On yıllar önce bıraktığım köşe yazarlığına, değerli dost Muharrem Bayraktar'ın teklifiyle yeniden başlıyorum. Aslında bu, sevgili okurla yeniden buluşma, bir vuslat."Vuslat" dendiğinde de hemen gülümserim, çünkü, Sayın Haydar Baş, o ince espri zekâsıyla eleştiri yöneltirken zaman zaman Osman Nihat Akın'ın "Bir ihtimal daha var o da ölmek mi dersin" ismiyle ünlenen nihavent eserinden alıntıyla: "Vuslatın başka âlem sen bir ömre bedelsin" diye fırçasını atar.Gelelim bizim vuslata...90'lı yılların başında sevgili okurlarımla vedalaştığımda hasret boşluğunu radyo ile doldurmaya çalıştım (Marmara FM) ve 17 yıl süren bu çalışmam, kanalın el değiştirmesiyle sonlandı. Aslında radyoculuğum 1960'lı yıllarda İstanbul Radyosu (TRT İstanbul Radyosu)'nda program yapımcısı olarak başlamıştı.Bunları niye sıraladım? İster sürekli olsun, ister aralıklı... medyanın hiçbir alanı gazete kadar etkin ve keyif verici olmuyor.Yüzyıllardır insanlık baş döndürücü hızla ilerlerken "gazete" isimli ürün ilk günkü işlevini sürdürmektedir hem de, radyo ve televizyonun rekabetini atlatarak.Yazı ve özgür gazeteciliğin değerini bilenler biliyor da, bilmeyen ya da bilmek istemeyenler... kimi baskı kurumları, örgütlü / örgütsüz bu değeri hoyratça örseliyor, yerden yere vuruyor.Unutulmamalı ki, insanoğlu yazının icadından önce pek fazla ilerleme gösteremedi. Yaklaşık 5000 yıl önce yazının icadıyla bilginin saklabilir ve aktarılabilir hale gelmesi baş döndürücü gelişmeyi de beraberinde getirdi.Değer bilmeyenlere bir çift sözümüz var: Gün gelir, sen de o değere muhtaç olursun? İşler, istediğiniz gibi tıkırında giderken, yalaka bolluğundan başınız dönebilir. Tökezlediğinizde ise hiçbirini yanınızda bulamazsınız. Hemen herkesin yaşadığı ve bildiği bu geçmiş ve gerçeği tekrar etmenin nedeni, gazeteleri yaşatan ve de ayakta tutan şeyin vefa borcu olduğuna dikkat çekmek.Sevgili okur, senin önünde habere ulaşabileceğin birçok yol ve vasıta var ama sadece bir gazeteye sevdalanabiliyorsun, alışabiliyorsun. Selâmi Şahin'in o ünlü bestesinde söylediği gibi, "alışmak sevmekten zor geliyor".İşte, tüm baskılara rağmen gazetene sahip çıkabiliyor ve de tiryakisi olabiliyorsan, bizim de vuslatımız bu.
Prof. Dr. Ali Ünal Emiroğlu / diğer yazıları
- Terör / 01.02.2024
- Yerel yönetim / 25.01.2024
- Muhalefet / milli irade / 22.01.2024
- Anayasa Mahkemesi yoksa… / 18.01.2024
- Soykırım davası / 15.01.2024
- Sosyal devlet için / 11.01.2024
- Hukuk devletine başkaldırı / 25.12.2023
- Güç dengesi / 21.12.2023
- Yerel seçime giderken / 14.12.2023
- İnsanlığın anayasası / 11.12.2023
- Yerel yönetim / 25.01.2024
- Muhalefet / milli irade / 22.01.2024
- Anayasa Mahkemesi yoksa… / 18.01.2024
- Soykırım davası / 15.01.2024
- Sosyal devlet için / 11.01.2024
- Hukuk devletine başkaldırı / 25.12.2023
- Güç dengesi / 21.12.2023
- Yerel seçime giderken / 14.12.2023
- İnsanlığın anayasası / 11.12.2023