Kalem suresinde anlatılan bu "Bahçe sahipleri" kıssasını her okuduğumda ürpererek diyorum ki; yoksullardan mal kaçırmanın cezası bu ise, yoksulların malını kaçırmanın cezası nasıldır ve nicedir?
Yoksullardan mal kaçırmak ve yoksulların malını kaçırmak…
Zengin olup da, yoksulun halini sormayan, derdi ile dertlenmeyen, hali ile hallenmeyen kesim aslında, kendi malı içinde gönderilmiş emanet mallara, yoksulların hakkına çöreklenmiş demektir.
İşin bu tarafından bakınca, kendi malının fakirlere ait olan kısmını ayırmayan zengin, her hal ve şartta yoksula ait olan ve kendisine emanet edilmiş bulunan malları gasp etmiş durumundadır.
Bir de açıktan, göz göre göre, gözenin başını tutup, kaynakların menşeine çöreklenip, milyonların hakkı olan serveti, kendi etrafındaki bir avuç mutlu azınlığa kanalize etmek, belli bir zümrenin servetine servet katarken milyonları açlık ve sefalete mahkum etmek…
Bu soygunun, bu talanın ahiretteki azabı nice olur, nasıl olur bilemeyiz ama, bu dünyada da asla cezasız kalmayacağı muhakkaktır.
İşte bahçe sahiplerinin durumları… Onlar bu dünyada iken yanmış yakılmışlar.
İşte ibretlik kıssa:
"Biz bunları, vaktiyle bahçe sahiplerini denediğimiz gibi denedik. Sahipleri daha sabah olmadan, bahçeyi devşireceklerine bir istisna payı bırakmaksızın yemin etmişlerdi."
"Ama onlar daha uykudayken Rabbinin katından gönderilen bir salgın o bahçeyi sarıvermişti de bahçe kapkara kesilmişti."
"Sabah erken: "Ürünlerinizi devşirecekseniz erken çıkın" diye birbirlerine seslendiler."
"Bugün orada, hiçbir düşkün kimse yanımıza sokulmasın" diye gizli gizli konuşarak yürüyorlardı."
"Yoksullara yardım etmeye güçleri yeterken böyle konuşarak erkenden gittiler."
"Bahçeyi gördüklerinde: "Herhalde yolumuzu şaşırmış olacağız; belki de biz yoksun bırakıldık" dediler."
"Ortancaları: "Ben size Allah'ı anmanız gerekmez mi, dememiş miydim?" dedi."
"Onlar, "Ey Rabbimiz! Seni noksan sıfatlardan uzak tutarız. Gerçekten biz, kendimize yazık ettik" dediler. Birbirlerini suçlamaya başladılar. Sonra şöyle dediler: "Yazıklar olsun bize, biz azgın kimseleriz. Belki Rabbimiz bize bundan daha iyisini verir. Biz de ümitle O'na yöneleceğiz."
"İşte azap böyledir; ama ahiret azabı daha büyüktür; keşke bilseler!" (Kalem: 17-33)
- İlk çeyrek heba oldu gitti / 16.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 14.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 10.04.2024
- Bayram gelmiş! / 09.04.2024
- Ağır misafiri yolcu ederken… / 08.04.2024
- Doğru tartan bir kantara çıkmalı / 06.04.2024
- ‘Demir olsa erir odunsa yanar Bakın yüreğine taş mı bağlamış?’ / 05.04.2024
- Gazzeli çocukların çığlıkları çarpmış olabilir mi? / 04.04.2024
- “Damla bile değil idim Göle çevirdiler beni” / 02.04.2024