logo
26 NİSAN 2024

Yap-işlet-devret yatırım mı karadelik mi?

13.04.2019 00:00:00
Siyasilerimiz yatırımlar için para bulamayınca yap-işlet-devret modelini devreye soktular. Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Osmangazi Köprüsü, Avrasya Tüneli ve İstanbul Havalimanı bu kapsamda yapıldı.
Yapıldı yapılmasına ama bu projelerde devletin verdiği garantiler ciddi tartışma konusu oldu ve ortaya çıkan netice bunların, bir yatırımdan ziyade devletin bütçesini emen bir karadelik olduğunu gösterdi. 
Rakamlarla ifade etmeye çalışalım.
TBMM'de Osmangazi ve Yavuz Sultan Selim köprüleri ve de Avrasya Tüneli ile ilgili Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Cahit Turan'ın cevaplaması istemiyle soru önergesi verildi. 
Bakan Turan'ın 2018 yılı için verdiği rakamlar şöyle:
Avrasya Tüneli için 2018 yılında 25 milyon 125 bin araç geçiş garantisi verildi. Gerçekleşen geçiş sayısı ise 17 milyon araç… Verilen garanti sebebiyle Hazine, işletmeci firmaya 155 milyon 684 bin TL ödedi.
Osmangazi Köprüsü için 14 milyon 600 bin araç geçiş garantisi verildi. Gerçekleşen geçiş sayısı 9 milyon araç… Geçen araçlar için önce 141 TL fiyat belirlendi, yüksek bulununca 71 TL'ye indirildi. Aradaki farkı da devlet ödedi, ödenen meblağ 636 milyon TL… 
Köprüden geçmeyen araçlar için verilen garanti çerçevesinde 789 milyon TL daha ödendi. Yani Osmangazi Köprüsü'ne Hazine'den verilen para toplam 1 milyar 425 milyon TL oldu.
Yavuz Sultan selim Köprüsü için 49 milyon 275 bin araç geçiş garantisi verildi. Gerçekleşen geçiş sayısı 14 milyon 923 bin araç… Verilen garantinin 3'te 1'i kadar… Hazine işletmeci firmaya 448 milyon TL ödedi.
2 köprü 1 tünelin 2018 yılında devlete yükü toplam 2 milyar TL'yi buldu.
Fiyatlar dolara endeksli, dolar katlanarak artıyor ve bu sebeple garantiler kapsamında Hazine'nin ödeyeceği miktar 2019 yılında daha da artacak. 
Ayrıca yaşanan ekonomik sorunlar sebebiyle, dolara bağlı olarak mazot ve benzindeki astronomik artış vatandaşın bu köprülerin ve tünelin kullanımını azaltacak. 
Bu da Hazine'ye ekstra yük getirecek.
Yap-işlet-devret sistemiyle yapılan İstanbul Havalimanı'nın durumu da farklı olmayacak. İstanbul Havalimanı; 25 yıl boyunca işletme hakkı karşılığı Kolin, Limak, Kalyon, Cengiz ve MNG şirketlerinin oluşturduğu İGA (İstanbul Grand Airport) tarafından, KDV hariç 22 milyar 150 milyon euroluk bir ihaleyle yapıldı.
Devlet tarafından İGA'ya verilen garanti yıllık ortalama 90 milyon yolcu… Anlaşma gereği devlet, İGA'ya eksik kalan her yolcu başına dış hatta 20 Euro, transit hatta ise 5 Euro ödeme yapacak.  
Kapatılan Atatürk Havalimanı geçtiğimiz yıl 70 milyon yolcu taşıdı. Şehrin merkezinde olması, ulaşımın kolay olması, dünyanın ilk 5 havalimanı içinde olması gibi birçok özelliklere sahipti. İstanbul Havalimanı ise şehrin merkezine çok uzak, uluslararası uçuşlar için daha güven notu almış değil… Yani 70 milyon uçuşu yakalamak da mümkün gözükmüyor.
Ayrıca Türkiye'deki vatandaşların ekonomik darlığı, fiyatı katlanarak artan uçak seyahatini pek tercih etmeyeceklerini gösteriyor.
Buna rağmen 70 milyon uçuş gerçekleşse bile ortalama yıllık 300 milyon euro, bugünkü kura göre 2 milyar TL devlete yük olacak. 
Şubat ayında 16,8 milyar TL bütçe açığı vermiş bir devlet olarak bütün bu ekstra açıklar daha fazla borç demektir. Ama borç da bulunamıyor.
İstanbul Havalimanı yapımında İGA'ya verilen garantiler sadece yolcu sayısı boyutunda değil elbette… İhale için alınan borçların da garantörü devlet…
İGA, projeyi tamamlamak için kamu bankaları olan Ziraat Bankası, Vakıf Bank ve Halkbank'tan toplam 3,4 milyar euro kredi aldı. Özel bankalardan aldığı kredilerle birlikte borç miktarı 4,5 milyar euroya ulaştı.
Bu kredi yetmedi, geçen yıl Hazine garantisiyle 1,4 milyar euro daha kredi aldı.
Soru şu: Bu köprü, tünel, yol ve havalimanları için özel şirketlerin yapım finansını devlet buluyorsa, aldıkları kredilere devlet garantör oluyorsa, işletme zararlarını devlet karşılıyorsa, söyler misiniz neden bu yatırımları devlet yapmıyor?
Üstelik bu özel şirketler bu yatırımları yaparken kar garantili olarak bunu yapıyorlar. Yani bu yatırımları devlet yaparsa kar da cebinde kalmış olacak.
Yoksa pratik uygulamada Hazine'nin karadeliği mesabesinde olan yap-işlet-devlet modeli, birilerine rant aktarmanın farklı bir versiyonu mu?
Bu tür büyük yatırımlarda da devreye koymamız gereken model, Prof. Dr. Haydar Baş'a ait olan Milli Ekonomi Modeli'dir. Modelde Sayın Baş, paraya yepyeni iki tanım getirmektedir. Bunlardan birincisi para, emek ve üretimin karşılığıdır; ikincisi ise, para tahrik unsurudur. 
Devlet, bu tür büyük meblağlar isteyen yatırımları paranın tahrik unsuru özelliğini kullanarak yapabilir. 
Nedir paranın tahrik unsuru olması?
Diyelim ki, bir tünel yapılacak. Tahmini masrafı 20 milyon lira olsun. Devlet 20 milyon TL basar ve bu tüneli inşa eder. Başlangıçta paranın karşılığı yoktur ama çok kısa bir zaman sonra tünel olarak kendisine karşılık bulur. İşte size paranın tahrik özelliği… Para, emeği, betonla, demirle, çeliğle buluşturur ve bir tünele dönüştürür.
Böylece devlet borç batağına saplanmaz, elindeki güçle milletine hizmet eder. Ama unutmayalım ki, Milli Ekonomi Modeli bütün projeleriyle bütüncül bir projedir ve içindeki kodlar bilinmeden uygulanamaz. İşin anahtarı modelin sahibi Prof. Dr. Haydar Baş'ın elindedir.
 
Murat Çabas / diğer yazıları
14 bin koşucu finişi görecek
Katılımda rekor geldi, şimdi sıra derecelerde!
İnsan ‘kokuşmuş bir sudan’ yaratıldığını bilmiyor mu?
Ekonomiyi soğutmaya devam
IMF'siz IMF programı uygulanacak
Beyaz Saray'dan Erdoğan ziyareti sorusuna yanıt
'Takvime alınmış bir program yok'
'Suça konu ihaleyi hatırlamıyorum'
'Siyasi yasak' davası ertelendi
'Herkes lütfen bu tavrımızı çok iyi bilsin'
CHP'de 'Saray' kavgası kızışıyor!
İmam nikahlı eş anneden şikayetçi oldu
7 aylık bebeğini yola bıraktı!
AKP'li belediyeden o görüntü hakkında açıklama
'Takdir halkımızındır'
Ankara'da konuşulan Akşener senaryosu
Hedefi 2028 mi?
Piyasalar merakla bekliyordu
TCMB faiz kararını açıkladı
İddia üzerine DMM'den açıklama geldi
Ehliyetlerine el konulmayacak!
Projeyi öğrenciler geliştirdi
8 şiddetindeki depreme dayanıklı
Özel'den 'Çorlu' kararı hakkında açıklama
'Siyasi sorumluluk unutulmamalı'
AK Partili meclis üyesinin dikkat çeken şovu
Başkanın önünde kendini yere attı
Irak'tan atılan adım hakkında MSB'den açıklama
PKK 'yasaklı örgüt' ilan edildi
14 bin koşucu finişi görecek
Katılımda rekor geldi, şimdi sıra derecelerde!
İnsan ‘kokuşmuş bir sudan’ yaratıldığını bilmiyor mu?
Ekonomiyi soğutmaya devam
IMF'siz IMF programı uygulanacak
Beyaz Saray'dan Erdoğan ziyareti sorusuna yanıt
'Takvime alınmış bir program yok'
'Suça konu ihaleyi hatırlamıyorum'
'Siyasi yasak' davası ertelendi
'Herkes lütfen bu tavrımızı çok iyi bilsin'
CHP'de 'Saray' kavgası kızışıyor!
İmam nikahlı eş anneden şikayetçi oldu
7 aylık bebeğini yola bıraktı!
AKP'li belediyeden o görüntü hakkında açıklama
'Takdir halkımızındır'
Ankara'da konuşulan Akşener senaryosu
Hedefi 2028 mi?
Piyasalar merakla bekliyordu
TCMB faiz kararını açıkladı
İddia üzerine DMM'den açıklama geldi
Ehliyetlerine el konulmayacak!
Projeyi öğrenciler geliştirdi
8 şiddetindeki depreme dayanıklı
Özel'den 'Çorlu' kararı hakkında açıklama
'Siyasi sorumluluk unutulmamalı'
AK Partili meclis üyesinin dikkat çeken şovu
Başkanın önünde kendini yere attı
Irak'tan atılan adım hakkında MSB'den açıklama
PKK 'yasaklı örgüt' ilan edildi
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.