Tüm dünyanın sorunu olduğu için bizim de sorunumuz olan koronavirüs salgını, 11 Mart'tan bu yana artık öncelikli sorunumuz haline geldi.
Dün vaka sayısı 2'ye yükseldi. İkinci vaka ilk vakanın yakını olduğu ve zaten gözlem altında tutulduğu ifade edildi.
Ölümcül salgın başladıktan bu yana Sağlık Bakanlığı'nın hayata geçirdiği tedbirler etkili olmuşa benziyor. Zira İtalya'da 1016, İran'da 514 kişinin hayatına kaybetmesine neden olan koronavirüs salgını ülkemize olabildiğince geç sirayet etti.
Temennimiz bu salgının çok büyümeden kontrol altına alınması.
Salgın gündeme oturunca geçtiğimiz haftaların öncelikli konusu İdlib, ikinci plana itilmiş oldu.
Önemli bir imza atıldı
Suriye'de savaşın eşiğinden döndüğümüz Rusya ile Ankara'da dün tamamlanan heyetler arası görüşmelerde önemli bir uzlaşı sağlandı.
Rus heyetiyle İdlib'deki kördüğümü çözebilmek için gerçekleştirilen görüşmeye dair açıklama yapan Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Rus muhataplarımızın yaklaşımlarının olumlu olduğuna dikkat çekerek, şöyle konuştu:
"Bir yerde buluştuk. Hazırladığımız metin iki tarafça biraz önce imzalandı ve yürürlüğe girdi. Bunun ilk uygulamasını da 15 Mart'ta M4 kara yolunda ortak devriyeyle göreceğiz. Daha sonra müşterek koordinasyon merkezleri kurulacak ve bu merkezlerle beraber buradaki faaliyetler birlikte yönetilecek."
Yeniden Türkiye ile Rusya'nın İdlib konusunda birlikte çalışabilecek olmaları şüphesiz çok önemli bir gelişme.
Bundan sonra bölgede Türkiye ile Rusya ve Suriye askeri güçleri arasında bir süre sessizlik hâkim olacak diyebiliriz.
Herkes Moskova'da sağlanan mutabakatın sahaya nasıl yansıyacağını görmek için bekliyor.
Türkiye, Rusya ve de Suriye'nin İdlib hususunda imzalanan son mutabakattaki beklentileri konusunda uğrayacakları her hayal kırıklığı, pamuk ipliğine bağlı ateşkesi bir adım daha sona yaklaştıracak.
Ne zaman ipler kopar bilmeyiz, ancak kesin olan bir şey var, bundan önceki mutabakatlarda olduğu gibi bu ip de kopacak.
Hazmetme süreci
Şimdi herkes hazmetme sürecini yaşıyor. Ankara, planlarını yeni oluşan dengelere göre revize etme noktasında kafa çatlatırken, Rusya'nın desteğindeki Şam elde ettiği kazanımları hazmederek, yeni hamlelerini olgunlaştırmaya çalışacak. Moskova ise asıl oyun kurucu olarak, sahadaki dengelerin istediği noktaya evrilmesi için atacağı adımlar için en iyi zamanın gelmesini bekleyecek.
Ancak gelinen nokta yine de kötü değildir.
En kötü ateşkes dahi savaştan iyidir.
Bakan Akar, dünkü konuşmasında, "Bizim burada isteğimiz, temel amacımız; bir an önce ateşkesin kalıcı hale getirilmesi" ifadelerini de kullandı.
Ancak topraklarında BM'nin de terörist saydığı bunca unsur olduğu halde Suriye nasıl ateşkesin kalıcı olmasına razı olur?
Bu mümkün değil.
Bana kalırsa Türkiye'nin istediği gibi ateşkesin kalıcı olması isteniyorsa, Ankara'dakiler Şam'dakileri anlamaya çalışmasının vakti gelmiştir.
- İktidardakiler sazan avına mı çıktı? / 14.03.2024
- Değişim istiyorsan önce sen değişmelisin! / 11.03.2024
- Hiçbir şey yapamıyorsanız ABD’nin istemediğini yapın / 20.09.2023
- Türkiye’ye göç etmek çok kolay! / 29.08.2023
- AKP beceremedi diye nas yok olmaz! / 26.08.2023
- Gerçek itibar ormanı yanmaktan korumaktır / 24.08.2023
- Aynı insanlarla değişim olmaz / 22.08.2023
- Oylar AKP’ye zoraki gitmiş! / 12.08.2023
- Ya o rüzgâr hiç esmezse… / 11.08.2023