Yahudi fanatizmi ve İsrail (16) / Yazı dizisi...

Peki; yaban ellerde kalan vatanın hali nicedir?Harb-i Umumi sonrasında vatan topraklarının 3/4 'ü kaybedilmiştir. İlk cihan savaşı ile; Osmanlı İmparatorluğu, Avusturya-Macaristan İmparatorluğu, Çarlık Rus İmparatorluğu haritadan silinmiştir. Böylece Galip devletler başta Ortadoğu olmak üzere dünyaya yeni bir şekil vermişlerdir. İngiltere öteden beri tasarladığı planı kısmen de olsa hayata geçirebilme imkanını ele geçirmiştir. Eline cetveli almış haritayı istediği gibi değiştirmiştir. Yepyeni bir mısır ve tarihte hiç olmayan temelsiz, dayanaksız Irak böylece tarih sahnesine çıkmıştır. Birlik içinde olan İslam dünyası birkaç asırdır uygulanan bölme, parçalama planları sonucunda küçük, küçük sözüm ona devletlere (Devletciklere) ayrılmıştır. Suriye, Ürdün, Irak, Lübnan, Kuveyt, Bahreyn, Abu-Dabi, Katat. BAE, Umman, Yemen, ve çöl arab'ı Suudilere kurdurulan Arabistan... Böylece Osmanlı bu topraklardan çekilmek zorunda bırakılınca  kaos ve kargaşa bölgeye tamamen hakim olacaktır.   Mekke ve Medine Suudi hanedanının krallığını ilan ettiği topraklarda kalmıştır. Uzunca bir süre Türkler Hac görevini ifa etmekten yoksun kalacaklardır. İHANET EDENLER ZELİL OLACAKLARDIRDevlet-i Ali Osman'ın Meclisi Mebusanın da 14 yıl başkanlık yapan Şerif Hüseyin; İngilizlere yaptığı hizmetin karşılığında tam bir hayal kırıklığı yaşamıştır. İhanet eden bu zat efendileri tarafından bir konakta göz hapsine alınmıştır. Oğullarından Abdullah Ürdün kralı olur. Öbür oğlu Faysal ise kendisini Suriye Kralı olarak ilan eder. Etmesine etmiştir ya Başta yerli Araplar olmak üzere Fransızların da karşı çıkması üzerine buralarda tutunamaz. İngiltere Faysalı Irak kralı olarak atayacaktır. Şüphesiz Böyle bir zamanda öteden beri göz diktiği Irak için İngiltere Faysaldan daha iyi hizmet verecek bir başka uşak bulması mümkün de değildir.ONDÖRT ASIRLIK TÜRK YURDUM.K.Atatürk bir adı da "Tisin" olan Kerkük için; "On dört asırlık Türk yurdu" ifadesini kullanmaktadır. Lozan Konferansında Kerkük ve Musul meselesi açıkta bırakılıyor ve çözüm olarak İngiltere ile Türkiye hükümetleri arasında Cemiyet-i Akvam nezaretinde,  ikili bir konferans düzenlenmesi  öneriliyordu.Bu karar neticesinde İstanbul Kasımpaşa da bulunan eski Ziraat vekaleti binasında yeni bir barış konferans'ı başlıyordu. İngiltere adına Sir Percy Cox, T.C adına Fethi Okyar Bey'in  başkanlık ettiği bu görüşmeler tarihe "Haliç Konferans'ı" olarak geçecektir. Haliç konferansı İngilizlerin planlarının uygulanmasına dönük bir zaman kazanma taktiği olarak hiçbir kararın alınamadığı, havanda su dövülen bir görüşmeler manzumesi olmaktan öteye gidememiştir. İngiltere sürekli karar değiştirerek ve olmaz isteklerde bulunarak görüşmeleri adeta sabote etmiştir. Böylece Türkleri anlaşmanın önünü kesmekle suçlayarak Cemiyeti Akvam'a müracaat ederek konunun Uluslar arası "Lahey Adalet Divanı"nda çözümlenmesini istemiştir. Aslında Bu Hıristiyan batının ortak planıdır.NESTURİ İSYANIBu arada İngiliz intelegeence elamanları Mardin ve Çölemerik(Hakkari) te yaşayan Nesturileri(Aziz Nestorius tabi olan Ortodoks Hıristiyanlar) isyan ettirmiştir. Cafer Tayyar Paşa komutasında bir ordu bu isyanı zor şartlar altında da olsa bastırmış ve bu olayda yaklaşık yüz bin Nesturi öldürülmüştür. Tarih 1924.LAHEY ADALET DİVANINDAN ÇIKAN ADALETSİZLİK L.Adalet divanının vereceği hiçbir kararın tanınmayacağı kararı; TBMM'nin iradesi olarak bütün cihana ilan edilecektir. Buna rağmen L.Adalet divanı yerinde yaptığı(Kerkük, Musul, Süleymaniye, Selahaddin, Erbil, Telafer, Tuzhurmatı, Altınköprü ve diğer Türkmen yerleşim alanları.) plesibitte TC. istekleri yönünde bölge halkının aldığı kararları hiçe sayarak, İngiltere mandasında kurulması gündem edilen Irak devletinin oluşumu yönünde yer almıştır. TC. bu kararı tanımamış ve gerekirse Mısak-i Milli sınırlarında kalan vatan topraklarını da yine savarak kurtaracağını beyan eder.

YAZI DİZİSİNİN Dİ?ER BÖLÜMLERİ VE YAZARIN Dİ?ER YAZILARI İÇİN TIKLAYINIZ... http://www.yenimesaj.com.tr/index.php?sayfa=arsiv&arsivgoruntule=yazarlar&yazarno=89&tarih=2006-01-21