logo
16 NİSAN 2024

Vize muafiyetinin bedeli ağır

AB ile varılan uzlaşma hayata geçerse Türkler 3.5 yıl içinde Avrupa'ya vizesiz gidebilecek. Vize muafiyetinin bedeli ise oldukça ağır. İmzalanacak anlaşmaya göre Ankara, Türkiye üzerinden Avrupa'ya giden tüm kaçak göçmenleri geri kabul etmek zorunda
06.12.2013 00:00:00
RECEP BAHAR /  HABER - ANALİZAvrupa Birliği (AB) ile uzun süredir sürdürülen vize muafiyeti görüşmelerinde sona yaklaşılıyor. Türk ile AB yetkilileri 16 Aralık'ta Ankara'da Geri Kabul Anlaşması'nı imzalayacak. Bugüne kadar AB ile müzakerelere başlayan hiç bir ülkeye dayatılmayan Geri Kabul Anlaşması, Türkiye açısından son derece risk dolu bir anlaşma... Anlaşmaya göre Türkiye, kendi toprakları üzerinden Avrupa ülkelerine yasadışı yollarla geçen kişileri iade almak zorunda. Bu büyük tavizin karşılığında AB ve Türkiye arasında 16 Aralık'ta Ankara'da vize serbestliği için vize diyaloğu başlatılacak. AB de geçen yıl Sonbahar'da Ankara'ya sunduğu 'Eylem Planı'nda vize muafiyeti için Türkiye'den 'kaçak göçü önleme' şartını getirmişti. AB 6 ay Türkiye'yi deneyecekGeri Kabul Anlaşması'nın gerekliliklerini 3 yıl içerisinde tamamlamayı öngören Türkiye paralel bir süreç içerisinde eşzamanlı olarak AB ile vize diyaloğunu yürütecek ve eğer Türkiye iade almaya başladığı tarihten sonra 6 ay içerisinde AB vizeleri kaldırmamışsa Geri Kabul Anlaşması'nı tek taraflı olarak feshedebilecek. AB üyelik sürecine benzemesin!Öte yandan Ankara ile Brüksel arasında 3 Ekim 2005'te başlayan müzakere sürecinde Türkiye'nin 2013'te AB'ye tam üyeliği öngörülmüştü. Ancak gelinen noktada 35 müzakere başlığından sadece 14'ü açılabildi, bir tanesi kapatıldı. Bu trend devam ederse Türkiye'nin AB'ye üye olabilmesi 2050'li yılları bulacak. O zamana kadar AB'nin yekpare olarak ayakta kalabilmesine de ihtimal verilmiyor. Bu çerçevede vize muafiyeti meselesinin de aynı  akıbetle karşılaşabileceği savunuluyor. Her ne kadar Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, bu konudaki AB kararının 'oybirliği' ile değil 'nitelikli çoğunluk' ile alınması gerektiğini ifade etse de, Kıbrıs Rum kesiminin vize muafiyeti anlaşmasını bloke etme ihtimali bulunuyor.  Öte yandan AB sınır güvenliği ajansı Frontex'in verilerine göre geçen yıl AB  sınırlarında ele geçirilen 141 bin kaçak göçmenin 55 bini Türkiye üzerinden Yunanistan'a geçti. Yunan Avrupa ve Kalkınma Programlarını İdare Dairesi verilerine Yunanistan'a kaçak yollardan giren her bir göçmenin vatanına geri gönderilme maliyeti 1100 Euro civarında. 2010 yılı Mayıs ayından 2012 yılı Haziran ayına kadar sadece 4 bin 373 kişi ülkelerine gönderildi. Bu rakam da Yunanistan'a gire yabancıların çok az bir bölümünün ülkelerine gönderildiğini ortaya koyuyor. Yine Frontex, AB'ye kaçak göçte Türkiye üzerinden gelenlerin payının yüzde 50'lere ulaştığı görüşünü taşıyor. Geçen yıl AB üyelerine iltica başvuruları 302 bin düzeyindeyken kaynak ülkeleri arasında Afganistan (28 bin), Rusya (18 bin 200), Pakistan (15 bin 700), Irak (15 bin 200) ve Sırbistan (13 bin 900) ilk 5'i oluşturdu. AB'ye iltica başvurusunda bulunan Türk vatandaşlarının sayısı ise azalan trendine rağmen geçen yıl itibariyle 6 bin 500 düzeyinde bulunuyor. Türk vatandaşları en çok Fransa ve Almanya'ya iltica başvurusu yapıyor.Türk vatandaşlarının geri kabulü Anayasal zorunlulukGeri kabul anlaşmaları yasa dışı yollardan başka ülkelere geçmiş kişilerin, vatandaşı oldukları ülkelere veya geldikleri ülkelere iadelerini düzenleyen anlaşmalardır. Bu tür anlaşmalar, yasa dışı göçmenlerin sınır dışı edilmelerinde yaşanan çaresizliklerin ortadan kaldırılması ve caydırıcılık gücünün bulunması bakımından ülkeler arasında önemli bir işbirliği aracı olarak kabul edilmektedir. Türk mevzuatı, Türk vatandaşları açısından geri kabul anlaşmaları yapmaya gerekli kılmayacak ölçüde esnektir zira Anayasanın 23. maddesinin son fıkrasında, "Vatandaş sınır dışı edilemez, yurda girmekten men edilemez" hükmü yer almaktadır. Bu düzenlemeyle Türk vatandaşlarının ülkeye kabul edilmeleri Anayasal bir zorunluluk olarak öngörülmüştür. Avrupa Birliği ile 10 gün sonra imzalanacak Geri Kabul Anlaşması'na asıl sorun vatandaş olmayanların geri kabulü noktasında yaşanacaktır. Zira bu anlaşmaya göre Türkiye her yıl 100 bin yabancıyı topraklarına kabul etmek zorunda kalabilecek. Bir göçmenin ortalama maliyeti 2 bin dolar olarak hesaplandığında Türkiye'nin yıllık zararının 200 milyon dolara ulaşabileceği belirtiliyor. Türk vatandaşları her yıl AB ülkelerine vize ücreti olarak 100 milyon dolar ödüyor. 18 yılda 900 bin kaçak yakalandı Türkiye, coğrafi konumu nedeni ile önemli ölçüde yasadışı göçe maruz kalıyor. Türkiye'nin doğusunda yer alan özellikle ABD'nin Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) kapsamında işgal ettiği ya da istikrarsızlığa sürüklediği Afganistan, Irak, Pakistan ve Bangladeş gibi İslam ülkelerinin vatandaşları ülkemiz topraklarını Batı ülkelerine geçişte transit güzergâh olarak kullanıyor. Verilere göre ülkemizde 1995-2012 yıllarında yakalanan yasadışı göçmen sayısı 900 bini aştı. Yasadışı göçün günümüzdeki önemli özelliğinin 'örgütlü şebekeler yani mafya' tarafından düzenlenmesi oluşturuyor. Türkiye'de kaçakçılık ve usulsüz göçmen ticaretinden elde edilen gelirin ise yılda yarım 750 milyon dolar yani yaklaşık 1.5 milyar TL civarında olduğu tahmin ediliyor. Türkiye'de 2010 yılında yakalanan yasadışı göçmen sayısı 32 bin 667 iken bu rakam 20111'de 44 bin 415'e, 2012'de 42 bin 690'a yükseldi. Yüz binlerce Suriyelinin gelmesiyle bu rakamın 2013'te ciddi şekilde arttığı ifade edilebilir. Öte yandan 2012 verilerine göre 100 binin üzerinde yabancı Türkiye'de kayıtsız çalışıyordu. Yine Suriyelilerin gelmesiyle 2013 yılında 'kayıtsız ve kâğıtsız' çalışan yabancı sayısının katlandığı ifade ediliyor.  Geri Kabul Anlaşması'nda neler olacak?Avrupa Birliği Komisyonu'nun geçen yıl hazırladığı 'Eylem Planı' taslağında, vize muafiyeti için Türkiye'den 'beklenen' şartlar şöyle sıralanmıştı: * Türkiye'den konsolosluklar nezdinde başvurulan vizelerin reddedilme sayısının 'asgari' düzeye inmesi,* AB ülkelerine gelindiğinde havaalanlarında görevliler tarafından geri çevrilen Türk vatandaşı sayısının 'asgari'ye inmesi,* AB ülkelerinde yasadışı yollarla yaşayan Türk sayısının 'asgari' düzeye  inmesi,* AB ülkelerine 'iltica' başvurusu yapan Türk vatandaşı sayısının asgari düzeye inmesi,* AB ülkelerine Türkiye üzerinden kaçak olarak gelen üçüncü ülke vatandaşlarının Türkiye'ye geri kabul oranının yüksek seviyeye ulaşması.  
75 kişi hayatını kaybetti, 10 bin 810 kişi yaralandı
Bayram trafiğinin acı bilançosu
Ticaret Bakanlığı'ndan çimento açıklaması
9 Nisan'dan önce gümrüklemesi yapıldı
Yerel seçimi kazanan CHP'yi uyardı
Bahçeli'den yeni anayasa çıkışı
Yargıtay'da başkanlık krizi sürüyor
17 turda da sonuç çıkmadı
Ölümden dönen Zehra nine konuştu
'Parçalayacaklardı, zor kurtuldum'
Sadece karın doyurmanın maliyeti
Minimum 16 bin 646 TL
Tarımda maliyetler yükselmeye devam ediyor
Tarım ÜFE yıllık yüzde 61.87 arttı
Metin Cihan'dan İsrail'le ticaret konusunda yeni belge
'Bize yalan söylediler'
Altınok'u memleketinde bile geride bıraktı
Yavaş AKP'nin kalelerini de yıktı!
Tarladaki fiyatı 7 liraya kadar düştü
Enkaz kentte bereketli hasat
Uğur Dündar'dan 'babalık davası' hakkında açıklama
'Benim için konu kapanmıştır'
Yapılmaması gereken 5 yanlış
AKP'ye kurtuluş reçetesi yazdı
31 Mart sonuçları da masada olacak
Seçim sonrası ilk kabine toplantısı
2 metrelik engerek yılanı görüntülendi
Isırığı bir insanı öldürmeye yetiyor
İran korkusu geçti, katliam devam ediyor
İsrail ordusu camiyi bombaladı
75 kişi hayatını kaybetti, 10 bin 810 kişi yaralandı
Bayram trafiğinin acı bilançosu
Ticaret Bakanlığı'ndan çimento açıklaması
9 Nisan'dan önce gümrüklemesi yapıldı
Yerel seçimi kazanan CHP'yi uyardı
Bahçeli'den yeni anayasa çıkışı
Yargıtay'da başkanlık krizi sürüyor
17 turda da sonuç çıkmadı
Ölümden dönen Zehra nine konuştu
'Parçalayacaklardı, zor kurtuldum'
Sadece karın doyurmanın maliyeti
Minimum 16 bin 646 TL
Tarımda maliyetler yükselmeye devam ediyor
Tarım ÜFE yıllık yüzde 61.87 arttı
Metin Cihan'dan İsrail'le ticaret konusunda yeni belge
'Bize yalan söylediler'
Altınok'u memleketinde bile geride bıraktı
Yavaş AKP'nin kalelerini de yıktı!
Tarladaki fiyatı 7 liraya kadar düştü
Enkaz kentte bereketli hasat
Uğur Dündar'dan 'babalık davası' hakkında açıklama
'Benim için konu kapanmıştır'
Yapılmaması gereken 5 yanlış
AKP'ye kurtuluş reçetesi yazdı
31 Mart sonuçları da masada olacak
Seçim sonrası ilk kabine toplantısı
2 metrelik engerek yılanı görüntülendi
Isırığı bir insanı öldürmeye yetiyor
İran korkusu geçti, katliam devam ediyor
İsrail ordusu camiyi bombaladı

Maden sularını içmek güvenli mi?

Maden suyu, doğal kaynaklardan elde edilen ve içerisinde çeşitli mineraller barındıran bir içecek olarak biliniyor. Ancak son zamanlarda bazı maden sularında zararlı maddelerin yüksek oranlarda bulunduğu haberleri tüketiciler arasında endişe yarattı
16.04.2024 16:39:00
Yenal Arman
Maden sularını içmek güvenli mi?
Maden sularını içmek güvenli mi?
Maden suyu, doğal kaynaklardan elde edilen ve içerisinde çeşitli mineraller barındıran bir içecek olarak biliniyor. Ancak son zamanlarda bazı maden sularında zararlı maddelerin yüksek oranlarda bulunduğu haberleri tüketiciler arasında endişe yarattı. Bu durum, maden suyu seçimi ve tüketimi konusunda daha bilinçli olunması gerektiğini gösteriyor.
Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve diğer sağlık otoriteleri, maden suyunun güvenli tüketimi için bazı standartlar ve rehberler sunuyor. Bu rehberler, suyun kalitesini ve güvenliğini sağlamak için belirli parametreler içerir. Maden suyu, kalp sağlığına katkıda bulunma ve kan basıncını düşürme gibi çeşitli sağlık faydaları sunuyor. Ancak, aşırı tüketim bazı minerallerin vücutta birikmesine ve böbrek taşları gibi sağlık problemlerine yol açabiliyor.
Tüketicilerin, maden suyu seçerken dikkat etmesi gereken bazı önemli noktalar şunlar:

Etiket Bilgileri:

Maden suyunun etiketinde yer alan mineral içeriği ve pH değeri gibi bilgiler, suyun kalitesi hakkında fikir verir. Ayrıca, üretim ve son kullanma tarihleri de kontrol edilmelidir.

Sodyum Oranı:

Bazı maden suları yüksek sodyum içerebilir, bu da yüksek tansiyon gibi sağlık sorunlarına yol açabilir. Özellikle hipertansiyon hastalarının düşük sodyum içeren suları tercih etmeleri önerilir.

Plastik Şişeler:

Plastik şişelerde satılan maden suları, mikroplastik partikülleri içerebilir. Bu partiküller endokrin bozucu olarak davranabilir ve hormonal sistemleri etkileyebilir. Cam şişeler daha güvenli bir alternatif olabilir.

Bakan Yerlikaya: Bayram tatilindeki trafik kazalarında 75 kişi hayatını kaybetti, 10 bin 810 kişi yaralandı

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, 6-14 Nisan tarihlerini kapsayan Kurban Bayramı tatili sebebiyle yurt genelinde meydana gelen 6 bin 530 trafik kazasında 75 kişinin hayatını kaybettiğini, 10 bin 810 kişinin ise yaralandığını bildirdi.
16.04.2024 13:42:00
İhlas Haber Ajansı
Bakan Yerlikaya: Bayram tatilindeki trafik kazalarında 75 kişi hayatını kaybetti, 10 bin 810 kişi yaralandı
Bakan Yerlikaya: Bayram tatilindeki trafik kazalarında 75 kişi hayatını kaybetti, 10 bin 810 kişi yaralandı
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Ankara'da yer alan Polis Müzesi'nde 9 günlük Ramazan Bayramı tatiline ilişkin trafik verileriyle ilgili basın açıklaması düzenledi.

Açıklanan verilerin 2016 ve 2019 yıllarındaki bayram tatili verileriyle kıyaslayan Bakan Yerlikaya, şunları aktardı:

'Bugün, yıllara göre 9 günlük bayram tatillerini kıyaslıyoruz. 2019'da 16 bin 651 personelimiz denetimlerde görev aldı. 2024'te ise 26 bin personel görev aldı. Aktif olarak 1 günde çalışan personel sayımız ise 18 bin civarındaydı.'

'2024'te 3 milyon 642 bin 538 araç denetlenmiş'

Denetlenen araç sayısıyla ilgili bilgi veren Bakan Yerlikaya, '2016'da 895 bin, 2019'da bir milyon 431 bin, 2024'te ise 3 milyon 642 bin 538 araç denetlenmiş. Bu denetimler sonucu 2016'da 225 bin, 2019'da 290 bin, 2024'te toplam ise 485 bin 710 işlem yapılmıştır. Bunun 207 bin 407'si hız nedeniyle yapılan işlemler. Diğer nedenlerle de 278 bin işlem yapıldı' ifadelerine yer verdi.

'8 sene içerisinde 7 buçuk milyonluk bir sürücü artışı oldu'

Araç ve sürücü artışına rağmen verilerde olumlu düşüşler yaşandığını kaydeden Bakan Yerlikaya, '2016'da 6 bin 291, 2019'da 5 bin 780, 2024'te 6 bin 530 kaza yaşandı. Bu 8 sene içerisinde 7 buçuk milyonluk bir sürücü artışı oldu. Araç sayısı ise 9.3 milyon arttı. Kazalarda 2016'da 152, 2019'da 86, 2024'te 75 kişi hayatını kaybetti. 2016'da 11 bin 265 kişi yaralanırken, 2024'te ise bu sayı 10 bin 810'a düştü' diye konuştu.

'Selektörle radar uyarısı yapan sürücülere uygulanan cezalar iptal edildi'

Düzce'de 14 sürücünün trafikte birbirlerine selektör yaparak radar uyarısı yapması sebebiyle uygulanan cezaların iptal edildiğini bildiren Bakan Yerlikaya, 'Biz hiçbir vatandaşımıza işlem yapmaktan hoşlanmıyoruz. Vatandaşlarımızın ölüm veya yaralanmalı sonuçlara neden olacak kazalara karışmasını asla istemiyoruz. Denetimlerin de bunun için olduğunu söylüyoruz. Düzce'de trafikte selektör yaparak sürücülere radar uyarısında bulunanlar olmuş. Bu sürücülere de işlem yapılmış. Talimatımızı verdik, o işlemlerinin tamamını iptal ettik' şeklinde konuştu.

Ticaret Bakanlığı'ndan Metin Cihan'ın ortaya çıkardığı sevkiyat hakkında açıklama: 9 Nisan'dan önce gümrüklemesi yapıldı

"Kısıtlama kararının alındığı 9 Nisan'dan önce gümrükte ihracat tescili yapılmış herhangi bir yasak kapsamındaki ürünün yola çıkmasını tezvirat haline getirme çabası, sadece uluslararası dış ticaret, gümrükleme, lojistik mevzuatını ve prosedürlerini bilmemekle ya da kötü niyetle açıklanabilir"
16.04.2024 12:45:00
Haber Merkezi
Ticaret Bakanlığı'ndan Metin Cihan'ın ortaya çıkardığı sevkiyat hakkında açıklama: 9 Nisan'dan önce gümrüklemesi yapıldı
Ticaret Bakanlığı'ndan Metin Cihan'ın ortaya çıkardığı sevkiyat hakkında açıklama: 9 Nisan'dan önce gümrüklemesi yapıldı
Metin Cihan'ın İsrail'e çimento sevkiyatının sürdüğünü gemi trafik belgeleri ile ortaya çıkarması üzerine açıklama yapan Ticaret Bakanlığı, yasak kapsamındaki ürünlerin İsrail'e ihracatının kesinlikle yapılmadığını belirterek, "Kısıtlama kararının alındığı 9 Nisan'dan önce gümrükte ihracat tescili yapılmış herhangi bir yasak kapsamındaki ürünün yola çıkmasını tezvirat haline getirme çabası, sadece uluslararası dış ticaret, gümrükleme, lojistik mevzuatını ve prosedürlerini bilmemekle ya da kötü niyetle açıklanabilir." ifadelerini kullandı.

Metin Cihan: Bize yalan söylediler! İsrail'e çimento ihracatı devam ediyor

Bakanlığın sosyal medya hesabından yapılan paylaşımda, "yasak kapsamındaki ürünlerin İsrail'e ihracatının devam ettiği" yönündeki iddialara yanıt verildi.

Paylaşımda, "İsrail ile ihracat kısıtlamasına tabi olan 54 ürün grubundaki 1019 ürüne 9 Nisan saat 09.00'dan itibaren gümrüklerimizde ihracat tescil işlemi kesinlikle yapılmamaktadır." değerlendirmesinde bulunuldu.

Söz konusu 1019 ürünün, antrepolar, serbest bölgeler, geçici depolama yerleri ve transit ticaret yoluyla dahi İsrail'e gönderilmelerinin kısıtlama kapsamına dahil edildiği vurgulanan paylaşımda, şunlar kaydedildi:

"Kısıtlama kararının alındığı 9 Nisan'dan önce gümrükte ihracat tescili yapılmış herhangi bir yasak kapsamındaki ürünün yola çıkmasını tezvirat haline getirme çabası, sadece uluslararası dış ticaret, gümrükleme, lojistik mevzuatını ve prosedürlerini bilmemekle ya da kötü niyetle açıklanabilir. Türkiye Cumhuriyeti devleti ve hükümetinin bu konuda aldığı karar, üzerinde kötü niyetli spekülasyonlara fırsat vermeyecek kadar açık ve nettir ve sıkı bir şekilde uygulanmaktadır. Vatandaşlarımızın bu tür yalan ve yanlış haberlere itibar etmemelerini ve müsterih olmalarını rica ederiz. Türkiye Cumhuriyeti olarak ilk günden beri yanlarında olduğumuz Filistinli kardeşlerimizin her zaman, her alanda, her platformda yanlarında olmaya devam edeceğiz."

Metin Akpınar'ın kızı Duygu Nebioğlu'nun "Ablamın babası da ünlü" dediği isimin olduğu iddia edilen Uğur Dündar'dan açıklama

Sanatçı Metin Akpınar’ın yıllar sonra ortaya çıkan ikiz kızlarından Duygu Nebioğlu’nun “Bir ablamın da babası medya dünyasından çok ünlü bir isim” dediği kişinin gazeteci Uğur Dündar olduğu iddia edildi. Dündar, söz konusu iddiayı reddetti, "Adli tıp kurumu DNA incelemesini bitirdi ve biyolojik babalık iddiasını reddetti" dedi.
16.04.2024 08:27:00
Haber Merkezi
Metin Akpınar'ın kızı Duygu Nebioğlu'nun "Ablamın babası da ünlü" dediği isimin olduğu iddia edilen Uğur Dündar'dan açıklama
Metin Akpınar'ın kızı Duygu Nebioğlu'nun "Ablamın babası da ünlü" dediği isimin olduğu iddia edilen Uğur Dündar'dan açıklama
Sabah gazetesi, sanatçı Metin Akpınar'ın yıllar sonra ortaya çıkan ikiz kızlarından Duygu Nebioğlu'nun "Bir ablamın da babası medya dünyasından çok ünlü bir isim" dediği kişinin gazeteci Uğur Dündar olduğunu iddia etti.

Gazeteci Dündar'dan söz konusu iddiaya yalanlama geldi.

Sabah gazetesi Dündar hakkında açılan bir babalık davası olduğunu ve haziran ayınca görüleceğini iddia etmişti.


Dündar sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada şunları kaydetti:

"Bugünkü bir gazetede hakkımda babalık davası açıldığı ve haziran ayında karara bağlanacağı açıklanmış. Bugüne kadar mahkemenin aldığı gizlilik kararına titizlikle uyduk ve hep sustuk. Ama mademki karşı taraftan biri konuştu; kısaca net bir cevap vereyim: Mahkemenin her iki tarafı sevk ettiği ve SON SÖZÜ SÖYLEYECEK KURUM OLAN ADLİ TIP KURUMU DNA İNCELEMESİNİ BİTİRDİ VE BİYOLOJİK BABALIK İDDİASINI REDDETTİ. Benim ve Avukatım Murat Ergün için konu kapanmıştır... Kamuoyuna saygıyla duyurulur."
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.