Yalanlara yaslanırsanız, yalanlara yapışırsanız yalanların da günün birinde yakanıza yapışacağı muhakkaktır.Yalanlara yaslanarak, yalanlara yapışarak attığınız adımlar, yaşadığınız yıllar, başarı diye lanse ettiğiniz icraatlar, içine kurt düşüp çürümüş, içi boşalmış ağaçlar gibi kuvvetli bir rüzgâr karşısında çatır çatır kırılmaları mukadderdir.Yalanlara yaslanarak, yalanlara yapışarak inşa ettiğiniz bir hayat, ama bir yatsı sonra ama birkaç yatsı sonra tel tel dökülmeye mahkûmdur.Yalanlara yaslanarak, yalanlara yapışarak, yalancı ve yapmacık boyalarla süsleyip-püslediğiniz bir yapının görkemini ve gösterişini sürdürmesi kuvvetli bir yağmur yağana kadardır. Yağmur yağar yapmacık boyalar akar ve gizlenmek istenen bütün yarıklar ve çatlaklar bütün çıplaklığı ile ortaya çıkar.Yalan söyleme halin söyle demişler atalarımız.Yalandan, yanlıştan dönme, hatalardan pişmanlık, günahlardan dolayı tevbe ve istiğfar? Bütün bunlar müminlerin vasıfları olarak sayılıyor.İnsanlık icabı, beşer olmak dolayısıyla insan hata yapabilir, yalana-yanlışa teslim olabilir ama fark ettiği an dönebilmelidir, tevbeye sarılabilmeli ve mevcut durumu derhal terk edebilmelidir."O muttakiler ki bollukta da darlıkta da Allah yolunda harcarlar, kızdıklarında öfkelerini yutar, insanların kusurlarını affederler. Allah da böyle iyi davrananları sever. O muttakiler ki çirkin bir iş yaptıklarında veya kendi nefislerine zulmettiklerinde, peşinden hemen Allah'ı anar, günahlarının affedilmesini dilerler. Zaten günahları Allah'tan başka kim affeder ki? Bir de onlar, bile bile işledikleri günahlarda ısrar etmez, o günahları sürdürmezler." (Âl-i İmran: 134-135).Yüce Rabbimiz has kullarının böyle yapmalarını istiyor, bir hatanın bir yanlışın ardından zikrullaha, tevbeye, istiğfara sarılmalarını istiyor ve yalanda, yanlışta, günahta hatada ısrar etmeden hemen dönmelerini istiyor.Anadolu coğrafyasını vatan edinmiş, bu güzel vatanı elde tutabilmek için sayısız şehit vermiş bir milletin torunları olarak hemen hepimiz, hem yönetenler hem de yönetilenler olarak bu ayetlerin aynasında kendimizi seyretmemiz ve eksiklerimizi görmemiz gerekiyor.Yaşadığımız hayat, hatalarda ısrar edecek kadar uzun değil, gelip geçiyor derhal yanlışlardan dönmemiz lazım.Üzerinde yaşadığımız vatan toprakları uzun süre yanlışları, hataları ve yalanlara teslim olmayı kaldırmayacak kadar önemli, stratejik, düşmanları çok olan bir ülke?İster şahsi hayatımız açısından bakalım, ister toplumsal hayat açısından bakalım, bu ülkede yaşayan insanlar olarak, idare edenleri ile idare edilenleri ile hata yapma lüksümüz yoktur, yalana yanlışa teslim olma lüksümüz yoktur hele hele hatalarda yıllarca ısrar etme lüksümüz hiç yoktur.Yalana yapışanlar, yalanların günün birinde yakalarına yapıştığını gördüler ve hep göreceklerdir.
Aziz Karaca / diğer yazıları
- Tüketilen sadece kaynaklar mı? / 25.04.2024
- Önünde ardında ve kolunda servet… / 24.04.2024
- Hangisine daha çok üzüldünüz? / 23.04.2024
- Halleri var bizimkine benzemez / 22.04.2024
- ‘Hazır ol cenge eğer ister isen sulh-u salah’ / 20.04.2024
- Doymayan gözden ve ürpermeyen kalpten… / 19.04.2024
- Dilde adalet / 18.04.2024
- İlk çeyrek heba oldu gitti / 16.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 14.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 10.04.2024
- Önünde ardında ve kolunda servet… / 24.04.2024
- Hangisine daha çok üzüldünüz? / 23.04.2024
- Halleri var bizimkine benzemez / 22.04.2024
- ‘Hazır ol cenge eğer ister isen sulh-u salah’ / 20.04.2024
- Doymayan gözden ve ürpermeyen kalpten… / 19.04.2024
- Dilde adalet / 18.04.2024
- İlk çeyrek heba oldu gitti / 16.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 14.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 10.04.2024