Yağdan vıcık vıcık olmuş topu çevirip duruyorlar? Cumhurbaşkanının eskisi-yenisi, Başbakan görünümlü Davutoğlu, spora bakmayan bakanı ve de 113 yıllık çınar Beşiktaş kulübünün ağzından yağ damlayan başkanı Fikret Orman, aralarında paslaşırken aslında Beşiktaş taraftarına seyircisiz oynama cezası kesiyordu.
10 Nisan Pazar günü, yaklaşık 3 yıllık hasret bitiyor Beşiktaş taraftarı evine dönüyordu. Ne çare ki, evin asıl sahibi olan taraftar sokakta bırakılıyor, stadın açılış törenine alınmıyordu.
Yargı kararlarına bile diklenen, anayasaya rağmen, uymayan, temel hak ve özgürlükleri kendine göre yorumlayan, muhalefeti kabul etmeyen bir Cumhurbaşkanı'ndan taraftar da nasibini alıyordu.
Nasıl almasın ki? 5 yıl önce Galatasaray kulübünün yeni stadının açılış töreni taraftarın katılımıyla olmuştu ve dönemin başbakanı Tayyip Erdoğan ıslıklanmış, protesto edilmişti. Seyircili törenden kuyruk acısı olan Erdoğan, aynı duruma düşmemek için taraftara yasak koyuyordu.
Tayyip Erdoğan'ın bir başka korkusu da Gezi olaylarından kaynaklanıyordu. Zira AKP tayfasının korkulu rüyası olan Gezi'nin aktörleri içinde futbolun etkin taraftar grupları da vardı. Beşiktaş'ın aktivist çArşı'sı her şeye karşıydı zaten. Hal böyle olup, korku dağları bekleyince yasaklar da gelmeye devam edecekti.
Bizim geleneksel bir güreşimiz vardır; bir tür serbest güreş olan bu oyunda pehlivanlar vücutlarına zeytinyağı sürerek meydana çıkıp güreşirler. Buna yağlı güreş denir. Güreşçiler mayo yerine kispet giyerler. Manda derisinden yapılan kispetin bakımı özen ister, yağa yatırılarak muhafaza edilir.
Her yıl Edirne'nin Kırkpınar yöresinde yağlı güreş müsabakaları düzenlenir.
Futboldan söz ederken güreşe neden geçtik derseniz; seyircisiz açılış töreni yapan devlet ricali AKP tayfasıydı, aralarında top çevirirken aklıma oynaş güreşi geldi. Dostlar alışverişte görsün kabilinden bir şovdu bu. Cumhurbaşkanına methiyeler düzülüp duruyordu. Baktım ortalık yağdan vıcık vıcık. Meşin yuvarlağın demokrasi talepleri, sporun onca sorunları varken, kispetin yağa yatırılması gibi top da yağa bulanmıştı.
Oysa spor üzerinden topluma güzel mesajlar verilebilir. Demokrasi, çoğulculuk, temel hak ve özgürlükler, toplantı gösteri yürüyüş hakkı, futbol-saha-tribün-yönetim ile siyaset arasındaki ilişkiyi belirleyen etik değerlerdir.
Bu değerleri, siyasi rant uğruna harcamadan, yerli yerine koyabilirsek; sahici demokrasi, sahici spor ve futbol anlayışı yaşanabilir olur.
Son söz yerine:
Meşin yuvarlağı cehalete, siyasete ve de yağdanlığa asmayalım!
10 Nisan Pazar günü, yaklaşık 3 yıllık hasret bitiyor Beşiktaş taraftarı evine dönüyordu. Ne çare ki, evin asıl sahibi olan taraftar sokakta bırakılıyor, stadın açılış törenine alınmıyordu.
Yargı kararlarına bile diklenen, anayasaya rağmen, uymayan, temel hak ve özgürlükleri kendine göre yorumlayan, muhalefeti kabul etmeyen bir Cumhurbaşkanı'ndan taraftar da nasibini alıyordu.
Nasıl almasın ki? 5 yıl önce Galatasaray kulübünün yeni stadının açılış töreni taraftarın katılımıyla olmuştu ve dönemin başbakanı Tayyip Erdoğan ıslıklanmış, protesto edilmişti. Seyircili törenden kuyruk acısı olan Erdoğan, aynı duruma düşmemek için taraftara yasak koyuyordu.
Tayyip Erdoğan'ın bir başka korkusu da Gezi olaylarından kaynaklanıyordu. Zira AKP tayfasının korkulu rüyası olan Gezi'nin aktörleri içinde futbolun etkin taraftar grupları da vardı. Beşiktaş'ın aktivist çArşı'sı her şeye karşıydı zaten. Hal böyle olup, korku dağları bekleyince yasaklar da gelmeye devam edecekti.
Bizim geleneksel bir güreşimiz vardır; bir tür serbest güreş olan bu oyunda pehlivanlar vücutlarına zeytinyağı sürerek meydana çıkıp güreşirler. Buna yağlı güreş denir. Güreşçiler mayo yerine kispet giyerler. Manda derisinden yapılan kispetin bakımı özen ister, yağa yatırılarak muhafaza edilir.
Her yıl Edirne'nin Kırkpınar yöresinde yağlı güreş müsabakaları düzenlenir.
Futboldan söz ederken güreşe neden geçtik derseniz; seyircisiz açılış töreni yapan devlet ricali AKP tayfasıydı, aralarında top çevirirken aklıma oynaş güreşi geldi. Dostlar alışverişte görsün kabilinden bir şovdu bu. Cumhurbaşkanına methiyeler düzülüp duruyordu. Baktım ortalık yağdan vıcık vıcık. Meşin yuvarlağın demokrasi talepleri, sporun onca sorunları varken, kispetin yağa yatırılması gibi top da yağa bulanmıştı.
Oysa spor üzerinden topluma güzel mesajlar verilebilir. Demokrasi, çoğulculuk, temel hak ve özgürlükler, toplantı gösteri yürüyüş hakkı, futbol-saha-tribün-yönetim ile siyaset arasındaki ilişkiyi belirleyen etik değerlerdir.
Bu değerleri, siyasi rant uğruna harcamadan, yerli yerine koyabilirsek; sahici demokrasi, sahici spor ve futbol anlayışı yaşanabilir olur.
Son söz yerine:
Meşin yuvarlağı cehalete, siyasete ve de yağdanlığa asmayalım!
Prof. Dr. Ali Ünal Emiroğlu / diğer yazıları
- Terör / 01.02.2024
- Yerel yönetim / 25.01.2024
- Muhalefet / milli irade / 22.01.2024
- Anayasa Mahkemesi yoksa… / 18.01.2024
- Soykırım davası / 15.01.2024
- Sosyal devlet için / 11.01.2024
- Hukuk devletine başkaldırı / 25.12.2023
- Güç dengesi / 21.12.2023
- Yerel seçime giderken / 14.12.2023
- İnsanlığın anayasası / 11.12.2023
- Yerel yönetim / 25.01.2024
- Muhalefet / milli irade / 22.01.2024
- Anayasa Mahkemesi yoksa… / 18.01.2024
- Soykırım davası / 15.01.2024
- Sosyal devlet için / 11.01.2024
- Hukuk devletine başkaldırı / 25.12.2023
- Güç dengesi / 21.12.2023
- Yerel seçime giderken / 14.12.2023
- İnsanlığın anayasası / 11.12.2023