Ne oluyoruz ya?Neler oluyor? Birileri bu memleketi gerçekten sahipsiz mi bellediler?Bir yandan Baykal, bir yandan Barolar Başkanı Metin Feyzioğlu; "Ben Gül'ümü seçtim, beğenmeyen Türkiye'yi terk eder!" tarifli "Hareketi berâber başlattığımız Kardeşim Gül" sıfatlı ABDullah'a; "Hükümet ve Devlet Krizi var, müdahele et, kurtar!" diye ziyaret üstüne ziyaret yapıyorlar!Ey vaaah! Yandı Gül'üm, keten helva!...Ne oluyoruz ya?2002'den yani Recep Tayyip kaosu ve AKP'yi başımıza bela aldığımız günden beri iki kişiye, kaç kere sorduğumu bilemediğim ama cevap alamadığımı kesinlikle bildiğim birer sorum oldu!Deniz Baykal'a CHP Genel Başkanı iken iki kere Ankara'da, iki kere de İzmir'de bizzat; "Sayın Genel Başkan; basın ve medyanın muhtar bile olamaz diye manşetlerine taşıdığı, Recep Tayyip'in siyâsi yasaklarını, CHP içinden de çok itirazlar olmasına rağmen neden kaldırttınız? Bu konuda size bir baskı, tazyik söz konusu mudur, değilse sebebi nedir?" diye sordum. Yazılarımla kaç kere sorduğumu bilmiyorum! Cevap yok!Devlet Bahçeli'ye de en az otuz yazımda; "Kayıp Trilyon davasında Erbakan'la suç ortağı olduğu kesinleşmiş, Erbakan'la cezalandırılmış ama dokunulmazlık sayesinde, Meclis raflarında zamanaşımına uğramış, sabıkalı birini; Köşk'e çıkarmaya yetecek sayısal yeterliği sağlamak için, Milletvekilleri daha mazbatalarını almadan, Meclis'e girerek sayıyı tamamlayıp ABDullah'ın Köşk'e çıkışını sağlamanız konusunda, size nereden, kimden veya kimlerden bir baskı oldu? Olmadıysa sebebi nedir?" diye sordum. Elbette yine cevap yok!Benim sağdan, duyarlı herkesin her yandan yırtındığımız günlerde; ne Baykal'a, ne Bahçeli'ye ne güç yetirmek, ne de ulaşmak mümkün olmadı!Zülfü Livaneli'nin CHP tarihine tarihî bir vesîka olarak geçtiğine inandığım meşhûr yazısından çarpıcı ve bugünü aydınlatıcı; "... 19 Aralık 2002 tarihinde karlı bir Ankara gününün akşamında Mehmet Sevigen'in evindeydik. ... Cumhurbaşkanı Sezer bir gün önce, Tayyip Erdoğan'ın "milletvekili olmadan başbakan olma(k)" önerisini reddetmişti. Türkiye'nin kaderi o akşam o evde değişti, çünkü siz "Tayyip Erdoğan başbakan olacak!" diye tutturdunuz. ... O zaman ben sizin Tayyip Erdoğan'la seçim öncesinde Beylerbeyi'nde gizlice buluştuğunuzu ve bir anlaşma yaptığınızı bilmiyordum. Bu gecenin tanıkları var: Önder Sav, Eşref Erdem, Mehmet Sevigen, Bülent Tanla, Yaşar Nuri Öztürk. ... Size o gün söylediğim gibi, Türkiye'nin kaderini değiştirdiniz" (http://haber.gazetevatan.com/0/129162/4/yazarlar) cümlelerini alıntıladıktan sonra; kasetlerle Baykal'ın yok edilişini, Bahçeli'nin ağzına fermuar çekilişini de hatırlatıp herkesi bir daha düşünmeye davet edeceğim!Lâ havle!...Bu ne ya?Her gün farklı bir yolsuzluk şâyiâsı ve daha neler neler ama anketlerde yine de oyunun arttığı söylenen bir AKP Tayyîban Hükümeti!Çok da haksız değiller! Y-CeHaPe gibi bir Ana Muhalefet, Y-MeHaPe gibi bir "Yavru Muhalefet", BDP gibi muhalefet görüntüsündeki asıl "Paralel Yapılanma"nın siyasallaşmışları varken; bir yandan Baykal, öbür yandan Türkiye Barolar Birliği Başkanı Feyzioğlu'nun "Devleti kurtar!" diye ciğeri bir başka aç kediye emânet çabaları!Bir kasetle siyasi mevtâya dönüştürülen Baykal ve kasetlerle "görmedim, duymadım, konuşmam"ı oynayan, ağzına fermuar, gözüne uyku bandı, kulağına tıkaç takılmış gibi duran "Ke-Ke-Me (kerameti kendinden menkul) Lider" Bahçeli...Diğer yandan asıl "Paralel Yapılanma"nın temsilcilerinin İmralı'da bebek katili ile boy boy pozları; açılımdan sorumlu -eskiden ülkücü- Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay'ın bebek katili psikopatı Kürtlerin lideri olarak açıklaması...Ayakkabı kutularından etrafa saçılan milyar dolarlar! Dört Bakan'ın istifa ettirilişi; Başbakan ve Bakanların çocuklarına dokunanların yanması, Yasama, Yürütme ve Yargı kuvvetler ayrılığının sonlandırılışı ve yine Zülfü Livaneli'nin 2007'nin başlarında söylediği; "... ben ne dedim: "Erdoğan herhangi bir kişi değil, bütün tarikatların birleşerek Erbakan'ın yerine seçtiği siyasetçi; arkasında Amerika, Avrupa desteği de var. Program Türkiye'yi ılımlı İslam cumhuriyeti yapma programı. Sizin dediğiniz gibi iki ayda gitmeyecek; tam tersine, bu odada bulunan herkesin siyasi hayatını bitirecek."çarpıcı gerçek ve bugün... Recep Tayyip rahatsızlandığında Bahçeli'nin; "Şu sıralar çatlar dağılırsa kaos olur!"endişesi; "Kaos duâsına çıksana Mübârek!" seslenişimize; "Herkese rağmen millî meselelerde hükümete desteğimiz devam edecektir!" açık desteğinin, sebep ve sonuçları!...Biz de hâlâ Türkçe söyleyip, Türk'çe nâra atarak sesimizi duyuramayalım, anketörler de rahat rahat meşrû yalanlarını söylesinler!Bu ne ya?Şu Gâzi Meclis'te, 550 kişinin içinde, yüz sâdık kişide mi yok ya?Madem sistem gereği gücünüz yetmiyor, istifa ederek sîne-i millete dönmek gibi tarihi bir cesâret göstermek te mi yok? Bu cesâreti gösterenleri, Türk Milleti'nin ömürleri boyu baş tacı edeceklerini, tarihte ve milli vicdanda erişilmesi çok zor bir ulu makama erişeceklerini anlatabilmek için ne yapmalıyız?Sîne-i millet'e dönmekten ve dokunulmazlık haklarından vazgeçmek istemeyenler olabilir! Ona da peki! İstifa edip Baştürk Haydar Hoca ile "Türk oğlu Türk'üm" diye her yerde kükremeyi de mi düşünemezler?Heeeyy! Siz neye yararsınız Allah aşkınıza?TÜRK TÜRK'Ü KORUMAZSA TANRI TÜRK'Ü KORUMAZ Vesselâm...Selâm, sevgi, duâ...
Mustafa Aslan / diğer yazıları
- Atatürk'ün anlatımıyla Çanakkale savaşları / 20.03.2017
- İnsandan insana, insansa... / 19.03.2017
- 'Anam bana kör dedi!' / 14.03.2017
- Söyle-ni-yorum-2 / 13.03.2017
- Hâlâ iyiler varmış şükrolsun / 10.03.2017
- Savaş ve insan / 09.03.2017
- Ben, kim miyim? / 08.03.2017
- Milli siyaset hakemliği / 07.03.2017
- Sakındığımız dostluk / 02.03.2017
- Yol özel yolcu güzel / 28.02.2017
- İnsandan insana, insansa... / 19.03.2017
- 'Anam bana kör dedi!' / 14.03.2017
- Söyle-ni-yorum-2 / 13.03.2017
- Hâlâ iyiler varmış şükrolsun / 10.03.2017
- Savaş ve insan / 09.03.2017
- Ben, kim miyim? / 08.03.2017
- Milli siyaset hakemliği / 07.03.2017
- Sakındığımız dostluk / 02.03.2017
- Yol özel yolcu güzel / 28.02.2017