Bir çok insan, kendisini yetersiz gördüğü ya da yetersiz olduğuna inandığı için endişe, özgüven sorunları ve çeşitli psikolojik sıkıntılar yaşar; bu durum hem benlik algısını hem de yaşamdan aldığı doyumu olumsuz etkiler. Oysa yetersizlik çoğu zaman nesnel bir gerçeklikten çok, kişinin kendisi hakkında zamanla geliştirdiği bir inançtır. Bu inanç genellikle erken yaşam deneyimleriyle şekillenir; sürekli eleştirilmek, aşırı beklentilere maruz kalmak ya da başkalarıyla uygunsuz biçimde karşılaştırılmak, kişinin kendini eksik algılamasına zemin hazırlar. Zamanla birey, bu inancı doğrulayan örneklere daha çok odaklanırken, aksini gösteren olumlu deneyimleri fark etmez ya da değersizleştirir. Böylece yetersizlik, kişinin kim olduğu değil, kendisine nasıl baktığı ile ilgili öğrenilmiş ve sürdürülen bir algı hâline gelir.
Yetersizlik kalıcı bir özellik değil
Oysa yetersizlik, somut ve ölçülebilir bir gerçeklik değildir; zihnin ürettiği, duruma ve ölçüte göre değişen soyut bir değerlendirmedir. Yetersizlik, nesnel bir varlık değil, kişinin kendisiyle ilgili oluşturduğu bir anlamlandırmadır. Aynı kişi, aynı özellikleriyle bir ortamda "yetersiz" hissederken başka bir bağlamda "yeterli" olabilir. Bu da yetersizliğin sabit bir gerçek değil, bakış açısına ve zihinsel ölçütlere bağlı, öğrenilmiş bir inanç olduğunu gösterir.
Gerçek, nesnel olarak varlığı gösterilebilen ve kanıtlanabilen bilgidir; kişiden kişiye değişmez. İnanç ise bir durumun zihin tarafından yorumlanma biçimidir ve öznel değerlendirmelere dayanır. Bu farkı ayırt etmenin yolu basittir: Gerçekler test edilebilir ve doğrulanabilirken, inançlar kişisel bakış açısına göre değişir ve kesin olarak sınanamaz. Örneğin;
Bir kişinin mesleği ya da nerede yaşadığı somut verilerle doğrulanabilir; ancak "en iyisi", "en güzeli" ya da "en doğru olan" gibi yargılar kişisel algılara dayanır. Bu nedenle gerçekler kanıtla, inançlar ise yorumla ilgilidir.
"Bugün hava 10 derecedir" gerçekken; "bu hava insanı mutsuz eder" bir inançtır.
"Bir hata yaptım" gerçekken; "hata yapan birisi yetersizdir" bir inançtır.
Yetersizlik inancı nasıl sürdürülür? Nasıl değişir?
Kişinin kendisiyle ilgili düşüncelerinin nesnel bir gerçek değil, öğrenilmiş zihinsel değerlendirmeler olduğunu fark etmesi değişimin temelini oluşturur. Bu tür inançlar zorunlu doğrular değil, benimsenmiş yorumlardır; dolayısıyla onlara körü körüne inanmak da, farklı bir bakış açısını seçmek de mümkündür. Bu durumda müdahale kişinin kendisine aittir: İnanç değişmedikçe duygu, davranış ve yaşam biçimi de değişmez. Değişim süreci, bu inançların hayatı nasıl şekillendirdiğini gözlemlemekle başlar; kişinin kendine şu tür soruları sorması yol göstericidir:
Bu düşünce bana nasıl hissettiriyor ve nasıl davranmama yol açıyor?
Bana ne kazandırıyor, neyi elimden alıyor?
Eğer daha dengeli ve gerçekçi bir inanç geliştirseydim, yaşamım hangi yönde farklılaşırdı?
Bu sorgulama, daha sağlıklı bir benlik algısının geliştirmeye yarar. Kişinin inançları yalnızca düşünce düzeyinde değiştirilmez; çünkü bu inançlar sözle değil, yaşantılarla öğrenilmiştir. Psikolojik olarak kalıcı değişim, ancak eski inançla çelişen yeni deneyimlerin tekrar tekrar yaşanmasıyla mümkün olur. Bu nedenle etkili yol, "Kendini yeterli gören biri bu durumda ne yapardı, nasıl karar verirdi?" sorusunu rehber alıp, bilinçli biçimde bu davranışları denemektir. Zihin, yeni yaşantılar yoluyla eski inancını günceller; değişim böyle gerçekleşir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Nur Pak - Uzman Klinik Psikolog / diğer yazıları
- Yetersizlik gerçek değil, öğrenilmiş bir inanç / 31.12.2025
- Sosyal medyanın görünmez psikolojik etkisi / 13.12.2025
- Zihin ve uyku savaşı: Psikolojinin geceye tesiri / 06.12.2025
- Kumar bağımlılığında bilişsel harita: Yanlış düşünceleri nasıl değiştiririz / 22.11.2025
- Sanal bahis bağımlılığı hepimizi tehdit ediyor / 12.11.2025
- Sosyal medyanın görünmez psikolojik etkisi / 13.12.2025
- Zihin ve uyku savaşı: Psikolojinin geceye tesiri / 06.12.2025
- Kumar bağımlılığında bilişsel harita: Yanlış düşünceleri nasıl değiştiririz / 22.11.2025
- Sanal bahis bağımlılığı hepimizi tehdit ediyor / 12.11.2025































































































