logo
16 MAYIS 2024

Yangının nedeni trafo patlaması değil

İstanbul İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi, Soma'da önce kömür yangını çıktığını, ardından da göçük meydana geldiğini belirterek, "Yangının nedeni trafo patlaması değildir" açıklamasında bulundu
16.05.2014 00:00:00
Yaşanan madenci katliamı üzerine Meclis üyelerinden oluşan bir heyeti ocağa gönderen İstanbul İşçi Sağlığı ve Güvenliği Meclisi (İSİG), katliama davetiye çıkartan eksiklikleri açıkladı. Soma'da önce kömür yangını çıktığını, ardından da göçük meydana geldiğini belirten İSİG, "Ocağın 700 metre altında bir kömür yangını ve göçük meydana gelmiştir. Galeride domuz damı denilen ayakların yerine çelik konstrüksiyonlar yapılmıştır. Ancak konstrüksiyonların üzerinde kalan eski odun parçalarının da bulunduğu yerde kömür yangını meydana gelmiş ve buna bağlı olarak bir göçük oluşmuştur. Vardiya değişimi sırasında yaşanan bu olayda işçiler yayılan karbonmonoksit gazı sonucu zehirlenerek yaşamlarını yitirmiştir. Bu anlamda yangının nedeni trafo patlaması değildir" açıklamasında bulundu. Zehirlenerek yaşamını yitirdiler İSİG, gaz maskelerinin en fazla 25 dakika kullanılabilecek düzeyde olduğunu, yeterli hava sonrası arkadaşlarının zehirlenerek yaşamını yitirdiğini belirtti. Can kaybına ilişkin rakamların gerçeği yansıtmadığını vurgulayan İSİG, "Soma ve Kırkağaç'ta bulunan ve gıda için kullanılan soğuk hava depolarında işçi arkadaşlarımızın cenazeleri bulunmaktadır. Aşağıda devam eden yangından dolayı bir panonun kapatıldığı ve sadece burada 80 civarı işçi bulunduğu belirtilmektedir. Bu işçi arkadaşlarımızın cenazeleri en son olarak çıkarılacaktır. Verilen bilgiler ışığında 100 ila 200 işçinin daha cenazesinin çıkarılacağı beklenmektedir" ifadelerini kullandı. İSİG, yaşamını yitiren işçilerin sadece Soma'dan değil Balıkesir ve Kütahya'dan da geldiğini yalnız bir köyden 40 madencinin hayatını kaybettiğini belirtti. 5 maden mühendisi yaşamını yitirdi5 maden mühendisinin de yaşamını yitirdiği bilgisini veren İSİG, katliamın bir numaralı sorumlusunun Soma Holding olduğunu kaydetti, "Şirket sorumluları en ağır şekilde cezalandırılmalıdır" ifadelerini kullandı. "Yaşananların sorumlusu özelleştirme ve güvencesiz çalıştırma politikalarını yaşama geçiren AKP'dir" diyen İSİG, şunları kaydetti: "Madenin Soma Holding'e geçişinde de boy gösteren ve enerji politikalarının sorumlu Bakanı Taner Yıldız, daha geçen hafta İstanbul'da İş Sağlığı ve Güvenliği Konferansı'nda boy gösterip defalarca 'İş güvenliğinde doğru adımlar atıyoruz' diyen Çalışma Bakanı Faruk Çelik, hükümet politikalarının bütününden sorumlu olan ve her zaman olduğu gibi yaşanan katliam karşısında yine 'Bunlar sürekli olan şeyler, bu işin fıtratında bu var' diyen Başbakan Erdoğan'dır." ANKA
Yabancı borsaların kullanımı sonlandırılacak
Kripto düzenlemesi Meclis'e sunuldu
Kobani davasında karar açıklandı
Demirtaş'ın cezası belli oldu
Deprem vurursa...
Türkiye'nin durumu harap
Erdoğan'ın atama tercihine tepki gösterdi
Nasıl normalleşecek bu ülke?
İGDAŞ, Halk Ekmek, İSPARK ve Hamidiye Su satılacak
Özelleştirme furyasına İmamoğlu da katıldı
"İsrafta tasarruf yok, vatandaşa hizmette tasarruf var"
BTP lideri gündemi değerlendirdi
İddianameye girmese de dosyaya girdiler
Sinan Ateş cinayetinin şüpheli araçları
İktidar ve yandaşları zamları 'güncelleme' diye savunuyor
Avrasya Tüneli geçişine de zam!
Şi Cinping'den 'çok kutupluluk' vurgusu
"Rusya ile ortak stratejik tercihimiz"
Slovakya Başbakanı'nın durumu ciddiyetini koruyor
Ameliyatı 5 saat sürdü
Putin, Şi Cinping'le görüşmesinin ardından konuştu
"Çin'le ticaretimiz rekor kırdı"
BTP’den Hemşirelik Haftası’nda anlamlı ziyaret
“Hemşirelik kutsal bir meslektir”
Tarım ÜFE açıklandı
Yıllık artış yüzde 60.77
'Kendi aracımı kullanıyorum, yakıtımı da kendim alıyorum'
Özel yapım makam aracını satışa çıkardı
'Azgın' ve 'muhafazakar' milliyetçiler kavgası mı var?
'Devlet içinde savaş var'
Yabancı borsaların kullanımı sonlandırılacak
Kripto düzenlemesi Meclis'e sunuldu
Kobani davasında karar açıklandı
Demirtaş'ın cezası belli oldu
Deprem vurursa...
Türkiye'nin durumu harap
Erdoğan'ın atama tercihine tepki gösterdi
Nasıl normalleşecek bu ülke?
İGDAŞ, Halk Ekmek, İSPARK ve Hamidiye Su satılacak
Özelleştirme furyasına İmamoğlu da katıldı
"İsrafta tasarruf yok, vatandaşa hizmette tasarruf var"
BTP lideri gündemi değerlendirdi
İddianameye girmese de dosyaya girdiler
Sinan Ateş cinayetinin şüpheli araçları
İktidar ve yandaşları zamları 'güncelleme' diye savunuyor
Avrasya Tüneli geçişine de zam!
Şi Cinping'den 'çok kutupluluk' vurgusu
"Rusya ile ortak stratejik tercihimiz"
Slovakya Başbakanı'nın durumu ciddiyetini koruyor
Ameliyatı 5 saat sürdü
Putin, Şi Cinping'le görüşmesinin ardından konuştu
"Çin'le ticaretimiz rekor kırdı"
BTP’den Hemşirelik Haftası’nda anlamlı ziyaret
“Hemşirelik kutsal bir meslektir”
Tarım ÜFE açıklandı
Yıllık artış yüzde 60.77
'Kendi aracımı kullanıyorum, yakıtımı da kendim alıyorum'
Özel yapım makam aracını satışa çıkardı
'Azgın' ve 'muhafazakar' milliyetçiler kavgası mı var?
'Devlet içinde savaş var'

Ayhan Bora Kaplan soruşturmasında gözaltına alınan polislerden biri serbest bırakıldı

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Ayhan Bora Kaplan soruşturması kapsamında şüphelilerden K.G.Ö.'nün "yurtdışına çıkış yasağı" adli kontrolü uygulanarak serbest bırakıldığını açıkladı.
16.05.2024 20:29:00
İhlas Haber Ajansı
Ayhan Bora Kaplan soruşturmasında gözaltına alınan polislerden biri serbest bırakıldı
Ayhan Bora Kaplan soruşturmasında gözaltına alınan polislerden biri serbest bırakıldı
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığından yapılan açıklamada, "Devam eden soruşturma kapsamında şüphelilerden K.G.Ö. 'yurtdışına çıkış yasağı' adli kontrolü uygulanarak mevcut delil durumuna göre serbest bırakılmıştır. Soruşturma kapsamında halen gözaltında 7 şüpheli bulunmaktadır. Tüm şüphelilerin dijital materyal incelemeleri devam etmektedir. Şüphelilerle ilgili Masak raporu temin edilmiştir. Şüphelilerin ifadelerinin alınmasına yönelik işlemler Ankara İl Emniyet Müdürlüğü Tem Şube Müdürlüğü'nce yapılmaktadır. Soruşturmaya titizlikle devam olunmaktadır" ifadelerine yer verildi.

Avukat Feyza Altun'a 9 ay hapis cezası

Sosyal medya paylaşımları nedeniyle hakkında soruşturma başlatılan avukat Feyza Altun 9 ay hapisle cezalandırıldı. Sanık Altun,'Suç işleyenler aslında bu tweeti yayanlar ve gündeme getirenlerdir' dedi.
16.05.2024 18:03:00
İhlas Haber Ajansı
Avukat Feyza Altun'a 9 ay hapis cezası
Avukat Feyza Altun'a 9 ay hapis cezası
Sosyal medya platformu üzerinden paylaştığı yorum nedeniyle Beykoz Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından avukat Feyza Altun hakkında soruşturma başlatılmıştı.

Beykoz 5. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya sanık Feyza Altun ve taraf avukatları katıldı.

'Suç işleyenler aslında bu tweeti yayanlar ve gündeme getirenlerdir'

Sanık Feyza Altun, '14 yıldır avukat olarak görev yapıyorum, şeriat Türkiye'de korunan bir değer değildir. Olay tarihinde ben Farsça bir şiiri X sosyal paylaşım sitesinde kendi adıma kayıtlı kullanıcı hesabımdan paylaşmıştım. Bu paylaşımdan sonra tanımadığım birisi "lan Feyza şeriat atak mı geçiriyorsun" şeklinde paylaşımda bulundu. Bunun üzerine ben iddianameye konu tweeti attım. Bu tweetin yanlış anlaşılabileceğini fark edince 5-10 dk sonra bu tweeti sildim. Suç işleyenler aslında bu tweeti yayanlar ve gündeme getirenlerdir. Türkiye'de şeriat yönetiminin olmasını kabul edemem, Türkiye laik bir devlettir, şeriat yönetimi kafa kesen bir yönetimdir. Ben böyle bir yönetim istemiyorum. Benim din ve vicdan özgürlüğüyle bir problemim yoktur. Beraatime karar verilmesini talep ederim' dedi.

Savcı 3 yıl istedi

Cumhuriyet savcısı mütalaasında, Feyza Altun'un 3 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılmasını talep etti.


9 ay hapis cezası

Mahkeme heyeti, Feyza Altun'un 'Halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme' suçundan 9 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına hükmetti. Mahkeme heyeti ayrıca Feyza Altun'un suç nedeniyle pişmanlık duymamasından dolayı indirim uygulamadı.

Kobani davasında karar açıklandı: Demirtaş'a 42 yıl hapis

Kobani Davası, Sincan Cezaevi görüldü. Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ duruşmaya katılmazken mahkeme heyeti duruşma erteleme talebini reddetti. Duruşmada karar çıktı.
16.05.2024 17:12:00 / Güncelleme: 16.05.2024 19:00:41
Haber Merkezi
Kobani davasında karar açıklandı: Demirtaş'a 42 yıl hapis
Kobani davasında karar açıklandı: Demirtaş'a 42 yıl hapis
Kobani bahanesiyle 6-8 Ekim 2014'teki eylemlere ilişkin aralarında terör örgütü PKK elebaşılarının yanı sıra eski HDP eş genel başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ'ın da bulunduğu 108 sanığın yargılandığı davada hüküm açıklandı.

22. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'nde görülen duruşmada sanık avukatlarının beyanlarının ardından, sanıklara son sözleri soruldu.

Mahkeme başkanı verilen aranın ardından hükmü açıkladı. Buna göre, Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 10 yıl hapse çarptırıldı.

Eski HDP MYK üyeleri Ali Ürküt "devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak suçuna yardım"dan 13 yıl 4 ay, "suç işlemeye tahrik" suçundan da 4 yıl 6 ay, Alp Altınörs aynı suçlardan sırasıyla 18 yıl ve 4 yıl 6 ay, Bülent Barmaksız ise 16 yıl ve 4 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı.

Eski HDP milletvekili Ayla Akat Ata "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 9 yıl 9 ay, Emine Ayna aynı suçtan 10 yıl, partinin eski PM üyeleri Ayşe Yağcı ve Aynur Aşan ise 9'ar yıl hapis cezası aldı. Ayla Akat Ata ve Ayşe Yağcı'nın tahliyelerine karar verildi.

Eski HDP Milletvekilleri Aysel Tuğluk, Altan Tan, Ayhan Bilgen ile diğer sanıklardan Berfin Özgü Köse, Bircan Yorulmaz, Can Memiş, Emine Beyza Üstün ise üzerlerine atılı suçlardan beraat etti.

Avukatlar protesto etti

Sanıkların son sözlerinin alınmasının ardından mahkeme, kararını açıkladı. Mahkeme başkanının, hükmü açıklamaya başladığı sırada, sanık avukatları ve izleyiciler, masalara vurarak sloganlar attı.

Bu kişilerin salondan çıkmasının ardından başkan, mahkemenin kararını açıklamaya devam etti.

Beraat kararları

Buna göre, sanıklar, Aysel Tuğluk, Altan Tan, Ayhan Bilgen, Berfin Özgü Köse, Bircan Yorulmaz, Can Memiş, Emine Beyza Üstün, Gülfer Akkaya, Gülser Yıldırım, İbrahim Binici, Sırrı Süreyya Önder ve Sibel Akdeniz'in üzerlerine atılı suçlardan "delil yetersizliğinden" beraat etti.

Demirtaş'a 42 yıl ceza

Dava kapsamında, 47 ayrı suçtan yargılanan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, "devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak" suçuna yardımdan 20 yıl, 2 kez "suç işlemeye tahrik" suçundan 7 yıl 6 ay hapis, 4 kez "terör örgütü propagandası yapmak" suçundan 10 yıl, "halkı kanunlara uymamaya tahrik" suçundan 1 yıl 6 ay, "toplantı ve gösteri yürüyüşleri kanununa muhalefet" suçundan 1 yıl 6 ay "suçu ve suçluyu övme" suçundan da 1 yıl 6 ay olmak üzere toplam 42 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Heyet, sanığın yargılama sürecindeki tutum ve davranışları dikkate alınarak hakkında Türk Ceza Kanununun 62. maddesindeki indirim hükümlerinin uygulanmamasına karar verdi.

Yüksekdağ'a farklı suçlardan ceza

Eski HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ ise "devletin birliği ve ülke bütünlüğünü bozmak" suçuna yardımdan 19 yıl, "suç işlemeye tahrik" suçundan 4 yıl 6 ay, "terör örgütü propagandası yapmak" suçundan 1 yıl 6 ay, "toplantı ve gösteri yürüyüşleri kanununa muhalefet" suçundan 2 yıl, 2 kez "örgüt propagandası" suçundan 3 yıl, "seçim yasaklarına aykırı hareket etmek" suçundan da 3 ay olmak üzere toplam 30 yıl 3 ay hapis cezası aldı.

Sanık Pervin Oduncu "devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak" suçuna yardımdan 18 yıl 4 ay, "suç işlemeye tahrik" suçundan da 4 yıl 6 ay hapse mahkum edildi. Aynı suçlardan sırasıyla sanıklar Cihan Erdal 16 yıl ve 4 yıl 6 ay, Dilek Yağlı 16 yıl ve 4 yıl 6 ay, Günay Kubilay 16 yıl ve 4 yıl 6 ay, İsmail Şengül 16 yıl ve 4 yıl 6 ay ve Nazmi Gür 18 yıl ve 4 yıl 6 ay, Zeki Çelik 18 yıl ve 4 yıl 6 ay ve Zeynep Kahraman 18 yıl ve 4 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı.

Sanıklar Gültan Kışanak, Sebahat Tuncel, Nezir Çakan, Meryem Adıbelli, Mesut Bağcık ve Zeynep Ölbeci hakkında ise "silahlı terör örgütüne üye olma" suçundan hüküm kuruldu. Bu suçtan Kışanak ve Tuncel 12'şer yıl, Türk ve Ayna 10'ar yıl, Ata 9 yıl 9 ay, Aşan, Yağcı, Çakan, Adıbelli, Bağcık ve Ölbeci ise 9'ar yıl hapse mahkum edildi. Ölbeci'ye ayrıca "terör örgütü propagandası yapma" suçundan 3 yıl 9 ay hapis cezası verildi.

72 sanığın dosyası ayrıldı

Kararını oy birliğiyle alan mahkeme heyeti, firari 72 sanığın dosyasının ayrılmasına hükmetti.

Alfabetik sıraya göre açıklanan cezalar şöyle:

Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı seçilen Ahmet Türk'e "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçlamasıyla 10 yıl hapis cezası verildi.
Ağırlaştırılmış hapis cezası istenilen Ali Ürküt'e "Devletin birliğini bozma eylemine yardım" suçundan 13 yıl 4 ay hapis cezası verildi. Ürküt'ün tutukluluk halinin devamına, suç işlemeye tahrikten de ayrıca 3 yıl 9 ay hapis cezası verilmesine karar verildi.
Ağırlaştırılmış hapis cezası istenen Alp Altınörs'e 18 yıl hapis cezası verildi. Tutukluluk halinin devamına karar verildi. "Suç işlemeye tahrik" iddiasıyla 4 yıl 6 ay hapis cezası verildi.
Altan Tan'ın beraatine karar verildi.
Ayhan Bilgen'in de beraatine karar verildi.
Ayla Akat'a 9 yıl 9 ay hapis cezası verildi. Tutukluluk süresi göz önünde bulundurularak tahliye kararı verildi.
Aynur Aşan'a 9 yıl hapis cezası verildi.
Aysel Tuğluk'un beratine karar verildi.
Ayşe Yağcı'ya 9 yıl hapis cezası verildi. Mahkeme heyeti tahliyesine karar verdi.
Bircan Yorulmaz ve Berfin Özge Köse için beraat kararı verildi.
Bülent Parmaksız "devletin bütünlüğünü bozmak" suçundan 16 yıl ceza aldı. "Suç işlemeye tahrik" iddiasıyla 2 yıl ceza verildi. Söz konusu cezada arttırım yapılarak, 4 yıl 6 aya çıkarıldı.
Can Memiş'e beraat kararı verildi.
Cihan Erdal ve Dilek Yağcı'ya 16 yıl hapis cezası verildi. Yağcı'ya "Suç işlemeye tahrik" iddiasıyla 2 yıl verildi. Cezada arttırım yapılarak, 4 yıl 6 aya çıkarıldı. Tutukluluk halinin devamına karar verildi.
Emine Ayna'ya 10 yıl hapis cezası verildi. Yurtdışı yasağı konuldu.
Beyza Üstün için beraat kararı verildi.
Figen Yüksekdağ'a "Devletin birliğini ve ülkenin bütünlüğünü bozma" suçundan 19 yıl hapis cezası verildi. Tutukluluk halinin devamına karar verilirken ayrıca "tahrik ve bu suçun basın yoluyla işlendiği" gerekçesinden 4 yıl 6 ay hapis cezası verildi. Yüksekdağ'a ayrıca "terör örgütü propagandası"ndan 1 yıl 6 ay ceza verilirken, "Kanuna aykırı toplantı ve gösteri yürüyüşlerine katılma" sebebiyle 2 yıl hapis cezası verildi. Seçim yasaklarına aykırı hareketi ettiği gerekçesiyle de 3 ay ceza aldı. Yüksekdağ'a Mehmet Tunç'un cenazesinde yaptığı bir başka konuşma sebebiyle 1 yıl 6 ay, Van'da yaptığı bir konuşmadan da 1 yıl 6 ay ceza verildi. Yüksekdağ toplamda 30 yıl 3 ay hapis cezası aldı.
Gültan Kışanak'a "terör örgütü üyeliğinden" 12 yıl hapis cezası verildi. Heyet tutukluluk süresini göz önünde bulundurarak adli kontrol şartıyla tahliye kararı verdi.
Günay Kubilay'a "Devletin bütünlüğünü bozmak" suçundan 16 yıl hapis cezası verildi. Tutukluluk halinin devamına karar verildi
İbrahim Binici'ye beraat kararı verildi.
İsmail Şengül'e 16 yıl hapis cezası verildi. Tutukluluk halinin devamına karar verildi.
Meryem Adıbelli "terör örgütü üyeliği"nden 6 yıl ceza aldı. Adli kontrol şartıyla tahliyesine karar verildi.
Mesut Bağcık'a "terör örgütü üyeliği" suçundan 9 yıl hapis cezası verildi. Adli kontrol şartıyla tahliyesine karar verildi.
Nazmi Gür'e 'devletin bütünlüğünü bozmak 'suçuna yardımdan 18 yıl, 'suç işlemeye tahrik suçundan' 4 yıl 6 ay hapis cezası verildi.
Nezir Çakan'a örgüt üyeliğinden 9 yıl hapis cezası verildi.
Pervin Oduncu'ya 'devletin birlik ve bütünlüğünü bozmaktan 18 yıl, suç işlemeye tahrikten 4 yıl 6 ay ceza verildi.
Sebahat Tuncel'e örgüt üyeliğinden 12 yıl hapis cezası verildi. Tutukluluk süresi göz önünde bulundurarak adli kontrol şartıyla tahliyesine karar verildi.
Selahattin Demirtaş'a "Devletinin birliği ve bozmaya yardım" suçundan ağırlaştırılmış müebbet cezası verilip, ceza 20 yıla çevrildi. Tutukluluk halinin devamına karar verildi. "Suç işlemeye tahrik"ten 4 yıl 6 ay ceza verildi. 21 Mart 2016 Newroz'unda yaptığı konuşmadan 2 yıl 6 ay verildi. Ayrıca, 29 Şubat'ta Diyarbakır'da yaptığı konuşmada 'halkı kanunlara uymayan tahrikten' 1 yıl 6 ay hapis cezası verildi. Demirtaş'a "propagandadan" 2 yıl 30 ay ceza verildi. Demirtaş'a "yasa dışı gösteriye tahrik" iddiasından da 3 yıl hapis cezası verildi.Demirtaş'a Cizre'de yaptığı bir açıklamasında 2911 sayılı yasaya muhalefetten 1 yıl 6 ay ceza verildi. "Suç ve suçluyu övme" suçundan 1 yıl 6 ay ceza verildi. Yine propaganda suçundan 2 yıl hapis cezası verildi. Demirtaş için 42 yıl hapis cezası istendi.
Sırrı Süreyya Önder beraat etti.
Zeypep Karahan "Devletin bütünlüğünü bölmek suçuna yardım"dan 18 yıl, "suç işlemeye tahrik" suçundan 4 yıl 6 ay hapis cezası aldı.

'Rus Milliyetçiliğinin gelecek sevdası yeniden bir Bizans olmaktır'

Zonguldak'ta sempozyumda konuşan Türk Tarih Kurumu Eski Başkanı Prof. Dr. Refik Turan, Rusya'nin yeniden bir Bizans olma sevdası olduğunu söylerken 'Karadeniz, Akdeniz sevdası da onun bir parçasıdır. Suriye meselesinde Ruslar niye vardır dersek cevabı buradadır' dedi.
16.05.2024 15:21:00 / Güncelleme: 16.05.2024 15:26:02
İhlas Haber Ajansı
'Rus Milliyetçiliğinin gelecek sevdası yeniden bir Bizans olmaktır'
'Rus Milliyetçiliğinin gelecek sevdası yeniden bir Bizans olmaktır'
Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi (ZBEÜ) İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi tarafından 'Karadeniz İnsan ve Toplum Bilimleri Sempozyumu' gerçekleştirildi.

Sezai Karakoç Kültür Merkezi'nde açılış töreni gerçekleştirilen sempozyuma, Türk Tarih Kurumu Eski Başkanı Prof. Dr. Refik Turan konuk olarak katıldı.

Saygı duruşunun ardından İstiklal Marşı'nın okunduğu sempozyumda konuşan düzenleme kurulu başkanı Doç. Dr. Yücel Namal, dünyada yaşanan hızlı değişim ve dönüşümün sorun çözme odaklı alternatif yaklaşımların disiplinler arası boyutta tartışılması gerekli kıldığını söyledi.

Sempozyumun bu ilkeler ışığında farklı disiplinlerle ilgili çalışmaları tartışmak, bilimsel çıkarımlar elde etmek amacıyla düzenlendiğine dikkat çeken Namal şöyle dedi:
'Günümüz şartları ve dünyada yaşanan hızlı değişim, dönüşüm, sosyal bilimlerde yenilikçi veya sorun çözme odaklı alternatif yaklaşımların disiplinler arası boyutta tartışılmasını gerekli kılmaktadır. Bu nedenle Türkiye Yüzyılı olacağına inandığımız bu asırda Atatürk'ün muasır medeniyet seviyesinin üstüne çıkma hedefi doğrultusunda üniversitemizde sosyal bilimler alanında kültür ana teması etrafında şekillenen Karadeniz İnsan ve Toplum Bilimleri Sempozyumu düzenlenmiştir. Bu ilkeler ışığında farklı disiplinlerle ilgili çalışmaları tartışmak ve yeni bilimsel çıkarımlar elde etmek amacıyla düzenlediğimiz sempozyumumuzda arkeolojiden, felsefeye, tarihten, edebiyata, sosyolojiye, psikolojiye kadar pek çok disiplinde alanında uzman araştırmacılarla ortak bir zeminde buluşma fırsatını bizlere sundu.'



'Türkiye'nin kesişim yollarında durması ülkemizin Karadeniz'de üstlendiği rolün önemini ortaya koyuyor'

İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Dekan Vekili Prof. Dr. Melih Geniş, Türkiye'nin Karadeniz'in en uzun kıyı şeridine sahip ülke olmasının, ulaşım ve ticaret yollarının kesişim noktasında olmasının Karadeniz'de üstlendiği rolün önemini ortaya koyduğunu söyledi.

Geniş, Zonguldak'ın yerli ve yenilenebilir enerji payının arttırılmasında öneminin bir kez daha ortaya çıktığını ifade ederek şu ifadelere yer verdi:
'Türkiye'nin Karadeniz'in en uzun kıyı şeridine sahip ülke olması, Karadeniz'de kıyısı bulunan ülkelerin sıcak denizlere inebilmeleri ve dünya ile deniz yolu vasıtasıyla ticaret yapabilmeleri, Türkiye'nin ulaşım ve ticaret yollarının kesişim yollarında durması ülkemizin Karadeniz'de üstlendiği rolün önemini ortaya koyuyor. Türkiye Yüzyılı süresince ülkemizin öncelikli hedefleri arasında milli enerji politikası çerçevesinde yerli ve yenilenebilir enerji payının arttırılmasının yer almasıyla bilhassa bölgemiz ve Zonguldak önemini bir kere daha ortaya koymuştur. Bu durum neticesiyle kamu otoritelerine kuruluşlarınaa, sektör ve kamu iş birliklerinin yanı sıra yüksek öğretim kurumlarının da bölgenin sosyal, kültürel, ekonomik değerlerin değişiminde rol oynayacak yeni politikaların geliştirilmesi noktasında önemli bir rol ve sorumluluklar düşmektedir. Sempozyum ile bölgenin sosyal ve kültürel anlamda gelişiminin desteklenerek toplumun işleyişine katkı sağlanması hedeflenmiştir.'

'Necip milletimiz toplumsal ağına her hususta önem vermiştir'

ZBEÜ Rektörü Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer de Türk Milleti'nin yaşam tarzı, geçmişi ve idealleriyle azmi göz önünde bulundurulduğunda dünya sahnesinde önemli bir yere sahip olduğunu söyledi. Özölçer, 'Her toplum kendi iç dinamiklerinden hareketle geçmişten gelen kültürü, günceli takip ederek korumaya güzelleştirmeye zenginleştirmeye çalışır. Kadim milletimizin yaşam tarzı, geçmişi ve idealleriyle azmi göz önünde bulundurulduğunda dünya sahnesinde çok mühim bir yere sahip olduğu aşikardır. Tarih sahnesine çıktığı andan itibaren necip milletimiz; insanı yaşamın merkezine almış onu tanımaya çalışmış ve insanın potansiyelini sonuna kadar kullanması gerektiğini sosyal bilimlerin hemen tüm dallarıyla anlatmaya çalışmıştır. Kısacası toplumsal ağına her hususta önem vermiş edebiyat, psikoloji, tarih, felsefe, arkeoloji, sosyoloji gibi disiplinlerde hep çözüm odaklı bir yaklaşım sergilemiştir. Elbette bununla birlikte sadece insanı konu alan değerlere yönelmemiştir. Tabiata da olması gerektiği gibi davranmış, yeşili, toprağı, hayvanları, kısaca tüm doğayı benimsediği insanlık ülküsü çerçevesinde öncelemiştir' dedi.

Zonguldak'ı çocuk yaşta çizim kitabındaki kömürü bulan Uzun Mehmet'in hikayesiyle tanıdığını anlatan Türk Tarih Kurumu Eski Başkanı Prof. Dr. Refik Turan, milli mücadele döneminde şehrin nefes borusu olduğunu ancak yeterince anlatılamadığını söyledi.

'Milli mücadele yıllarında ne yazık ki Zonguldak'ın o yüzü çok fazla gösterilememiştir'

Turan, Zonguldak'ın milli mücadele yıllarında önemli bir yere sahip olduğunun altını çizerek şöyle dedi:

'Ülkemin pek çok yerini daha henüz tanımazken bilmezken Zonguldak ile o muhabbetli buluşmamı o kitapla sağladım. Daha sonraki yıllarda dünya tarihinin de gördüğü en kutsal mücadelelerden birisi olan milli mücadele yıllarında da ne yazık ki Zonguldak'ın o yüzü çok fazla gösterilmemiştir, görememiştir. Bunu belki biz tarihçilerin de bir kusuru vardır elbette. Ama ne yürekten ne gayretle destek verdiğini, katkı verdiğini yıllar sonra bazı araştırmalarımda da öğrendim. Anadolu hakikaten dört bir taraftan sarılmıştır. Doğu Cephesi vardır. Urfa, Antep, Antakya, Diyarbakır'a uzanan güney cephesi vardır. Akdeniz İtalyanlarla sarılmıştır. Batı'da Yunanlılar vardır, İngiliz armadası Çanakkale'den maalesef geçmiş, İstanbul'a gelmiş, çökmüştür. Sadece bir nefes borusu kalmıştır. İnebolu ve Zonguldak. İşte o nefes aldıran boru nefes aldıran yer olarak Zonguldak'a ayrı bir muhabbetim daha oldu. Daha da pekişti.'

'Rus Milliyetçiliğinin gelecek sevdası yeniden bir Bizans olmaktır'

Rusya'nın politikacılarından Vladimir Jirinovski'nin sözlerini hatırlatarak bugün Rusya'nın Suriye'deki varoluş gerekçesini anlatan Turan sözlerini şöyle tamamladı:

'Rusların Vladimir Jirinovski adında bir politikacıları vardı. Renkli bir politikacı, genelde muhalefette oynuyor. Nasyonalist bir Rus politikacısı. Birgün gazetecilerden birisi röportaj yapmış. Sözünü de esirgemiyor. Türkiye'ye de birkaç sefer geldi. Diyor ki 'Siz Türkler, dünyanın en suçlu, en kabahatli milletisiniz. Niçin denildiğinde, Orta Çağ'ın o zaman ki en büyük medeniyetini yıktınız. Daha bundan büyük kabahat olur mu' Hangi medeniyet deyince Bizans, Roma Medeniyeti'ni yıktınız' diyor. Her büyük milletin bir gelecek sevdası, ideali vardır. Bugün Rus Milliyetçiliğinin de gelecek sevdası yeniden bir Bizans olmaktır. Hala o devam ediyor. Karadeniz, Akdeniz sevdası da onun bir parçasıdır. Suriye meselesinde Ruslar niye vardır dersek cevabı buradadır.'
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.