Yapay zeka insanın düşmanı mı?
Nörolog Mehmet Yavuz, gelişen teknolojinin bir ürünü olarak ortaya çıkan yapay zeka kavramının, modern çağın en çok sorgulanan konuları arasına girdiğini söyledi
01.11.2016 00:00:00
Nörolog Dr. Mehmet Yavuz, konuyla ilgili olarak yaptığı değerlendirmede, "Bilim kurgu filmlerinde hep görürüz. İnsanların kendi elleri ile yaptıkları ileri teknolojili bilgisayarlar kendi kendilerine bilinç ve farkındalık geliştirerek insanlık için tehdit oluştururlar. Fakat sonucunda; gelişmiş yüksek teknolojili bilgisayarlara rağmen sonunda zafer yine insan aklının olur. Ancak gelişmiş bir bilgisayar; bilinç kazanır mı, kazanmaz mı? Kazanırsa insanoğlu karşısında gerçekten yenilir mi? Bunlar uzun zamandır tartışılan konular. Bunu henüz bilemesek de geçmişte bizden daha ileri teknolojiye sahip olduğu iddia edilen bu uygarlıkların Nuh tufanı ile yok olduğuna dair söylentilere rastlıyoruz" dedi.
Yapay zekanın iradesi geliştirebilir mi?
Nörolog Dr. Mehmet Yavuz şöyle devam etti: "Yapay zekanın iradesi geliştirebilir mi ve insan talimatı olmadan kendi özgür düşüncesi ile hareket edebilir mi? Bu yapay zeka, diğer bilgisayarlarla ya da insanlarla özgür iletişim kurabilir mi, gelişmiş elektronik devreler ve çipler, bu düşüncenin içeriğini anlayabilir mi, bunu henüz bilmiyoruz. Ancak her ne olursa olsun elektronik yapay beynin, insandaki gibi duygu kazanamayacağı, biyolojik beyin gibi sevgi, nefret, acı, aşk gibi kavramları algılayamacağı ve yalın bir süper zeka olacağını düşünenler çoğunlukta.
Hali hazırda günümüz tıp teknolojisi ve beyin mühendisliği de biyonik göz, kulak, biyonik kol ve bacak teknolojileri üzerinde çalışmaktadır. Gelecekte belki de görme sinirlerine mikroçipler yerleştirerek, insanların neler gördüğünü bilgisayar ekranından izleyebileceğiz. Ya da duyduğu sesleri, çok uzaktan dinleyebileceğiz. Veya gelişen nöroteknoloji ile rüyalarımızı kayıt edebileceğiz ve ekrandan izleyebileceğiz.
Mesela bir arkadaşımıza, 'Bugünkü rüyamı e-mail ile yolluyorum, benim için yorumlayabilir misin?' diyebileceğiz. Nitekim nörobilimciler 10-15 yıl içinde beyin içine mikro devreler yerleştirerek kablosuz şekilde tekerlekli sandalye ve klavye gibi cihazları beyin sinyalleriyle çalıştırmayı hedeflemektedirler. Bugün, mikro işlemcili protezler sayesinde, bastığınız zemine ve hareket hızınıza uygun olarak otomotik olarak ayarları değişen ürünler mevcut. Önümüzdeki günlerde, protezlerin direkt olarak kaybedilen uzuvdaki sinirlere bağlanması söz konusu olacak. Tıpkı bilimkurgu filmlerindeki gibi kaybedilen organların yerine bağlanacak bu cihazlar, oldukça heyecan verici."
Yapay zekanın iradesi geliştirebilir mi?
Nörolog Dr. Mehmet Yavuz şöyle devam etti: "Yapay zekanın iradesi geliştirebilir mi ve insan talimatı olmadan kendi özgür düşüncesi ile hareket edebilir mi? Bu yapay zeka, diğer bilgisayarlarla ya da insanlarla özgür iletişim kurabilir mi, gelişmiş elektronik devreler ve çipler, bu düşüncenin içeriğini anlayabilir mi, bunu henüz bilmiyoruz. Ancak her ne olursa olsun elektronik yapay beynin, insandaki gibi duygu kazanamayacağı, biyolojik beyin gibi sevgi, nefret, acı, aşk gibi kavramları algılayamacağı ve yalın bir süper zeka olacağını düşünenler çoğunlukta.
Hali hazırda günümüz tıp teknolojisi ve beyin mühendisliği de biyonik göz, kulak, biyonik kol ve bacak teknolojileri üzerinde çalışmaktadır. Gelecekte belki de görme sinirlerine mikroçipler yerleştirerek, insanların neler gördüğünü bilgisayar ekranından izleyebileceğiz. Ya da duyduğu sesleri, çok uzaktan dinleyebileceğiz. Veya gelişen nöroteknoloji ile rüyalarımızı kayıt edebileceğiz ve ekrandan izleyebileceğiz.
Mesela bir arkadaşımıza, 'Bugünkü rüyamı e-mail ile yolluyorum, benim için yorumlayabilir misin?' diyebileceğiz. Nitekim nörobilimciler 10-15 yıl içinde beyin içine mikro devreler yerleştirerek kablosuz şekilde tekerlekli sandalye ve klavye gibi cihazları beyin sinyalleriyle çalıştırmayı hedeflemektedirler. Bugün, mikro işlemcili protezler sayesinde, bastığınız zemine ve hareket hızınıza uygun olarak otomotik olarak ayarları değişen ürünler mevcut. Önümüzdeki günlerde, protezlerin direkt olarak kaybedilen uzuvdaki sinirlere bağlanması söz konusu olacak. Tıpkı bilimkurgu filmlerindeki gibi kaybedilen organların yerine bağlanacak bu cihazlar, oldukça heyecan verici."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.