Yeni Mekke Şerifi

Mekke Emiri Şerif Hüseyin, İngilizler ile işbirliği yaparak isyan hazırlığına başlar. Bazı Arap önderleri Şerif Hüseyin'in bu davranışlarını Cemal Paşa ve Osmanlı yöneticilerine bildirirler. Osmanlı yöneticileri bu haberlere inanmamışlardır. Çünkü aldıkları İslami terbiyenin verdiği temiz duygularla Araplara karşı saf ve temiz kardeşlik duyguları ile bağlıdırlar. İslami kardeşlik duyguları ile İslam birliğini korumak ve devam ettirmek niyetindedirler. Hatta Birinci Genel Savaşa Almanların safında katılmasının yegâne sebebi; Fransız, İngiliz ve Rus baskısı ve egemenliğine girmiş olan Fas,,Cezayir, Tunus, Libya, Mısır, İran, Hint ve Asya Müslümanlarını kurtarmaya yönelik manevi değerlerinde etkisi çok büyük olmuştur. Ne yazık ki Araplara karşı bu kadar temiz inanç duyguları ile bağlılık gösteren Türklere karşı Şerif Hüseyin 1-2 Haziran 1916 gecesi ilk isyanı Medine'de başlatır. 10 Haziran'da Mekke'de, 12 Haziran 1916 da, da Taift'e başlatır. Daha sonra bu isyan Yemen Eyaleti hariç, bütün Arap dünyasına yayılır. Araplar, gördükleri her yerde Türk askerine karşı silahlı mücadeleye girişirler. Şerif Hüseyin İsyanla ilgili olarak ilk beyannamesini 27 Haziran 1916 da yayınlar. Yusuf Hikmet Bayur bu Beyannameyi şu şekilde yorumlamıştır:"" Bu beyannamedeki ilk hedef İttihat ve Terakki Cemiyeti ve onun başında bulunan Enver, Cemal ve Talat Paşalardır. Bunlara karşı padişah korunulmak isteniyormuş gibi davranılmaktadır.Başlangıçta birçok Müslüman Emirleri gibi Mekke Emirlerinin de vaktiyle Osmanlı'yı tanıdıkları (Yavuz Dönemi anılıyor), bunu İslami birleştirmek için yaptıklarını ve Büyük Osmanlı Sultanlarının Kur'an ve Sünnet'e göre davrandıklarını yazdıktan sonra, kendisinin de daha önce Osmanlı'ya yardım ettiğini eklemekle suçlamalara geçmektedir. Bunların başlıcaları aşağıdadır. Osmanlı yöneticileri için ileri sürülen suçlamalar şunlardır:a) İttihat ve Terakki Cemiyeti Osmanlı Devletini her bakımdan bir sürü kayba uğratmış, Müslüman olan ve olmayan birçok kimse öldürülmüş veya sürülmüştür.b) Savaş dolayısı ile Hicaz'da sefalet varmış (Hâlbuki bu durumu İngilizlerden abluka yapılmasını isteyerek sefaletin arttırılmasını kendisi istemiştir.) Kendi halkına yaşatmış olduğu bu insafsıca sefaleti yalnız hain olan Şerif Hüseyin sağlamıştır. Osmanlı Hükümetinin bu konuda hiçbir suçu yoktur.c) İstanbul'da El-İçtihad adında bir dergi Peygamber aleyhinde yazı yazmış imiş.d) Allah erkek çocuğun kız çocuğundan iki mili miras yemesini emrettiği halde İttihat ve Terakki Hükümeti bunların müsavi miras yemelerine karar vermiş olması.e) Mekke, Medine ve Şam'daki askerlerin oruç tutmamalarına müsaade ediliyormuş.f) Mekke kadısına emir gelmiş ki yalnız mahkemede ibraz edilecek vesikalar üzerinde hüküm etsin.g) Arap eşrafından yirmi kişinin idam edilmiş olması.h) İttihat ve Terakki, Padişahın nüfuzunu kırmış, yani mutlak hükümdar olacağı yerde meşruti hükümdar olmuşİşte bunlar için Peygamber Torunu İslam halifesine karşı İngiliz ve Fransızlarla birleşti."" Şerif Hüseyin, yukarıdaki bildirgesi ile Millet Olma veya Milliyetçilik Kavramlarına tamamen karşı olan bir düşüncededir.. Bu gün Amerika Birleşik Devletlerinde gelişen F.G. markalı düşünce de, prensipte Şerif Hüseyin'in düşüncesi ile örtüşmektedir. Son günlerde, Türk Milli Kültür ve İnkılâplarının koruyuculuğunu üstlenmiş olan Türk Ordusuna saldırıların amacı açık bir şekilde anlaşılıyor.İttihat Terakki Hükümeti, yukarıdaki nedenden dolayı Şerif Hüseyin'i, Mekke Emirliğinden azlederek yerine ayni aileden olan ve Osmanlı Meclis-i Mebus an Meclisinin birinci reis vekili olan Şerif Ali Haydar Bey Mekke emirliğine atanır. 2 Temmuz 1916. Şerif Ali Haydar Bey 7 Temmuz 1916 günü Mekke'ye gitmek üzere İstanbul'dan hareket eder.