Yine bir gece vakti, daha öncekilerden farklı. Sanki bir şeyleri daha çok anlamışız, kavramamız gerekenleri yeterince kavramışız hissi var. Ancak hisler insanı yanıltabilir diye bir gerçek de var. Solmaz, değişmez gerçeklere ulaşabilmek için işte böyle hallerden geçiyoruz. Bir gün gerçekliğine çok inandığımız bir şey ertesi gün bir hayal olmaktan öteye geçemiyor. İnsan aynı insan, ancak gönül değil mi şu evrilip çevrilen?Halden hale geçiyoruz, dönerek ilerliyoruz. Hakikate ulaşmak için Allah'ı (cc) kendimize vekil saymamız gerekli. Allah'ı vekil edinen şerlerden korunup, hayırlara garkolur. Allah'ın rahmeti çok geniştir. Bizim hayal bile edemeyeceğimiz kadar. Bir bakarsınız karanlıklar aydınlanmış, her şey gerçek rengine kavuşmuş, bir bakarsınız görmeye başlamışsınız, bir bakarsınız gerçekten duymaya?İnsanları gerçek halleri ile görmeye başladığınızda, onların seçimlerini ve gayelerini anladığınızda, sizin seçimlerinizi ve gayelerinizi daha iyi görebilirsiniz. Ve Sırat-ı Müstakiym'e ne kadar uzak ve ne kadar yakın olduğunuzu ölçebilirsiniz.Sırat-ı Müstakiym'e ne kadar yakın olduğumuzu ölçebilmek için, doğru ölçüleri bulmamız gerekli. Ölçüler doğru değilse, haktan, hakikatten uzak düşebiliriz. İlim öğrenmek ve öğrendiklerini yaşamak doğru yolda sabit-i kadem olmak için gereklidir. En çok ihtiyaç duyduğumuz ilim ise kendini bilme ilmidir. İşte geldik gidiyoruz. Kendi öz cevherimizi tanımadan bu yollarda yürümek, boşa vakit harcama sayılmaz mı?Biz insanlar bütün bir alemin özü ve özeti olduğumuzu yeterince kavramış olsaydık, zemmedilmiş ahlakımızdan o kadar uzak olabilirdik. İyi insan olalım kaygısı kaygılarımızın en büyüğü olurdu. Daha az "Bana ne" derdik. Ancak bir yeme, içme, edinme, satın alma, biriktirme kaygıları içindeyiz. Dünyanın içinde birer serhoş gibiyiz. Ölenleri görüyoruz, her gün salâlar okunuyor. "Göçtü kervan kaldık dağlar başında" dememek için, ölümle başlayan yeni hayata hazırlanmamız gerektiği de bir gerçektir.Yaptıklarımıza, duygularımıza, düşüncelerimize baktığımızda gerçekten dünya ile serhoş olmuş gibiyiz. Bir de yaptıklarına, duygularına, düşüncelerine bakmayan, kör gidenler var. Emirlerden ve yasaklardan haberi olmayanlar? Onları kurtaracak olan ancak kendi tefekkürleri ve Allah'ın inayeti, yardımı olsa gerek. Merhaba sevgili okuyucular, hepimiz imtihandayız. Bu bilinci koruyabilmek ve daim zikir haline ulaşabilmek için Allah (cc) bizleri ayıktırsın. O'nun kudret ve sanatını görmemize yardım eylesin. Kendini bulanlardan, kendini bilenlerden eylesin. Ulaşabildiğimiz her yere gönülden selam olsun.
Kevser Doyurum / diğer yazıları
- İrfan sofrası / 24.10.2023
- Tecelli / 27.07.2023
- İmam Hüseyin'in kıyamının sebepleri / 24.07.2023
- Kâmil insan, insanlar için bir aynadır / 21.07.2023
- Hayat rehberi Kur'an-ı Kerim / 01.12.2022
- Gaflet ve uyanıklık / 29.11.2022
- Bilinçli olgunlaşma / 26.11.2022
- Hayat memat / 22.11.2022
- Güzel ülkemin güzel insanları / 19.11.2022
- Bir tez olarak Milli Ekonomi Modeli / 26.09.2022
- Tecelli / 27.07.2023
- İmam Hüseyin'in kıyamının sebepleri / 24.07.2023
- Kâmil insan, insanlar için bir aynadır / 21.07.2023
- Hayat rehberi Kur'an-ı Kerim / 01.12.2022
- Gaflet ve uyanıklık / 29.11.2022
- Bilinçli olgunlaşma / 26.11.2022
- Hayat memat / 22.11.2022
- Güzel ülkemin güzel insanları / 19.11.2022
- Bir tez olarak Milli Ekonomi Modeli / 26.09.2022