Yırtar zulmün ağını o bakışların

-Mazlum Afgan çocuklarına-

Sırma nakışlım

Ceylan bakışlım

Güle güle

Demek

Sen de gidiyorsun

Tüm yaşıtların gibi

Oyun yerin

Bir savaş cephesi

Toplar tüfekler bombalar da

oyuncakların

İyi kullan yavrum

Çağın yüz karası haydutlar

Bir lokma ekmeği

Bir damla özgürlüğü suyu

Sana çok görenler

Seninle hakir olsunlar

Bastığın taşlar kadar metin

Dağlar kadar heybetli emin

Yavrum

Oku o ayeti

Allah'ın kelamı ulya

Kafir de sözü de süflâ

Dilinde gönlünde oldukça

Bu kitap

Tutunanı arşa çıkarır

***

Sırma nakışlım

Mahzun bakışlım

Hüznü indir sırtından

Her kışın sonunda bir bahar gelir

Gecenin ardından nur gündüz gelir

Nice gözlerden akar da sular

Sellerin ardından saf billur gelir

Bilal'ler Habbab'lar sabrı kuşanır

Ömer'ler Hamza'lar ardarda gelir

Cephede komutan dalınca biraz

Minberde Ömer'den uyarı gelir

Binbir musibetle sarsılır mümin

Yardımın ne zaman Ey Rabbim der de

"Zafer pek yakındır" muştusu gelir

Yeter ki mal ve can ortaya konsun

Melek orduları yardıma gelir

Ölümü yaklaşan Ebu Cehiller

Kalkıp koşa koşa Bedir'e gelir

Zaman döne döne hayli yol alır

Kapkaranlık kara bir çağa gelir

Kan içici vampir doymamış hele

Toplar cellatları Afgan'a gelir

Hep öldürmek için gelmiş ama

Artık tümen tümen ölmeye gelir

Sen ki bu yaşında çıktın dağlara

İnşallah bu zafer çok çabuk gelir

Hüznü bırak bir yana

Gün olur

Hüzün gider sevinçle gelir

Yırtar zulmün ağını o bakışların

Size de bize de ışıklar gelir

***

Sırma nakışlım

Şahin bakışlım

Yolun açık olsun

Nuristan eteklerinde

Demişlerdi

Eğer bulabilirsen babanı

Mezarının başında otur ve oku

Selam söyle konuş onunla

Küçüksün deyip götürmediği

Biraz daha büyü deyip

Gözlerinden öperek ayrıldığı

Ölsem de dönsem de

Eli silah tuttuğu gün

Cephede olsun

Abilerinden amcalarından

Belki babasından boşalan

Yeri

Mutlak doldursun diyerek

Geride gözü yaşlı bıraktığı oğlunun

Artık büyüyüp kıyam ettiğini

Görsün bilsin ve sevinsin

Ey şehidler ailesinin

Şehid adayı.