teâlâ ne unutur, ne de gaflet eder. Unutmak ve gaflet, mahlûklara mahsustur. Allah Teâlâ'nın 'Rabbin unutkan değildir' (Meryem/64) buyurduğunu duymadın mı? Ayetin manası şudur: Allah Teâlâ, kendisini ve kıyameti unutanları, kendilerini unutmakla cezalandırmaktadır. Nitekim Allah Teâlâ şöyle buyurmuştur: 'O kimseler gibi olmayın ki, Allah'ı unutmuşlar. (Allah da) onlara kendilerini unutturmuştur. İşte bunlar, fâsıkların ta kendileridirler.' (Haşr/19). Yine şöyle buyurmuştur: 'Onlar bugüne (kıyamet gününe) kavuşmayı nasıl unuttuysalar Biz de onları bugün öyle unutacağız.' (Âraf/51). Yani onları terk edeceğiz (kendi başlarına bırakacağız). Nasıl ki onlar, böyle bir güne hazırlanmayı terk ettiler."
Şeyh Saduk diyor ki: "Onları terk edeceğiz ibaresinden maksat; onlara, kıyametin gerçekleşeceğine inananların sevabını vermeyeceğiz demektir. Çünkü terk etme, (bırakma) gibi fiiller Allah için söz konusu edilemez. 'Allah onları karanlıklara terk eder, öyle ki bir şeyi göremezler' ayetinden kasıt; yani, Allah onları azaplandırmada acele etmez ve tövbe etmeleri için onlara mühlet verir."
(Uyun-u Ahbar'ir-Rıza (a.s), Şeyh Saduk İbn-i Babeveyh)
"Merv'de İmam Rıza (a.s)'ın huzuruna giderek kendisinden İmam Sâdık (a.s)'dan nakledilen, 'Ne cebirdir, ne tevfiz; ikisinin arasıdır' hadisinin manasını sordum."
İmam (a.s) buyurdu ki: "Kim Allah'ın bizim işlerimizi bizzat kendisinin yaptığına ve daha sonra da o işlerden dolayı bizi azaplandıracağına inanırsa, cebre inanmış olur. Kim de Allah'ın yaratma ve rızık verme işlerini hüccetlerine (imamlara) bıraktığını söylerse tevfize inanmış olur; cebre inanan ise kâfir; tevfize inanan da müşriktir."
"Öyleyse, 'ikisinin arasıdır' ibaresinin manası nedir?"
İmam (a.s) buyurdu ki:
"Manası şudur ki: Kullar Allah'ın emrettiklerini yapmakta ve nehyettiklerini de yapmamakta muhtardırlar."
"Acaba kulların yaptıkları işlerde Allah-u Teâlâ'nın meşiyyet ve iradesi var mıdır?"
İmam (a.s) buyurdu ki: "Allah Teâlâ'nın itaatteki iradesi; onu emretme, amele razı olma ve kullarına o işte yardım etmektir. Allah'ın günahlar karşısındaki iradesi ise; nehyetme, o amelden dolayı gazaplanma ve o amelde kullara yardımda bulunmamaktır."
"Acaba kulların amellerinde Allah'ın kaza ve kaderi var mıdır?"
İmam (a.s), "Evet; kulların yaptıkları bütün işlerde ister hayır olsun, ister şer, Allah'ın kazası ve kaderi vardır" buyurdu.
"Bu kazanın manası nedir?"
İmam (a.s), "Kaza; Allah Teâlâ'nın kullara amellerinden dolayı dünya ve ahirette hak etmiş oldukları sevap veya azabın verilmesine hükmetmesidir" buyurdu.
Abdulaziz bin Müslim diyor ki:
İmam Rıza (a.s)'a, "Allah'ı unuttular ve Allah da onları unuttu" (Tevbe/67) ayetinin manasını sordum.
Şöyle buyurdular: "Allah Teâlâ ne unutur, ne de gaflet eder. Unutmak ve gaflet, mahlûklara mahsustur. Allah Teâlâ'nın 'Rabbin unutkan değildir' (Meryem/64) buyurduğunu duymadın mı? Ayetin manası şudur: Allah Teâlâ, kendisini ve kıyameti unutanları, kendilerini unutmakla cezalandırmaktadır. Nitekim Allah Teâlâ şöyle buyurmuştur: 'O kimseler gibi olmayın ki, Allah'ı unutmuşlar. (Allah da) onlara kendilerini unutturmuştur. İşte bunlar, fâsıkların ta kendileridirler.' (Haşr/19). Yine şöyle buyurmuştur: 'Onlar bugüne (kıyamet gününe) kavuşmayı nasıl unuttuysalar Biz de onları bugün öyle unutacağız.' (Âraf/51). Yani onları terk edeceğiz (kendi başlarına bırakacağız). Nasıl ki onlar, böyle bir güne hazırlanmayı terk ettiler."
Şeyh Saduk diyor ki: "Onları terk edeceğiz ibaresinden maksat; onlara, kıyametin gerçekleşeceğine inananların sevabını vermeyeceğiz demektir. Çünkü terk etme, (bırakma) gibi fiiller Allah için söz konusu edilemez. 'Allah onları karanlıklara terk eder, öyle ki bir şeyi göremezler' ayetinden kasıt; yani, Allah onları azaplandırmada acele etmez ve tövbe etmeleri için onlara mühlet verir."
(Uyun-u Ahbar'ir-Rıza (a.s), Şeyh Saduk İbn-i Babeveyh)
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.