Egoizm; kendini düşünmek, kendi çıkarları uğruna başkasını kullanmak, her menfaati kendine çevirmek anlamlarına gelir. Biz Müslümanlar "her koyun kendi bacağından asılır" anlayışında olamayız. Hele hele dünya üzerinde Müslümanlar üzerinde oyunlar oynanırken nemelazımcılık, aman bananecilik Müslümanın inancına uymaz. Hepimizin malumu BOP kapsamında Müslüman ülkeler üzerindeki oynan oyunlar neticesinde Müslüman kanları oluk gibi akarken; dağılan aileler, yıkılan yuvalar sayılara sığmıyor. Aynı inancı taşıdığımız insanların içler acısı hali bizleri hiç mi ilgilendirmiyor? Eğer böyle ise, bizde ciddi sorunlar var demektir. Çünkü bu anlayış dünyada sıranın bize gelmesi yanında, ahirette de vahim neticelerle karşılaşmamız anlamına gelir.Özellikle biz Müslüman hanımların duyarlı olması lazımdır. Yapılan yanlış siyasetler neticesinde toplama kamplarında kalan Müslüman kardeşlerimiz bizleri hiç mi ilgilendirmiyor? Yuvası yıkılmış, eşleri öldürülmüş hem de ne için öldürüldüğünü bilemeden öldürülmüş, çocuklarını hayatta tutabilme gayretinde geleceğini bile düşünemeyecek durumda olan Ayşe'ler, Fatma'lar, Hatice'ler, Zeynep'ler hiç mi ilgilendirmiyor? O zaman sorun bizlerde.Hayır, hayır! Müslüman egoist nemelazımcı vurdumduymaz olamaz. Peki, bu saydıklarımız olamaz da ne olur? BOP'u uygulayanları mı takip eder, bunları mı savunur? Batılılarla birlikte Müslüman kanı dökenlerle mi birlikte olur? Onların yanlışlarını mı aklamaya çalışır?İşte bu hiç olamaz! Müslüm ferasetli olur, olayları inancıyla yorumlar ve bunun neticesinde alacağı karar kesinlikle isabetli olur. Eğer yapılan yanlışlara, akan kanlara çanak tutar mahiyette tavır alıyorsa, o zaman yapılan yanlış icraatlere ortak demektir. Durum bu kadar açıktır. Bizler şu an soframızda -her ne kadar pahalı da olsa- yiyecek bir şeyler bulabiliyor, hayatımızı her ne kadar zor şartlarda da olsa sürdürebiliyorsak, elimizdeki bu imkânlar gitmeden bizler de diğer Müslüman kardeşlerimizin durumuna düşmeden tedbir almak, ayıkmak kendimize gelmek zorundayız. Bu adeta ölmeden tüm yanlış amelleri yapıp sonra da "eyvah, bizleri dünyaya döndürün ki güzel ameller işleyelim" feryadına benzer ki, artık iş işten geçmiştir. "Sizleri bir uyaran gelmedi mi?" sorusu karşımızda olacak. Fakat "biz o uyarıcıya uymamışız" cevabı bizleri kurtarmayacaktır. Dünyanın özellikle İslam âleminin şu hali bizlere sorulduğunda cevapsız kalamayız. "Sizlere gelen uyarıcı yok muydu?" sorusuna biz simdiden cevap veriyoruz. Evet, "Prof. Dr. Haydar Baş Bey ve kadrosu bizleri uyarmıştı fakat biz o uyarılara kulak vermedik" cevabı "eyvah" dememizi önleyemeyecektir. Bizden söylemesi.
Hasgül Talay / diğer yazıları
- Tıkıldık kaldık / 26.01.2021
- Yüzleşme zamanı / 05.06.2020
- Ramazan-ı Şerif’in bereketi / 21.05.2020
- Gönül dünyası / 03.05.2020
- Yeni yıl ve beklentiler / 02.01.2020
- Emine Bulut / 27.08.2019
- Milli servetimiz ve ormanlarımız / 24.08.2019
- Bayram izlenimlerim / 19.06.2018
- Şekerim çıkıyor / 28.02.2018
- Dost-düşman kavramı / 15.02.2018
- Yüzleşme zamanı / 05.06.2020
- Ramazan-ı Şerif’in bereketi / 21.05.2020
- Gönül dünyası / 03.05.2020
- Yeni yıl ve beklentiler / 02.01.2020
- Emine Bulut / 27.08.2019
- Milli servetimiz ve ormanlarımız / 24.08.2019
- Bayram izlenimlerim / 19.06.2018
- Şekerim çıkıyor / 28.02.2018
- Dost-düşman kavramı / 15.02.2018