ECEVİT-BAHÇELİMESUTTayyip bey hapishaneden çıktığında iktidarda DSP-MHP-ANAP koalisyon Hükümeti vardır. Ecevit'in başkanı olduğu 57. hükümet iç ve dış siyasette sefilleri oynamaktadır. 57. Hükümet zorlamayla oluşturulmuştur. Alparslan Türkeş'in vefatından sonra MHP karışacaktır. Türkeş sonrasında ilk Başkanlık seçimi sandalyelerin havada uçuştuğu, kavga, küfür ve bölünmenin yaşandığı bir kongre olarak zihinlerde kalacaktır. MHP'de yaşanan bu Fetret devri Devlet Bahçeli'nin başkan seçildiği ikinci kongre ile son bulacaktır. Peki buraya nasıl gelinmiştir.Bir uçtan gider öteki uçtan çıkarızYıllar yılı Şam'daki ininden PKK'yı yöneten Abdullah Öcalan Türkiye'nin Devlet-Asker-Hükümet eksenindeki ısrarlı tutumu ve Gen. Kur. Başkanının; Ordumuzun kararlılığını aksettiren; "Bir baştan girer, öteki uçtan çıkarız " sözleriyle, Suriye'yi terk etmek zorunda kalacaktır. Türkiye öyle kararlıdır ki arabulucu olarak Ankara'ya ani bir ziyaret yapan Mısır Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek bile, bu sert havayı yumuşatamayacaktır. Suriye ilk defa pabuçun pahalı olduğunu anlayacak ve A. Öcalan'ı kapı dışarı edecektir. Apo önce Moskova'ya gitse de Rus makamlarının ondan alacakları bir şey kalmaması ve Türkiye ile iyi giden ilişkilerin zarar görmesinden çekindiğinden dolayı kapı dışarı edilecektir. Apo için Yeni durak Roma'dır. TC. çok kararlıdır A. Öcalan'ı barındıran ülkeler kara listeye alınmaya başlamıştır. Başta İtalya olmak üzere Avrupa ülkeleriyle yaşanan birkaç aylık kriz sonrasında A.Ö. Avrupadan da dışlanacaktır. Sonunda Apo Kenya'da Yunanistan Konsolosluğunda yakalanıverir. C.Çağlar'a ait bir uçak Bordo Bereli Özel Kuvvetlerin ele geçirdiği A. Öcalan'ı Türkiye'ye taşımaktadır. İlk görüntüler TV ekranlarına yansıdığında ortalık bayram yerine dönecektir. Ağzındaki siyah bantlar sökülen Apo bir fare gibi kapana kısılmıştır. Bu olay Ecevit'in ekmeğine yağ sürecektir. Öyle ya Kıbrıs fatihi Karaoğlan kimsenin yapamadığını yapmış ve bölücü başını kıskıvrak yakalamıştır. Sol Milliyetçilik Ecevit'in şahsında %20 leri aşarak seçimden birinci parti olarak DSP.'nin çıkmasını sağlar. Deniz Baykal'ın CHP' i barajın altında ezilmiş ve TBMM veda etmiştir. Atatürk'ün partisinin meclis haricinde kalması hoş karşılanmasa da atı alan Ankara'ya çoktan ulaşmıştır bile. Üstelik CHP nin 10 Kasım 1938 tarihinden itibaren Rahmetli Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün kurduğu partiyle hiç ortak noktası kalmamıştır. Mandacılığı reddeden Atatürk CHP sine karşın Marshal Yardımı karşılığında verdiği tavizlerle örtülü mandayı benimseyen İnönü CHP'i artık sadece ismen vardır. Atatürk CHP.'i ise fikren çoktan tarih olmuştur bile. Şimdi ki CHP mi? Sadece Rahmetli Atatürk'ün kutsal mirasını kullanmakta ve bu büyük sermayeyi boş yere heba etmektedir. "Bağımsızlık benim karakterimdir" diyen Gazi'ye inat, Avrupa Birliği peşinde koşmakta olan günümüz CHP.'i ise Önderimizin bütün ilkelerini çiğnemektedir.Apo meselesinde İşin aslı ; 'Sol Milliyetçilik-Sağ Milliyetçilik-Liberallik' üçlemesini yan yana getirerek bir iktidar oluşturmak isteyen okyanus ötesi iradenin planı, gereği Terörist başının teslim edildiğidir ki; gelişen olaylar bu tezi doğrulamaktadır... Bu operasyonla Hıristiyan Batı TC dönük bölme planının birinci safhasını tamamlayarak ikinci evreye geçmiştir. İkinci Evre ise; Dil, Din, etnik köken ayrımlarının sürekli olarak kullanıldığı siyasal ayrışmaya giden ,"Üniter Devlet" in Federatif devlete dönüştürülmesinin arkasından buna bağlı olarak gelecek, Federasyon ve kesin bölünmedir. Görünen manzara, Etkin güçlerin bu oluşumu sağlamakta kararlı olduğudur. olan ise MHP.' nin bu seçimlerin ikinci galibi ise yılların MHP.' sidir. MHP bütün tahminleri alt üst etmiş ve iktidarın bir kulpunu yakalamıştır. Üstelik MHP ilk defa bu oranda yüksek bir oyla iktidar ortaklığına adaydır. Plan gereği toplum mühendisleri oluşturdukları suni konjöktürle iktidara taşıdıkları MHP.'i ilkelerine ve söylemlerine aykırı kararları almaya mecbur ederek gözden düşürerek geleneksel vatanseverlik ilkesinin tarifini bulduğu Türk Milliyetçiliğinin önünün kesilmesi temin edilecektir. Bu plan'la istenilen elde edilmiş ve Türk Milliyetçiliği darmadağın edilmiştir. Ama Planı yapanların unuttuğu bir husus var ki; Türk Milliyetçiliği MHP.'nin tekelinde değildir. Gün Gelir Bağımsızlığı ilke edinen Mustafa Kemalin yolundan giden birileri Milletinin önüne geçer ve der ki; NE AVRUPA BİRLİ?İ, NE ABD HEDEFİNİZ TAM BA?IMSIZ TÜRKİYE!..
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Mustafa Bekaroğlu / diğer yazıları
- Yahudi fanatizmi ve İsrail (48) / Yazı dizisi / 07.03.2006
- Yahudi fanatizmi ve İsrail (47) / Yazı dizisi / 06.03.2006
- Yahudi fanatizmi ve İsrail (46) / Yazı dizisi / 05.03.2006
- Yahudi fanatizmi ve İsrail (45) / Yazı dizisi / 04.03.2006
- Yahudi fanatizmi ve İsrail (44) / Yazı dizisi / 03.03.2006
- Yahudi fanatizmi ve İsrail (43) / Yazı dizisi / 02.03.2006
- Yahudi fanatizmi ve İsrail (42) / Yazı dizisi / 01.03.2006
- Yahudi fanatizmi ve İsrail (42) / Yazı dizisi / 28.02.2006
- Yahudi fanatizmi ve İsrail (41) / Yazı dizisi / 27.02.2006
- Yahudi fanatizmi ve İsrail (40) / Yazı dizisi / 26.02.2006
- Yahudi fanatizmi ve İsrail (47) / Yazı dizisi / 06.03.2006
- Yahudi fanatizmi ve İsrail (46) / Yazı dizisi / 05.03.2006
- Yahudi fanatizmi ve İsrail (45) / Yazı dizisi / 04.03.2006
- Yahudi fanatizmi ve İsrail (44) / Yazı dizisi / 03.03.2006
- Yahudi fanatizmi ve İsrail (43) / Yazı dizisi / 02.03.2006
- Yahudi fanatizmi ve İsrail (42) / Yazı dizisi / 01.03.2006
- Yahudi fanatizmi ve İsrail (42) / Yazı dizisi / 28.02.2006
- Yahudi fanatizmi ve İsrail (41) / Yazı dizisi / 27.02.2006
- Yahudi fanatizmi ve İsrail (40) / Yazı dizisi / 26.02.2006