Devlet, çete, hukuk derken, giderek tükenen AKP iktidarı. Nasıl tükenmesin ki? Partinin isminde olan, cisminde bulunmayan "adalet"ten başlayalım isterseniz:Adalet cinayetleri artarak sürmektedir ve son darbeye baktığımızda adalet, kendi kalesine gol atmıştır. Devletin taammüden cinayeti görmezden gelinmiştir. Ali İsmail Korkmaz'ı kasten öldürmekten yargılanan polis, iyi hâli(!) görülerek 10 yılla paçayı kurtarmıştır. Onu müebbetlikten kurtaran da mahkemedir. Karar henüz kesinleşmedi; savcılığın itirazı üzerine Yargıtay'a giden dava dosyası, yüksek yargıda değerlendirilecek. PKK'nın sesi, Diyarbakır Belediye Başkanı Kışanak Gülten, "atik hırsız mal sahibini bastırır" gibi, hem elektrik parasını ödememekte hem de devlete meydan okumaktadır. "Bu şehri onlara dar ederiz" diyerek, devleti tehdit etmektedir. Oysa, Türk Ceza Kanunu'nun üçüncü bölümünde yer alan suçların başlığı: "Devletin Egemenlik Alametlerine ve Organlarının Saygınlığına Karşı Suçlar"dır. Cumhuriyet Devletini korumakla görevli Cumhuriyet Savcıları! Devlete hakaret edip, tehditler savuran Kışanak için harekete geçtiniz mi?Yoksa bir etkinlik töreninde, yolsuzluk ve rüşvet konusundaki eleştirilerinden dolayı, yaka paça okulundan alıp hapse attığınız çocuğa mı dişiniz geçiyor? Yolsuzluklarla ilgili fezlekeleri, yasaya aykırı olarak bekletip TBMM'ne göndermeyen Adalet Bakanı, liseli çocuğun yargılanması için anında izin verirken, vicdan diye bir meselesi var mıydı, takdir sizlerin. Aynı Adalet Bakanlğı, Uludere (Roboski) katliamı nedeniyle Anayasa Mahkemesi'ne gönderdiği savunmada, katliamla sonuçlanan güç kullanımını, "makul inanç" gerekçesine dayandırmış, yani gücü kullanan kişi, muhatabının suç işlediği konusunda makul bir inanca sahipse tetiğe basabilecektir. İşte bu bakanlığın adı da "Adalet"(!) Baştan söyledik ya, partisinin adı da benzer bir şey?Adalet cinayetlerinin yanı sıra iş cinayetleri de var! Yüzlerce can, iş kazalarında; ihmâl, önlem almama, savsaklama, olası kast nedeniyle yitip gitmektedir. Adaletin keenlemyekûn olduğu (yok sayıldığı) bir düzende patronlar da bir şekilde cinayetlerden sıyrılmaktadır.Biraz da olumlu tarafından bakmaya çalışalım. Meclis'teki Yüce Divan oylamasında sayıları elliye varan AKP'li milletvekili, kendi bakanlarının Yüce Divana gönderilmesi yolunda oy kullanma erdemini gösterdi. Kendilerini kutluyoruz, ama yetersiz bakiye.Genel seçimlerin kavşağındayız;Yeterli bakiye için 4,5 ay var; demagoglar saltanatına son vermek mi istiyorsunuz, ülkeyi Ortadoğu bataklığına sürme eğilimindeki politikaları kazımak mı istiyorsunuz, terör odaklarına lojistik destek sağlayan, kindarlık yapan, hukuksuzluklarını yasaların arkasına saklayan ya da suç ortaklarının üzerine atan bir kadroyu tasfiye etmek mi, istiyorsunuz?"Yine yanılmışız" dememek için, geleceğinizi kendi ellerinize almak için, 7 Haziran son gün! Kartınızı gösteriniz ve "yetersiz bakiye" uyarısına muhatap olmayınız!
Prof. Dr. Ali Ünal Emiroğlu / diğer yazıları
- Terör / 01.02.2024
- Yerel yönetim / 25.01.2024
- Muhalefet / milli irade / 22.01.2024
- Anayasa Mahkemesi yoksa… / 18.01.2024
- Soykırım davası / 15.01.2024
- Sosyal devlet için / 11.01.2024
- Hukuk devletine başkaldırı / 25.12.2023
- Güç dengesi / 21.12.2023
- Yerel seçime giderken / 14.12.2023
- İnsanlığın anayasası / 11.12.2023
- Yerel yönetim / 25.01.2024
- Muhalefet / milli irade / 22.01.2024
- Anayasa Mahkemesi yoksa… / 18.01.2024
- Soykırım davası / 15.01.2024
- Sosyal devlet için / 11.01.2024
- Hukuk devletine başkaldırı / 25.12.2023
- Güç dengesi / 21.12.2023
- Yerel seçime giderken / 14.12.2023
- İnsanlığın anayasası / 11.12.2023