logo
20 NİSAN 2024

Yoğun bakım servislerinin en önemli hastalığı

Sadece toplumun değil; hastanelerdeki sağlık çalışanlarının da  öz eleştiri yapması gerekmektedir
24.09.2019 00:00:00
Yoğun bakım servislerinin en önemli hastalığı
Yoğun bakım servislerinin en önemli hastalığı
Sepsisin önlenmesinde en önemli uygulama el yıkama
 
Türk Yoğun Bakım Derneği Başkanı Prof. Dr. İsmail Cinel, sepsisin tıbbi acil bir durum ve önlenebilir bir ölüm nedeni olduğunu belirterek;
 
 "Alınacak önlemler; sepsisin bir halk sağlığı problemi olarak ele alınmasından, sık görülen enfeksiyonlara karşı aşılanma, temiz doğum uygulamaları, ameliyatta enfeksiyon önleme uygulamaları, hastanede yatış sürelerinin kısaltılması, kişisel hijyenin sağlanması özellikle el yıkama alışkanlığının yaygınlaştırılması, beslenme ve temiz su sağlamaya kadar geniş bir yelpazede sıralanabilir." dedi.
 
Türk Yoğun Bakım Derneği 13 Eylül Dünya Sepsis Günü'nde hızla artan sepsis oranlarına dikkati çekmek amacıyla;
 Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği, Türk Hastane İnfeksiyonları ve Kontrolü Derneği, Klinik Mikrobiyoloji Uzmanlık Derneği, Türk Anesteziyoloji ve Reanimasyon Derneği, Türk Mikrobiyoloji Cemiyeti, Türk İç Hastalıkları Uzmanlık Derneği, Türk Cerrahi Derneği, Türk Toraks Derneği, Türk Nöroloji Derneği, Türkiye Acil Tıp Derneği, Çocuk Acil Tıp ve Yoğun Bakım Derneği, Türk Neonatoloji Derneği, Türk Tıbbi Onkoloji Derneği ortak bir deklarasyona imza attı.
 
Açıklamayı okuyan Cinel, dünya çapında her yıl yeni 30 milyona varan olgu ve yaklaşık 12 milyon ölüme neden olan sepsisin, yoğun bakımların en önemli hastalığı olduğunu dile getirdi.
 
Cinel, enfeksiyonlara karşı vücudun geliştirdiği sistemik bir yanıt olan sepsiste ölüm oranlarının çok yüksek olduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti:
 
"Sepsis tıbbi acil bir durumdur, önlenebilir bir ölüm nedenidir. 
 
Alınacak önlemler; sepsisin bir halk sağlığı problemi olarak ele alınmasından, sık görülen enfeksiyonlara karşı aşılanma, temiz doğum uygulamaları, ameliyatta enfeksiyon önleme uygulamaları, hastanede yatış sürelerinin kısaltılması, kişisel hijyenin sağlanması özellikle el yıkama alışkanlığının yaygınlaştırılması, beslenme ve temiz su sağlamaya kadar geniş bir yelpazede sıralanabilir. 
 
Sağlık otoritesi hayatı tehdit eden bu en ölümcül durumun önlenmesi için acilen önlemler almalı ve sağlık kuruluşlarını bu önlemlerin uygulanması için yönlendirmeli ve sonrasında da mutlaka gerekli, denetimlerle izlemelidir."
 
Sepsisin, yenidoğan döneminden itibaren her yaş grubunda sık ölümcül bir hastalık olduğunu ve hızlı tanı konulup etkili ve doğru tedavi uygulandığında ölümün büyük oranda engellenebildiğini anlatan Cinel;
 
 "Sepsis tanısı ve tedavisi için hızlı tanı testlerinin hayata geçirilmesi, laboratuvar olanaklarının güçlendirilmesi, mevcut antibiyotiklerin doğru ve etkili kullanımını, yoğun bakım ünitelerinin yetişmiş sağlık personeli, yardımcı personel ve alt yapı koşullarının güçlendirilmesinin sağlanması gerekmektedir." dedi.
 
Cinel, sepsisten ölümleri engelleyebilmek için yapılacakları şöyle sıraladı:

"Düzenlenecek eğitim etkinlikleri ve kampanyalar ile toplumda ve sağlık çalışanlarında sepsis farkındalığı artırılmalı. 
 
Ulusal hastalık istatistikleri ve raporlarında sepsisin doğru belgelendirilmesi sağlanarak sağlıklı veri toplanmalı. 
 
Sepsis tanı ve tedavisinin kanıta dayalı gerçekleştirilmesi için ulusal eylem planları geliştirilmeli. 
 
Sık görülen enfeksiyonlara karşı etkili aşıların risk grubundaki kişilere uygulanması sağlanmalı, böylelikle hem enfeksiyonlar hem de hastaneye yatışlar önlenmeli. 
 
Hızlı ve doğru tanı için laboratuvarlar her sağlık kuruluşu için asgari koşulları sağlayacak şekilde güçlendirilmeli. 
 
Dünyada yaygın olarak kullanılan hızlı tanı testlerinin ülkemizde de kullanılabilmesi için geri ödeme politikaları geliştirilmeli. 
 
Sepsisin hızlı ve etkili tedavisi için gerekli antibiyotiklerin yerinde ve zamanında kullanılmasını sağlamak üzere düzenlemeler yapılmalı, yoğun bakım uzmanları ve enfeksiyon hastalıkları ve klinik mikrobiyoloji uzmanlarının birlikte hasta takip etmeleri için gerekli destek sürekli verilmeli. 
 
Sağlık sistemlerinin güçlendirilmesi ve hasta güvenliğinin artırılması için sağlık otoritesi sivil toplum kuruluşlarıyla bilimsel derneklerle iş birliği sağlamalı. 
 
Her bakım seviyesi ve tüm sağlık hizmetleri için kalite iyileştirme girişimleri teşvik edilmeli, sepsis hastalarının gecikmeden 3'üncü basamak yoğun bakımlara ulaşmalarının sağlanmalı. 
 
Sağlık kuruluşlarında enfeksiyon kontrol uygulamaları yaygınlaştırılması için yeterli personel ve alt yapı koşulları sağlanmalı ve iyi uygulamalara yönelik teşvik politikaları geliştirilmeli. 
 
Toplumda gereksiz antibiyotik kullanımının, bakterilerde antibiyotik direncine yol açtığı ve durumun hastanelerdeki antibiyotik direncine katkıda bulunduğu konusunda halkımız bilinçlendirilmeli. 
 
Gereksiz antibiyotik kullanımının önüne geçilmeli. Yoğun bakımların gerçekten gereksinimi olan hastalara hizmet verecek şekilde organizasyonlarının yapılıp akılcı kullanımlarını teşvik edebilme ve destek ünitelerinin yaygınlaştırılması sağlanmalı.
 
 Enfeksiyonun önlenmesinde en önemli uygulamanın 'el yıkama (el hijyeni) olduğunun toplumdaki farkındalığı artırılmalı."
 
Cinel, 7 bölgede sepsis farkındalığı toplantısı yapıldığını belirterek,  Süper Lig ve Birinci Lig maçlarında takımların sahaya "Sepsisi önlemek ellemizde", "Yoğun bakım hayat kurtarır" pankartlarıyla çıkacağını, naklen yayın veren kuruluşun 3-5 dakika sepsisi tanıtıcı bilgi sunacağını ekledi.
 
"Kendi kendimize antibiyotik alma kararı vermeyelim"
 
Türk Hastane İnfeksiyonları ve Kontrolü Derneği Başkanı Prof. Dr. Halis Akalın da enfeksiyon tanısı alınmadan antibiyotik kullanılmaması gerektiğine işaret ederek;
 
"Toplumda kullandığınız antibiyotik sadece toplumdaki bir direnç problemini yaratmıyor, aynı zamanda hastane ortamına da giriyor bu dirençli bakteriler. Bizi çok daha sıkıntıya sokuyor." dedi.
 
Enfeksiyon tanısı alındığında hastanın evde tedavi olduğunu anlatan Akalın;
 
 "Bu dönemde genel durumda kötüleşme, solunum sıkıntısı, ateşin devam etmesi, tansiyonun düşmesi uyarıcı olmalı. 
 
Çocukluk döneminden başlayarak ve ilkokulda el yıkama alışkanlığını ve el hijyenini mutlaka en üst seviyeye çıkarmamız gerekiyor toplum olarak. 
 
Sadece toplumda değil hastanelerde de biz kendimize öz eleştiri yapmak zorundayız sağlık çalışanları olarak. 
 
Çocukluk dönemi aşılarının eksiksiz yapılması ikinci önemli nokta. Erişkin dönem aşılarının yapılması gerekiyor. Asla kendi kendimize antibiyotik alma kararı vermeyelim." diye konuştu.
 
 
 
 
 
Devletin malı deniz, yiyen ıstakoz
Beşiktaş 5 maç sonra kazandı
Galibiyet Serdar Topraktepe yönetiminde geldi
Geçen yılki yatırım tutarı 3.7 milyar dolar
5 yılda 11.2 milyar dolarlık yatırım yaptı
Randevusunu iptal etmeyen yandı
Koca'dan MHRS açıklaması
Seçim sonrası ilk karşılaşma
Özel ve Kılıçdaroğlu aynı karede
Polis aracında ağlayarak pişman olduğunu söyledi
Jandarma üniforması ile GBT yapıyordu
İsviçre'de çıkan haber tartışma yaratmıştı
Beypazarı'ndan 'mevzuat' açıklaması
Yeni seçilen CHP’li başkanların ‘genelge’ sıkıntısı
Liyakat mi sadakat mi?
İsrail, Suriye'nin hava savunma sistemlerini hedef aldı
Saldırıda maddi hasar meydana geldi
Polat çiftine 'vergi usul kanuna muhalefet'ten tahliye
Diğer suçlardan 'tutukluluk' devam ediyor
CHP'den iktidarın arazi satışlarına tepki
'AKP enkaz bırakarak çöküyor'
Yüksek et fiyatı sorunu ithalatla çözülemez
Et ürünlerinde KDV kaldırılsın
Merkez Bankası anketi açıklandı
Dolar, enflasyon, faiz tahminleri belli oldu
Gelecek burada
10 yılda 20 kat büyüyecek
Çocuk nüfusumuz açıklandı
Nüfusumuzun yüzde 26'sı çocuk
Devletin malı deniz, yiyen ıstakoz
Beşiktaş 5 maç sonra kazandı
Galibiyet Serdar Topraktepe yönetiminde geldi
Geçen yılki yatırım tutarı 3.7 milyar dolar
5 yılda 11.2 milyar dolarlık yatırım yaptı
Randevusunu iptal etmeyen yandı
Koca'dan MHRS açıklaması
Seçim sonrası ilk karşılaşma
Özel ve Kılıçdaroğlu aynı karede
Polis aracında ağlayarak pişman olduğunu söyledi
Jandarma üniforması ile GBT yapıyordu
İsviçre'de çıkan haber tartışma yaratmıştı
Beypazarı'ndan 'mevzuat' açıklaması
Yeni seçilen CHP’li başkanların ‘genelge’ sıkıntısı
Liyakat mi sadakat mi?
İsrail, Suriye'nin hava savunma sistemlerini hedef aldı
Saldırıda maddi hasar meydana geldi
Polat çiftine 'vergi usul kanuna muhalefet'ten tahliye
Diğer suçlardan 'tutukluluk' devam ediyor
CHP'den iktidarın arazi satışlarına tepki
'AKP enkaz bırakarak çöküyor'
Yüksek et fiyatı sorunu ithalatla çözülemez
Et ürünlerinde KDV kaldırılsın
Merkez Bankası anketi açıklandı
Dolar, enflasyon, faiz tahminleri belli oldu
Gelecek burada
10 yılda 20 kat büyüyecek
Çocuk nüfusumuz açıklandı
Nüfusumuzun yüzde 26'sı çocuk

Bakan Koca: Randevu sorununu kalıcı şekilde çözeceğiz

"Önümüzdeki günlerde kademeli şekilde tedbirleri hayata geçirecek ve randevu sorununu kalıcı şekilde çözeceğiz." 
19.04.2024 16:30:00
Haber Merkezi
Bakan Koca: Randevu sorununu kalıcı şekilde çözeceğiz
Bakan Koca: Randevu sorununu kalıcı şekilde çözeceğiz
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, "Önümüzdeki günlerde kademeli şekilde tedbirleri hayata geçirecek ve randevu sorununu kalıcı şekilde çözeceğiz." ifadelerini kullandı.

Bakan Koca, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Bakanlığın ilgili birimleri ve hastanelerin yöneticileriyle yaptıkları toplantılarda Merkezi Hekim Randevu Sistemi'ndeki sorunları temel faktörleriyle ele aldıklarını belirtti.


Randevu bulmakta yaşanan sıkıntıları çözmek için yaptıkları çalışmalardan önemli sonuçlara ulaştıklarını aktaran Koca, "Önümüzdeki günlerde kademeli şekilde tedbirleri hayata geçirecek ve randevu sorununu kalıcı şekilde çözeceğiz." değerlendirmesini yaptı.

Randevu sorununa karşı hem vatandaşları hem de hekimleri memnun edecek bir çözüm oluşturduklarını belirten Koca, şunları kaydetti:

"Öncelikle iptal edilmeyen randevulardan kaynaklanan, kullanılamayan kapasitemizi diğer vatandaşlarımızın kullanımına açacağız. Bu kapsamda, gelemeyeceği randevuyu iptal etmeyen vatandaşlarımız söz konusu durumun ilkinde 15 gün içerisinde aynı branşa randevu alamayacak. Aynı şekilde randevusuna ikinci kez gelmediğinde 15 gün içerisinde tüm branşlardan randevu alamayacak. Son dakika iptalleri nedeniyle atıl kapasite oluşmaması için randevu iptal süresini, en geç bir önceki gün saat 23.59'la sınırlandırıyoruz. İptal edilen randevular yerine, muayene saatinden 1 saat öncesine kadar yeni randevu verebileceğiz. Böylelikle daha fazla hastamızın randevu almasını ve kapasitenin verimli kullanılmasını sağlamış olacağız."

Beypazarı Maden Suyu firmasından 'İsviçre' açıklaması

Beypazarı Maden Suyu firması, ürün değerlerinin Avrupa Birliği mineralli su kriterlerine ve Türkiye Doğal Mineralli Sular Hakkında Yönetmelik limitlerine uygun olduğunu belirterek, durumun Avrupa Birliği üyesi olmayan İsviçre'de mevzuatın farklılığından kaynaklandığını açıkladı.
19.04.2024 14:17:00 / Güncelleme: 19.04.2024 14:39:00
İhlas Haber Ajansı
Beypazarı Maden Suyu firmasından 'İsviçre' açıklaması
Beypazarı Maden Suyu firmasından 'İsviçre' açıklaması
İsviçre Federal Gıda Güvenliği ve Veterinerlik Bürosu, Beypazarı Maden Suyu firmasının bazı ürünlerinden alınan numune sonrası "ürünlerde bor miktarının yüksek olduğu" gerekçesiyle teslim edilen ürünler hakkında satış durdurma kararının alınmasını istemişti.

Geçtiğimiz günlerde firma tarafından yapılan açıklamada ise sosyal medyada ürün hakkında atılan iddialar yalanlanmıştı.

Firma, tartışmalara konu olan iddialar hakkında talep edilen İsviçre kaynaklı analiz sonucunun taraflarına ulaştığını açıkladı.



Firma tarafından analiz kaynaklarına ilişkin yapılan yazılı açıklamada, "Maden suyumuzun değerleri Avrupa Birliği mineralli su kriterlerine ve Türkiye Doğal Mineralli Sular Hakkında Yönetmelik limitlerine uygundur. Avrupa Birliği üyesi olmayan İsviçre'de yaşanan bu durum Avrupa Birliği ve İsviçre mevzuatının farklılığından kaynaklanmaktadır. Doğal maden suyumuz, Sağlık Bakanlığı ve Ankara İl Sağlık Müdürlüğü denetiminde olup üretim sıklığı ile orantılı olarak düzenli bir şekilde denetlenip, analiz edilmektedir. Yer altında doğal olarak oluşan maden suyumuz tam 68 yıldır aynı kaynaktan, el değmeden şişelenmekte ve bütün ülkelere aynı içerikte ürün gönderilmektedir" ifadelerine yer verildi.

Türkiye nüfusunun yüzde 26'sı çocuk

Türkiye'nin, geçen yıl sonu itibarıyla 22 milyon 206 bin 34 olarak belirlenen çocuk nüfusu, ülke nüfusunun yüzde 26'sını oluşturdu
 

 
19.04.2024 10:34:00 / Güncelleme: 19.04.2024 10:43:28
AA
Türkiye nüfusunun yüzde 26'sı çocuk
Türkiye nüfusunun yüzde 26'sı çocuk

Türkiye İstatistik Kurumu, 2023 yılına ilişkin çocuk istatistiklerini açıkladı.

Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi sonuçlarına göre, 2023 yıl sonu itibarıyla Türkiye nüfusu 85 milyon 372 bin 377 kişi iken bunun 22 milyon 206 bin 34'ü çocuk olarak kayıtlara geçti.

Çocuk nüfusun yüzde 51,3'ünü erkek, yüzde 48,7'sini kız çocuklar oluşturdu.

Birleşmiş Milletler tanımına göre, 0-17 yaş grubunu içeren çocuk nüfus, 1970 yılında toplam nüfusun yüzde 48,5'ini oluştururken bu oran 1990'da yüzde 41,8 ve 2023'te yüzde 26 oldu.

Nüfus projeksiyonlarına göre, çocuk nüfus oranının 2030'da yüzde 25,6, 2040'ta yüzde 23,3, 2060'ta yüzde 20,4, 2080'de yüzde 19 olacağı öngörüldü.

Avrupa Birliği (AB) üyesi 27 ülkenin çocuk nüfus oranları incelendiğinde, 2023'te çocuk nüfus oranının AB ortalaması yüzde 18 oldu.

AB üye ülkeleri içinde en fazla çocuk nüfus oranına sahip ülkeler sırasıyla yüzde 23,4 ile İrlanda, yüzde 21,1 ile Fransa ve yüzde 20,9 ile İsveç olarak kaydedildi.

Çocuk nüfus oranının en düşük olduğu ülkeler ise sırasıyla yüzde 15,1 ile Malta, yüzde 15,4 ile İtalya, yüzde 15,9 ile Portekiz olarak belirlendi.

Türkiye'nin çocuk nüfus oranının AB'ye üye ülkelerden daha yüksek olduğu görüldü.

 

İstanbul-Tahran seferini yapan uçak Elazığ'a zorunlu iniş yaptı

İran'ın hava sahasını tüm uçuşlara geçici olarak kapatmasından dolayı İstanbul-İran seferini yapan uçak, Elazığ Havalimanı'na zorunlu iniş yaptı
19.04.2024 10:29:00
İhlas Haber Ajansı
İstanbul-Tahran seferini yapan uçak Elazığ'a zorunlu iniş yaptı
İstanbul-Tahran seferini yapan uçak Elazığ'a zorunlu iniş yaptı
İran'ın hava sahasını tüm uçuşlara geçici olarak kapatmasından dolayı İstanbul-İran seferini yapan uçak, Elazığ Havalimanı'na zorunlu iniş yaptı. Uçak yaklaşık 2 saat sonra tekrar havalandı.

İran'ın hava sahasını tüm uçuşlara geçici olarak kapatmasından dolayı İstanbul-Tahran seferini yapan Meraj Airlines uçağı, Elazığ Havalimanı'na zorunlu iniş yaptı. Bir süre havalimanında bekleyen yolcular, yaklaşık 2 saat sonra hava sahasının açılmasıyla birlikte yeniden Tahran'a havalandı.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.