Bugün milliyetsiz AKP ve hem milliyetsiz hem de dinsiz liberaller, Türk millet birliğini yok edip yerine ne idüğü belirsiz bir Yeni Osmanlı milleti yaratmaya çalışıyorlar. Bunun için söyledikleri ve yaptıkları şeyin özü, Türk milletinin dinî ve millî kimliğini tasfiye etmektir. Dolayısıyla Müslümanlık ve Türklük değerleri yok edilmiş bir millet, kuru bir kalabalığa döndürülecektir. Bu kitle, salt kişisel, günlük menfaatlerini düşünen ve hayata millî ve dinî değerler gibi kutsallarıyla değil; sadece mideleriyle bağlı olacaktır. Böyle bir kalabalık, Yeni Osmanlı milleti adı altında örgütlenecekmiş. Bu uydurma, sunî millet yapısı da gerçek anlamda millet olmayacağına göre emperyalist Haçlı Batının paspası ve sömürgesi olacaktır. Türk düşmanı siyasi İslamcıların ve liberallerin asıl amacı da budur. Zira siyasi İslamcı ve liberallerin çok büyük bir bölümü Türk değildir, Türk gibi görünürler. Türk olanlar da mankurtlaştırılmış Türklerdir. Kalabalığı millet yapan Müslümanlık ve Türklük değerlerini yok ederek milleti kalabalık haline getirme projesi olan Yeni Osmanlıcılık, AKP'lilerin şimdi ortaya attıkları yeni bir proje değildir. Bu proje, Tanzimat'tan sonra bize dayatılmış ama Atatürk tarafından çöp sepetine atılmış küflü bir projedir. Nitekim Ömer Seyfettin, 1918 yılında yazdığı "Ashab-ı Kehf'imiz" adlı büyük hikâyesinde bu meseleyi aynen bugün gündeme getirildiği şekliyle o zamanın; 1912 yılı Osmanlıcılarının ağzıyla şöyle anlatıyor:"Osmanlılık içinde ayrı ayrı cemaatler var. Bu cemaatler fertlerinin arzularını yutarak kavmî iradeler doğurmuş. Osmanlılığı kaynaştırmak için fertleri cemaatlerinden ayırmak lazım. Fert cemaatinden ayrılır, yani iradesiz kalırsa o vakit ona yalnız 'arzu'su hakem olur? Fert menfaatinden başka bir şey düşünmez. Böyle yalnız kendi arzuları, yalnız kendi menfaatleriyle yaşayan fertler iktisat bağlarıyla toplanır, Osmanlılığı meydana getirirler. Onun için ilk hücum olunacak noktalar cemaat kurumunun direkleri olan milliyet, din, ahlaktır. Bu direkler yıkılınca fertler kendi bedensel arzularıyla karşı karşıya kalacaklar..."Demek ki bugün AKP politikaları sayesinde eğitim sisteminden kültür sanat faaliyetlerine, televizyon dizilerinden gazetelere kadar bütün sosyal, siyasi, kültürel, sanatsal faaliyetlerin amacı Türk milletini çözmek, tasfiye etmek, içini boşaltmaktır. 1912 yılı Osmanlıcılarının ifadesiyle "ilk hücum olunacak noktalar cemaat kurumunun direkleri olan milliyet, din, ahlaktır. Bu direkler yıkılınca fertler kendi bedensel arzularıyla karşı karşıya kalacaklar" ve kolayca sömürülüp güdülebilecek uydurma Osmanlı milleti öyle kurulabilecektir. Türk milleti, hem dinî hem de millî değerlerine bağlı kalarak Türk-İslam kültür ve medeniyet mirasını koruyarak, geliştirerek ve nesilden nesle aktararak ayakta kalabilir. O bakımdan aklına, fikrine, kalbine, ruhuna, parasına, oyuna, duasına musallat olan İslamcı görünümlü Türk düşmanı siyasi odaklara ve Amerikancı, Barzanici cemaat ve tarikatlara yüz vermemelidir.
Prof. Dr. Nurullah Çetin / diğer yazıları
- Dayatılan kapitalist stil / 26.12.2015
- "Karıştır barıştır"a karşı "birleştir savuştur" / 30.11.2015
- Öğretmenler Günü'nü kutlamak / 26.11.2015
- İşin sırrı dengede / 20.11.2015
- IŞİD terörist peki Fransa nedir? / 18.11.2015
- Anaları ağlamasın diye Fransa'ya çözüm süreci desteği / 17.11.2015
- Bir 10 Kasım yazısı / 12.11.2015
- Ölmek ve köle olmak dışında üçüncü bir seçenek / 11.11.2015
- Türk sosyalistlerini marabalıktan kurtulmaya davet / 09.11.2015
- Yandakların istilası / 05.11.2015
- "Karıştır barıştır"a karşı "birleştir savuştur" / 30.11.2015
- Öğretmenler Günü'nü kutlamak / 26.11.2015
- İşin sırrı dengede / 20.11.2015
- IŞİD terörist peki Fransa nedir? / 18.11.2015
- Anaları ağlamasın diye Fransa'ya çözüm süreci desteği / 17.11.2015
- Bir 10 Kasım yazısı / 12.11.2015
- Ölmek ve köle olmak dışında üçüncü bir seçenek / 11.11.2015
- Türk sosyalistlerini marabalıktan kurtulmaya davet / 09.11.2015
- Yandakların istilası / 05.11.2015