Başkalarının gölgesine sığınarak kendini büyük zanneden gölgesiz partiler, anket yaptırıyor ve her seferinde sonuç, yaptıran partinin isteğine göre değişiyor!Fıkra bu ya: Daha iki yaşında çarpım cetvelini bilen çocuğa çok iyi bir eğitim verilir. Yüksek öğrenimini yurtdışında, ünlü üniversitelerde yapar. İhtisasını, doktorasını yaptıktan sonra bir araştırma şirketi kurar. Eğitim sürecinde gösterdiği olağanüstü başarıları dolayısıyla bilinmektedir. Bir siyâsi parti, anket yaptırmak üzere bizimkini arar. Arayan yetkili, bizimkine:- İşi size vermeden önce sizi çok kısa bir sınava tutmamız gerekiyor.- Tabi! Memnuniyetle buyurun.- İki kere iki kaç eder?Bizimki hiç düşünmeden:- Size kaç gerekli? Diye bir karşı soru ile cevap verir! Ve işi alır...Bu da kıssadan hissemiz: Bir kaç kere anketlere ve anket şirketlerine güvenmediğimi söylemiştim. Çünkü hâlâ bana bir anketör denk gelmiş değil! Yakın çevremden kimseye de denk gelmedi nedense!Yeni bir anket sonucu, dikkatimi çekti, o yüzden bu söylediklerim.Bu ankete göre; "Ankete katılanların yüzde 77'si, yolsuzluk ve rüşvetin varlığına inanıyorlarmış ama yine de seçimlerde tercihlerinin değişmeyeceğini söylemişler"miş! Yani; hırsızlığa-arsızlığa, rüşvete-yolsuzluğa, adâletsizliğe-hukuksuzluğa, yalana-talana yol veren, AKP ve iktidarına destek, sürecekmiş!Hadi ordan! Hadi ordan! Patates dinli Avrupa garsonu, Haçlı uşağı, Siyonizm taşeronu lâinler sizi!Hey dinciler!Hey densizler!Hey yalancılara-talancılara amigoluk eden dolma kalem vuvuzelalar!Bize kulak verin ki:Yarın Türk Milleti'nin, çârenin kendisi olduğunu fark ederek; Okyanus ötesine-berisine, Pentagon'a-Vatikan'a, Haçlı'ya-Siyonizme karşı aynı tavırla; "Bağımsızlık karakterimdir" ilkesiyle yüzde yüz kendinden olan II. Kuvay-ı Milliyecilere sahip çıktığında, yaptığınız yalakalıklar yüzünden işsiz kalmayasınız!Bize kulak verin ki: - Sokakların karanlığından-ıssızlığından, meydanların büyüklüğünden-sessizliğinden korkan Ke-Ke-Me Bilge'nin; - Y-CeHaPe örgütü içinde terör estiren barışçıl Gandi Kemal'in; - Kendini hür zanneden köle zihniyetli siyasallaştırılmış taşeron PKK'lıların; - "BOP Eş Başkanı olarak bizim de bölgede görevlerimiz var!" diye övünüp; "Ellerine bir uydurma kâğıt alıp ortalarda dolaşıyorlar! İspatlamayan şerefsizdir!" diye şirretleşip, dün söylediğini bugün, demin söylediğini şimdi inkâr etmeyi ilm-i siyâset sayan kurnazların; hesâba ve hizâya çekildiği Milli Kâinat Devleti döneminde işsiz kalmayasınız!Bize kulak verin ki:Yarın Türk Milleti kendisine kulak vermeyenlerin kulağına yapıştığında, arada siz de "kendine zulmedenler"den olmayasınız!Bizi, yani II. Kuvay-ı Milliyeciler'i, hiç kimse; bu memleketin şereflilerinin şerefsizlerin en az bin katı olmadığına; bu milletin cesurlarının korkakların en az on katı olmadığına, bu devletin sâdık evlâtlarının hâinlerin en az milyon katı olmadığına inandıramaz!Çünkü biz, aynaya baktığımızda:- Bir Cihat Müslümanı Muhteşem Türk Atatürk'ü, - 215 okkalık top mermisini üç kere tek başına kaldırıp namluya sürerek Haçlı'ın Ocean adlı gemisini Çanakkale Boğazı sularına gömen Seyit Onbaşı'yı,- Tek başına İlk Kurşun ile Yunan alayını dağıtan kalem erbâbı Hasan Tahsin'i- Anadolu topraklarını Bizans'a dar eden Battal Gâzi'yi, - 30.000 millet fedâisi ile 200.000 kişilik Haçlı ordusunu Anadolu topraklarına gömüp Bizans'ı Türk'e secde ettiren Sultan Alparslan'ı, - 72 kişilik aile efrâdı ile 30.000 kişilik zâlim Yezîd ordusuna cihât eden, can veren ama kıyâmete kadar haklının zalime galibiyetini ispatlayan İmam Hüseyin (a.s.)'i, - Çin sarayını kırk kişiyle basan destansı savaşçı Kürşad'ı,- "Gök çadırım, güneş bayrağım" diye sınırlarını çizen Oğuz Kağan'ı, görürüz!Bizim aynamızdaki, bize; her zaman hakkın haklının olduğunu, bunun için de zâlimlerin başına belâ yaratıldığımızı, İslâm'ın son ordusu olduğumuzu, Hünkâr Hacı Bektaş'ça muhabbet kucağımızda kaçana da, kovalayana da yani ceylana da, aslana da yer olduğunu, söyler!Hülâsa; ne sizin gibi teknik yalancılar, ne de size iş veren yalancı-talancılar bizim Türk'çe adâletimizden kaçamazsınız! Kaçmayı deneseniz, kurtulamazsınız!Çünkü; bizim atımızın önünden kaçacak at, oklarımızın eremeyeceği mesafe, yıkamayacağımız kale, tepesine bir yumrukla beline kadar toprağa gömemeyeceğimiz Zaloğlu Rüstem, canını kurtaranın şanslı olduğu "Geldikleri gibi giderler" deyip toprağın altına sığdıramayacağımız Haçlı, yoktur!Çünkü biz; "Varlığım, Türk varlığına armağan olsun" diyen Millet Fedâileriyiz."TÜRK'ÜM. BU AD, HER ÛNVANDAN ÜSTÜNDÜR" Vesselâm...Selâm, sevgi, duâ...
Mustafa Aslan / diğer yazıları
- Atatürk'ün anlatımıyla Çanakkale savaşları / 20.03.2017
- İnsandan insana, insansa... / 19.03.2017
- 'Anam bana kör dedi!' / 14.03.2017
- Söyle-ni-yorum-2 / 13.03.2017
- Hâlâ iyiler varmış şükrolsun / 10.03.2017
- Savaş ve insan / 09.03.2017
- Ben, kim miyim? / 08.03.2017
- Milli siyaset hakemliği / 07.03.2017
- Sakındığımız dostluk / 02.03.2017
- Yol özel yolcu güzel / 28.02.2017
- İnsandan insana, insansa... / 19.03.2017
- 'Anam bana kör dedi!' / 14.03.2017
- Söyle-ni-yorum-2 / 13.03.2017
- Hâlâ iyiler varmış şükrolsun / 10.03.2017
- Savaş ve insan / 09.03.2017
- Ben, kim miyim? / 08.03.2017
- Milli siyaset hakemliği / 07.03.2017
- Sakındığımız dostluk / 02.03.2017
- Yol özel yolcu güzel / 28.02.2017