Vatandaş, amaaan sen de, diyor

Anayasa Mahkemesi'nin AKP hakkındaki kapatma davasını "oybirliği" ile kabul etmesine toplum çok da duyarlı değil?Umurunda değil halkın. Amaaan sen de diyor vatandaş?Benim ekmek teknem kapandı. Kepengim kapandı. Benim işyerim kapandı? Dükkanım, atölyem, imalathanem kapandı. Benim bağım-bahçem kapandı?  O parti, bu parti? Değişen ne ki, halimizi soran mı var ki, diye mırıldanıyor.Büyük umutlarla pompalanmıştı AKP. Medyatik manevralarla, toplum mühendislikleriyle henüz seçim olmadan AKP'ye seçim kazandırılmıştı adeta.AKP, sandık kurulmadan "iktidar yapılmış"tı toplum nezdinde.Ancak 2 dönemlik "en güçlü" iktidarlarındaki hükümet icraatlarıyla, AKP bitti.ABD dilediğini yaptırdı. AB istediğini aldı. IMF, taleplerini icraata koydurttu.Son iki dönemin AKP iktidarında, bayramı, ecnebiler ve küresel güçler yaptı... Millet ise avucunu yaladı.Olan millete oldu, devlete oldu. Millet vatanını, topraklarını, işini, aşını kaybetti, toplumsal bütünlüğünü yitirdi. Devlet ise güvenini? Milli duruşunu, kırmızı çizgilerini, komşularıyla olan iyi ilişkilerini kaybetti. Devlet, çarkları ve temel kurumları arasındaki ahengini yitirdi.Hepsinden önemlisi milletin yüreği, Ankara'ya kapandı, devletine kapandı kapanacak vaziyet aldı.Ankara'da olan bitenleri artık "devlet tiyatrosu" olarak izliyor.Millete göre, konjonktüre göre, Ankara Tiyatrosu, uygun perdeyi açıyor. Şimdi de "yeni bir perde"yi açıldı.O partiye dava açılmış, bu partinin kapatılma dosyası kabul edilmiş; milletin çok da umurunda değil? Meteliğe kurşun atan işsiz-güçsüz milyonlarca vatandaş bir lokma ekmek derdinde.Hasbelkader işi-gücü olan, dükkanını veya imalathanesini zar zor ayakta tutan kesim ise, üretmek derdinde değil; para derdinde, çek-senet derdinde? Tezgahlar işlemiyor, kağıt peşinde ömürleri geçiyor.Milletin derdi bini aşkın? Bir dokun bin ah işit.Köprünün altından çok sular geçti. Artık "mağduriyet edası"yla tribünlere oynamak da kimsenin hayrına olmadığı gibi, eskisi gibi hasılat toplamaz? Binlerce yıllık tarih ve asaletin sahibi devlet ve milletimiz, bunlara reva değil.O halde çok acil toparlanmamız şart.Millet ve devlet adına gerçekten reel ve bilimsel çözümü olan varsa, ortaya getirmeli. Devlet ve milletin adına projesi ve aklı olan konuşmalı, projelerini sunmalı?Bu bağlamda şu gerçek önümüze çıkıyor: AB, ABD veya IMF'den alma akıl ile devlet ve millet gemisinin yürümediğini herkes idrak ve ikrar etmeli? Eğer devlet ve millet adına gerçekten hayır istiyorsak, işe bu noktadan başlamalıyız.BTP'nin devlet ve milletimize ilişkin çözümleri var? Milli Ekonomi Modeli var, Sosyal Devlet-Milli Devlet projeleri var, Dar Bölge Yaygın Kalkınma modelleri var? Var, var, var. Ben, bugüne kadar, çözümü olan bir başkasına da rastlamadım.Bakın önümüzde NATO zirvesi var.Önceki NATO zirvesiyle, başımıza çok çoraplar örüldü.Hükümet, stratejik ortaklık söylemleriyle, ABD'nin Büyük Ortadoğu Projesi'nde görevler üstlendi? Ne oldu?Komşumuz Irak'ın işgalinde "tezkerenin reddine rağmen" kullanıldık. Kırmızı çizgilerimizi yok ettiler. Kapımızın önünde Barzani'ye Kürdistan Bölge Devleti kurdular? Bizi de fiilen Kürdistan ile muhatap ettiler.Daha ne olacaktı?!Yeni NATO zirvesi de çok vahim gelişmelere gebe?Politikaları iflas etmiş olanlar, bizi Afganistan'a "ek asker" olarak göndermeye çalışıyorlar. ABD-NATO'nun Afgan halkına kan kusturdukları, bu sebeple Afgan toplumunun kendilerini kustuğu iflası sürecinde, bizi orada kullanmaya kalkışıyorlar, kalkışacaklar, bir."Teröre karşı işbirliği" bahanesiyle bölgemizde karşı karşıya getirilmek istendiğimiz kapı komşumuz İran'a ilişkin hesabı karar bağlamak istiyorlar. Türkiye'yi yeni bir BOP çukuruna çekmeye çalışıyorlar.Gerisi detay? Yeni NATO zirvesi, bu tezgahlara gebe.Parasızlık, umutsuzluk ve Ankara'dakilerin ne olacağı belirsiz vaziyeti yüzünden, başını kaşımaya dahi takatı olmayan devlet ve milletimiz, bu BOP oyunlarını kucağında bulacaktır.Bu günler çok basiretli olmamız gereken günlerdir.Devlet ve milletimiz adına kendilerine ait reel, bilimsel ve hayırlı bir çıkış yolu bulunmayan, milli bir çözümü ve aklı olmayan, dolayısıyla ecnebilerden alma akıl ile iş görmek dışında bir görev yapamayanlara, size uğurlar olsun a dostlar, deme günüdür.Aksi halde gözümüzün önünde vatana, millete ve devlete uğurlar olsun demek zorunda kalırız.