Virüsler organize çalışıyor
Yaşamın en temel bileşenlerine baktığınızda, üremek için konak organizmaların hücresel mekanizmalarını kullanan gen ve protein parçalarıyla karşılaşırsınız
06.01.2025 18:56:00
Yenal Arman
Yenal Arman





Yaşamın en temel bileşenlerine baktığınızda, üremek için konak organizmaların hücresel mekanizmalarını kullanan gen ve protein parçalarıyla karşılaşırsınız. Bu tanım, aslında virüslerin özünü oluşturuyor.
Mobil genetik elementler (MGE'ler) olarak adlandırılan bazı virüs benzeri yapılar, kendi çıkarları doğrultusunda bu süreçlere müdahale edebiliyor. MGE'lerin bir konak hücreyi istila ederken "yardımcı" virüslere ihtiyaç duyduğu uzun zamandır biliniyordu, ancak bu sürecin detayları henüz netleşmemişti.
Son zamanlarda yapılan bir araştırma, MGE'lerin bir bakteri hücresi popülasyonunu enfekte ederken yardımcı virüslerle olan ilişkilerini ortaya koydu. Araştırmacılar, MGE'lerin yardımcı virüslere adeta yapıştığını gösteren belirgin bulgular elde etti.
Tüm canlıların, temel düzeyde, kusurlu bir şekilde çoğalan nükleik asit dizileri olduğu gerçeği göz önüne alındığında, uydu nükleik asit olarak bilinen bir tür MGE, yaşamın en temel unsurlarından biri olarak kabul ediliyor. Bu diziler, kapsül gibi kritik unsurları üretmek için gerekli kodlardan yoksun olup, diğer virüslerin varlığına bağımlı.
Enterobacteria fajı P4, bu duruma bir örnek teşkil ediyor. Escherichia coli bakterisinin içinde P4, kendini hücrenin genomuna entegre edebilir veya plazmid olarak bilinen çekirdek dışı DNA parçaları olarak kalabilir.
Bu yeni keşif, sürece farklı bir bakış açısı kazandırıyor. Başlangıçta sadece bir kontaminasyon olarak değerlendirilen durumu inceleyen bilim insanları, Streptomyces adlı bir bakteri türüne saldıran yeni bir uydu faj grubunu keşfetti. Bu faj, kendi kaplamasını oluşturabiliyor; ancak, konakçının duvarını delmek için gerekli olan 'pantolon' kalıbı eksik. Bu nedenle, kendi yardımcı virüsüne ihtiyaç duyuyor.
Araştırmacılar, bu sıra dışı MGE'lerin elektron mikroskobu görüntülerini incelerken, yalnızca bir yardımcı ile ilişki kurmadıklarını, aynı zamanda kuyruklarını daha büyük virüsleri yakalamak için kullandıklarını fark etti. Ekibin incelediği 50 yardımcı fajdan 40'ında, kendilerine yapışan bir uydu bulundu. Uydusuz olan 10 tanesinin ise boğazlarının etrafında sarılmış yıpranmış lif kalıntıları gözlemlendi ve bu kalıntılar, ısırık izlerine benzetildi.
Mobil genetik elementler (MGE'ler) olarak adlandırılan bazı virüs benzeri yapılar, kendi çıkarları doğrultusunda bu süreçlere müdahale edebiliyor. MGE'lerin bir konak hücreyi istila ederken "yardımcı" virüslere ihtiyaç duyduğu uzun zamandır biliniyordu, ancak bu sürecin detayları henüz netleşmemişti.
Son zamanlarda yapılan bir araştırma, MGE'lerin bir bakteri hücresi popülasyonunu enfekte ederken yardımcı virüslerle olan ilişkilerini ortaya koydu. Araştırmacılar, MGE'lerin yardımcı virüslere adeta yapıştığını gösteren belirgin bulgular elde etti.
Tüm canlıların, temel düzeyde, kusurlu bir şekilde çoğalan nükleik asit dizileri olduğu gerçeği göz önüne alındığında, uydu nükleik asit olarak bilinen bir tür MGE, yaşamın en temel unsurlarından biri olarak kabul ediliyor. Bu diziler, kapsül gibi kritik unsurları üretmek için gerekli kodlardan yoksun olup, diğer virüslerin varlığına bağımlı.
Enterobacteria fajı P4, bu duruma bir örnek teşkil ediyor. Escherichia coli bakterisinin içinde P4, kendini hücrenin genomuna entegre edebilir veya plazmid olarak bilinen çekirdek dışı DNA parçaları olarak kalabilir.
Bu yeni keşif, sürece farklı bir bakış açısı kazandırıyor. Başlangıçta sadece bir kontaminasyon olarak değerlendirilen durumu inceleyen bilim insanları, Streptomyces adlı bir bakteri türüne saldıran yeni bir uydu faj grubunu keşfetti. Bu faj, kendi kaplamasını oluşturabiliyor; ancak, konakçının duvarını delmek için gerekli olan 'pantolon' kalıbı eksik. Bu nedenle, kendi yardımcı virüsüne ihtiyaç duyuyor.
Araştırmacılar, bu sıra dışı MGE'lerin elektron mikroskobu görüntülerini incelerken, yalnızca bir yardımcı ile ilişki kurmadıklarını, aynı zamanda kuyruklarını daha büyük virüsleri yakalamak için kullandıklarını fark etti. Ekibin incelediği 50 yardımcı fajdan 40'ında, kendilerine yapışan bir uydu bulundu. Uydusuz olan 10 tanesinin ise boğazlarının etrafında sarılmış yıpranmış lif kalıntıları gözlemlendi ve bu kalıntılar, ısırık izlerine benzetildi.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.