Sosyal ve millî konularda araştıran, soran, sorgulayan biri olmama rağmen kişiler hakkında aynı merakım hiç olmadı!Kim, nerede, kiminle, ne yapar; ne iş görür, ne alır, ne satar, hiç merak etmedim. Çoğu yakın tanıdığımın bile ne iş yaptığını bilmem!Devlet Kurumlarında, çeşitli kademelerde yıllarca görevler yaptım. Her ay muhatap olduğum mutemetle maaşımı alıp imzamı atmak dışında asla sohbetim olmadı! Kim kaç para maaş alır, kimden, ne kadar, niye kesinti yapılır diye hiç merak etmedim! Kendi resmî işlerimle de oldum olası alâkasızım! Bu yüzden sigortam 1973 senesinden başlamasına rağmen, hâlâ emekli değilim meselâ!Hangi konumda olursam olayım, haberim olduğunda herkesin, her işine el atmaya, yardımcı olmaya gayret ederek bir ömür yaşadım.2011 Haziranında MHP'nin Diyarbakır Mitingi öncesi, ihbar üzerine evime yapılan baskında; ne aradıklarını bilmeyen Emniyet Mensuplarını, en fazla oyalayan bir koli vardı ki ben onu unutmuştum. Yaklaşık dört yıllık üst seviyeli bürokratlığım süresince ilgilendiğim ve birlikte çalıştığım Bakan adına takip ettiğim işlerin özel notları vardı o kolide! Belki lazım olur diye saklamıştım ama hiç lazım olmamıştı o aramada başıma belâ oluncaya kadar!Beş günlük gözaltı sürem sonunda eve döndüğümde o koliyi, bir de ben gözden geçirdim. Büyük çoğunluğu, tayinler, terfi ve görevden aldırmalar olmakla beraber, tarihe tanıklık edecek epeyce not gördüm! Yok etmekten vazgeçtim! Çünkü Rabbim bana çileler yanında ikbâller de nasip etmişti! O günlerde nasıl davrandığımın yanında, ülke yönetiminin işleyişi hakkında ciddi verilerdi ve saklanmalıydı! Sakladım, saklıyorum!O notları incelerken gördüm ki; Muhteşem Türk Atatürk hariç T.C. Devleti'nin bütün Cumhurbaşkanlarını görmüşüm ve "Netekim General"den sonraki bütün Cumhurbaşkanları ve onların dönemlerindeki Hükümetlerle ciddi mesailer yapmışım!Devletle ve devlet kadrolarıyla ilişkide olduğum dönemlerde sayısız kere makamlara çıkmış, öğrencilik yıllarından çok samimi olarak tanıştığım Bakanlardan, ülke meseleleri hakkında yardım istemiş, gerekli gördüğüm uyarıları yapmışım!Özal, Akbulut, Yılmaz, Çiller ve Ecevit'in Başbakanlıkları döneminde yetkili bürokrat olarak çalışmışım; panellerde, toplantılarda, devletlerarası seyahatlerde bulunmuşum ama poz vererek fotoğraf çektirmeyi hiç düşünmemişim! Devlet ve bakanlıkların arşivlerinde mutlaka sayısız fotoğraf vardır ama bende yok!Birinci 12 Eylül Kıyâmetinin kıyımlarıyla muhatap olarak başlayan Devletin en üst makamlarına, kademelerine ve zûlme direnişlerim, bürokratlığımda tersine dönmüş! Sistem diye dayatılan Sistemsizlik içinde, ben de Devlet Yönetimi Çarkı'nın bir parçası olarak görevler yapmışım! Siyasi partilerin genelbaşkanları seviyesinde sayısız ikili görüşmelerimiz olmuş! Sayısız sırlar paylaşmışım ama ne yayımladığım kitaplarımda ne de yıllardır açtığım "MEYDAN" adlı köşemde bu ilişkilerden ve ikili sohbetlerden hiç bahsetmemişim!Kaç kişinin milletvekili olmasına, kaç kişinin imza yetkili bürokrat olmasına katkı ve destek verdiğimi; bir o kadar kişinin de milletvekilliğine ve imza yetkili bürokrat olmasına mani olduğumu Vallahi bilemiyorum! Bu anlamda dost da kazanmışım, düşman da!.."Netekim General"le de, Rahmetli Özal'la da, Sayın Demirel'le de ve onların dönemlerindeki Başbakanlar ve Bakanlarla da sayısız yetki paylaşımlarım, görüşmelerim ve hatıralarım var! Yıllardır elimde kalemim de var ama o görüşmelerden bahsederek gündem oluşturmak hevesinde hiç olmamışım!Bir bürokrat olan Babam Rahmetli'den; ketumluğu ve sırdaşlığı öğrenip hayatım boyu uygulamışım ve hâlâ uygulamaya devam ediyorum!Gazetemizde ve buradan önce sekiz yıl "Meydan"ımı açtığım Gazetede de refiklik yaptığım bir Köşe yazarının son günlerde; "Bahçeli'ye yakın bir milletvekili" diye muğlak bir göstererek yazdığı uyduruk haberlerden üstü örtülü olarak bahsedeceğim!Bugün, Meclis'te bulunan; -HDP'liler hariç- vekillerden en az elli-altmış kişi olmak kaydıyla samimi görüştüğüm arkadaşlarım var! İlişkilerimiz de tanıştığımız ilk günün sıcaklığı ve samimiyetiyle devam eder. Sayısız kere sohbet ve münazaralar-münakaşalar yaşamışız, yaşıyoruz ama samimiyet kaynaklı ve vicdâni namusa emanet o anlardan asla bahsetmemişim, bahsetmeyeceğim de!Çünkü kesinlikle bilirim ki sırdaş olamayan kişi güvenilir değildir! Söz dinlemeyenin, sözü dinlenmez ve yalancının evi yanar ama kimse inanmaz bilirim!Mensûbu olmaktan onur duyduğum Bağımsız Türkiye Partisi adına, sayısız vekil veya etkili siyaset adamlarıyla sayısız görüşmelerimiz, fikrî tartışmalarımız da oldu, oluyor, olacak!Bu görüşmelerimizin tamamının da tanıkları var ama o samimi görüşmelerin, güvenden kaynaklı birilerinin aleyhinde veya lehinde sarfedilen düşünceleri, Gazetecilik adına paylaşmak, sadece karakter fukaralığıdır!Bugüne kadar Rabbim bana böyle bir karakter fukaralığını, yaşatmadı şükürler olsun. Vay Efendim; seçim ittifakları kurulmuşmuş da; bilmem kimlerin listebaşı olması konusunda anlaşılmışmış da; ..mış da, ...miş de, ..muş da, ..müşşş!Ayıptır Kardeşim, Vallahi ayıptır!SIRDAŞ OLMAYANIN SIRDAŞI OLMAZ Vesselâm...Selâm, sevgi, duâ...
Mustafa Aslan / diğer yazıları
- Atatürk'ün anlatımıyla Çanakkale savaşları / 20.03.2017
- İnsandan insana, insansa... / 19.03.2017
- 'Anam bana kör dedi!' / 14.03.2017
- Söyle-ni-yorum-2 / 13.03.2017
- Hâlâ iyiler varmış şükrolsun / 10.03.2017
- Savaş ve insan / 09.03.2017
- Ben, kim miyim? / 08.03.2017
- Milli siyaset hakemliği / 07.03.2017
- Sakındığımız dostluk / 02.03.2017
- Yol özel yolcu güzel / 28.02.2017
- İnsandan insana, insansa... / 19.03.2017
- 'Anam bana kör dedi!' / 14.03.2017
- Söyle-ni-yorum-2 / 13.03.2017
- Hâlâ iyiler varmış şükrolsun / 10.03.2017
- Savaş ve insan / 09.03.2017
- Ben, kim miyim? / 08.03.2017
- Milli siyaset hakemliği / 07.03.2017
- Sakındığımız dostluk / 02.03.2017
- Yol özel yolcu güzel / 28.02.2017