Elin sözüne, elin oğlunun sözüne, elin gâvurunun sözüne uyarak tuttuğun işler, kurduğun düşler, eğdiğin başlar, yuvalarını bozduğun kuşlar, millete ve memlekete çok, hem de çok pahalıya oldu.
Miting meydanlarında, kitlelerin gazını almak için, hacı-hoca takımını galeyana getirmek için attığın nutuklarda sıkça dile getirdiğin 'dış güçler, dış mihraklar ve haçlı dünyası' meğerse sadece nutuktan ibaretmiş.
Meydanlarda, kameralar önünde meydan okuduğun 'dış güçler, dış mihraklar ve haçlılar', meğer ne emretmişlerse harfiyyen yerine getirmişsin.
Elin sözüne, elin gâvurunun sözüne uyarak tuttuğun işlerin, milletin ve memleketin başına ne işler açtığını hep beraber acı acı müşahede ediyoruz.
Köylü-tarım nüfusunu tarlasından-çayırından, toprağından-tohumundan kopararak şehirlere doldururken kimlerin arzularını yerine getiriyordun?
Bir üretim ülkesi olan koskoca Türkiye'yi, tamamen tüketim toplumu haline getirmek için her türlü düzenlemeyi yapmak kimlerin emirleriydi?
Kendi ülkende şeker pancarına kota üstüne kota koyarken, koyduğun kotanın üstündeki üretimlerin ineklere yedirilmesini tavsiye ederken, diğer taraftan ecnebi şirketlerin mısır şurubu üretecek fabrikalarına özel izinlerle, araziler tahsis ederken kimlerin arzularını tatmin ediyordun?
Şeker pancarına kotalar koyarak başladığın vahim icraatlarını şeker fabrikalarının kapılarına kilit vurarak tamamlarken, millet fertlerini şeker kuyruklarına mahkum ve de mecbur ederken acaba kimlerden 'aferin' alıyordun ve alıyorsun?
Kâğıt fabrikalarını kapatmak ve arazilerine park yapmak kimlerin emriydi?
Yüzyıllık kumaş ve örme fabrikalarını, ayakkabı fabrikaların kapatmak, daha benzeri yüzlerce altın yumurtlayan tavuklarını kesmek ve kestirmek nasıl oluyor da yerli ve milli icraatlar sayılıyordu?
Miting meydanlarında, kameralar önünde; 'dış mihraklar, dış güçler, haçlılar bizi asla dize getiremeyecekler' türü nutuklar, ama yapılan bütün düzenlemeler ve icraatlarda onların emirlerinden santim dahi ayrılmamak…
Biz bugün hangi yanlışın, hangi ters adımların sonuçlarını yaşıyoruz ve hangi ters adamların fermanlarını, emir telakki etmenin acı faturalarını ödüyoruz?
Uydun eller sözüne, kor-köz koydun özüne, sadece özüne değil ki, koca bir milletin ocağına ve bağrına…
Şimdilerde o koyduğun kor-köz, alevlere-ateşlere dönüşmüş durumda ne yazık ki.
- Soykırımı sonlandıramadı Ramazan / 18.03.2024
- Nice ayıplara şahit oldu Ramazan / 17.03.2024
- Tüm insanlığa açık bir beyandır Ramazan / 16.03.2024
- Dert çok hemdert yok ise işte Ramazan / 15.03.2024
- Her anımıza dolsa Ramazan / 14.03.2024
- Hak’tan bize fermandır Ramazan / 13.03.2024
- Bütün düğümleri çözer Ramazan / 12.03.2024
- Müjdelerle kapımızı çalsa Ramazan / 11.03.2024
- İz bırakanlar ve is bırakanlar / 10.03.2024