Bir ülkede her ferdin bir vazifesi vardır. Bu vazifenin de bir sorumluluğu olacaktır. Demokraside temsil kaçınılmazdır. Her kafadan çıkacak seslerle ülke idare edilemeyeceği gibi, insanlar da sürekli huzursuz olacaklardır. Bu nedenle devletler yeminli milletvekilleri ile idare edilirler. Buna bizde, Büyük Millet Meclisi adı verilmiş ve halk tarafından seçilmiştir. Kanunları bu Meclis yapar, Devletin başındaki Cumhur Başkanı onaylar. Görevler Anayasa çerçevesinde düzenlenmiştir. Cumhurbaşkanı tarafsız davranmak zorundadır. Bir elektrik şebekesinde ana sigorta görevi ne ise devletin Cumhurbaşkanının görevi de devlet mekanizmasını, Anayasa çerçevesinde korumaktır. Bürokrasi devletin alt teşkilatıdır. Bunları da elektrik şebekesinin alt sigortaları olarak düşündüğümüzde, Eğer ana sigorta görevini yapmazsa yani fazla yük geldiğinde atmazsa devrenin alt bölümlerinin sigortalarının atması, devrenin o bölümünü yanmaktan kurtarır ve hatayı tamir imkânı sağlar. Bir devletin yaklaşık üç bin adet bürokratik birimi vardır. Hükümetler değiştiğinde bunlara pek dokunulmaz. Çünkü bunlar senelerin verdiği tecrübeye sahiptirler. Ne yazık ki, ülkemizde uzun senelerin içinde bu mevkiler, ehil ellerden çıkmış, yabancılar tarafından çeşitli taktiklerle etki altına alınmışlardır. (pek çok bürokratik mevkilerde yabancı danışmanların olduğuna dikkat ediniz) AB ve ABD hangi iktidarı başa getirirse bu birimler de iktidarın emrine girmişlerdir. Bu nedenle sorumluluk Cumhurbaşkanındadır. AB yasalarının ve son çıkan yasaların hangisinde devletin sigortası çalıştı? Gün geçmiyor ki, yeni bir peşkeş yasası yabancılara ve partililere hediye edilmesin. Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) olarak bu zamana kadar elimizden geldiğince her türlü uyarıyı hükümete ve halkımıza yaptık. Genel Başkanımız gece gündüz uyumadı çözümler sundu. Halkımızın uyanması için Milli Ekonomi Modeli ve Sosyal Devlet Milli Devlet modelini tüm dünyaya ilan etti ki, bizim sağır sultanlarımız da duysun. Diğerleri gibi basın da satıldığından, Basına hesap soracak bürokrasinin malum halinden, Sadece ismi var, cismi etkisiz muhalefetten, Başkanlık aşkı ile şaşırmış gariplerden medet ummaktan halkımız bıktı. Derdini söylemek demokrasinin kuralıdır. Vekiliniz, patronunuz olma peşinde, sizi ezme durumuna gelirse yani çizmeyi aşarsa, çarığa layık olmak zorundadır. Ne olursa olsun, halk isteği mukaddestir. İnsan hakkıdır. Her ferdin derdi özeldir ve göz önüne alınmak zorunluluğu vardır göz ardı edilemez. Malum hikâye... Amma genel bir istek önce talep edilir. Göz ardı edildiğinde ise halkın sokağa çıkması demokratik bir olaydır. İşte bu durumda, demokratik bir ülkede ilgililer, topluluğa insan muamelesi yapmak zorundadır. En ufak bir zorlamaya gerek olmadan, yetkili birinin araya girmesi ile istekler değerlendirilip, en kısa zamanda sonuca varılmalı ve herkes rahatlamalıdır. Sayın hükümet siz, sizi seçen halkın vekilisiniz. Boynuz kulağı geçer de, vekil aslını asla geçemez. Unutmayın kulağınıza küpe olsun. Nasıl evlerdeki gazı kesiyor suları kapatıyorsanız derhal biber gazını kaldırın. Millete sıktığınız suyu evlere gönderin. Sevgili kardeşlerim! Aziz Türk milleti! Lütfen dışarıdan tahriklere aldanıp emir kullarına siz de saldırıda bulunmayın. İsteklerinizi duyurun, Gerekirse tekrar söylemek için sokağa çıkın. Bu durumda emniyet kuvvetlerinin sizin kardeşleriniz olduğunu asla unutmayın. Geçmişi silin kardeş kavgası değil hak ve vatan için, bağımsızlık için, kaynaklarınızın korunması için, Conilerin ülkemizden gönderilmesi, AB beyinlilerden temizlenmesi için, ABD ve İsrail’e hizmet edenlere, Türk olduklarını anlatmak için, Ülkemizde tüm insanlarımızla birlik ve beraberlik içinde yaşamak için, bize layık bir iktidara kavuşmak için, ATATÜRK’ün bize emanet ettiği bu vatana sahip çıkmak için sadece haykıralım. Sadece ALLAH’a (c.c) yalvaralım. Asla seçtiklerimize değil. Bu hükümet sayesinde ne yazık ki, sıra Türkiye’nin parçalanmasına geldi. Libya, Irak, Mısır, Suriye... örnekleri karşımızda ve baş sorumluları BOP Eş Başkanı ve hizmet verdiği Haçlı-Siyon ittifakıdır. Geç de olsa zararlar telafi olacaktır. Bağımsız Türkiye Partisi ve onun projelerinin sahibi Prof. Dr. Haydar Baş’ın İktidarı ile ülke kurtulacaktır.
Prof. Dr. Ata Selçuk / diğer yazıları
- Yanlıştan, yanlışla kurtuluş olmaz / 12.09.2021
- Bir hayal peşinde -2- / 18.02.2021
- Bir hayal peşinde -1- / 17.02.2021
- Aşının özü / 22.12.2020
- Temelsiz demokrasi / 22.10.2020
- Demokrasi çamuru / 25.09.2020
- Tecelli / 27.03.2020
- Kaynayan kazan / 06.01.2018
- Hedef yalanı / 31.12.2017
- Vatanım sen yaşa / 27.12.2017
- Bir hayal peşinde -2- / 18.02.2021
- Bir hayal peşinde -1- / 17.02.2021
- Aşının özü / 22.12.2020
- Temelsiz demokrasi / 22.10.2020
- Demokrasi çamuru / 25.09.2020
- Tecelli / 27.03.2020
- Kaynayan kazan / 06.01.2018
- Hedef yalanı / 31.12.2017
- Vatanım sen yaşa / 27.12.2017