Uzun YÖK Başkanlığı döneminde estirdiği zulüm rüzgârı ile anılacak olan Kemal Gürüz'ün bu zulmünden Ahıskalı Türklerin de payına düşeni aldığı ortaya çıktı. Stalin terörü ile 400 yıllık vatanlarından topyekün koparılarak 59 yıldır vatansız, bayraksız, kimliksiz şekilde bir o yana bir bu yana savrulmaları, sürgün üstüne sürgün edilmeleri yetmiyormuş gibi Ahıskalı Türklerin, bir darbe de, Gürüz'lü YÖK.'ten yediği ortaya çıktı. Bu darbe ile, YÖK Başkanlığından görev süresi dolduğu için ayrılmak zorunda kaldıktan sonra yaptığı bir açıklamada "Türk milletine hizmetin en büyük yolu siyasettir" diyen Kemal Gürüz'ün, Türkiye'ye, kuzeydoğusunda yüzyıllardır kalkan olan Ahıskalı Türklerin "anavatan"a sığınanlarından YÖK.'e işi düşenleri de "denklik" yokuşuna sürmesiyle "Türk milletine hizmet"ten neyi anladığı da ortaya çıktı.
Engel üstüne engel
Türkiye'de, 2 Temmuz 1992 tarih ve 3835 sayılı Ahıska Türklerinin Türkiye'ye Kabul ve İskanına Dair Kanun çerçevesinde göç etmiş aileler içinde yüksek eğitim-öğretim almış Ahıskalılar da bulunuyor. Ancak, bu eğitimli Ahıskalıların kendi uzmanlık alanları ile ilgili dallarda çalışmasının önündeki engeller bir türlü kaldırılamıyor. Engellerin başında 1995'ten sonra Türkiye'ye göç edenlerin diplomalarının YÖK tarafından onaylanmaması geliyor. Denklik sınavlarında çözülmesi imkansız sorular sorulduğuna dair şikayetler gelirken, uzun yıllar doktorluk yapmış, binlerce ameliyat gerçekleştirmiş, onlarca, yüzlerce doktor yetiştirmiş uzmanların T.U.S sınavına girmek zorunda bırakıldıkları belirtiliyor. Hayatı sürgünler, savaşlar, mensubu olduğu Türk milletine ve insanlığa hizmet ile geçmiş bir Ahıskalı Türk, 20 yıllık cerrahın hikayesi bunun en güzel örneğini oluşturuyor.
YÖK'ün yok
sayma ayıbı
İsmini vermek istemeyen bu YÖK mağduru cerrah, akıcı bir üslupla Türkçe konuşuyor. Bir sürgün Türk olarak yıllarca savaş bölgelerinde yaşadığı acı tecrübelerin ardından Türkiye'ye yerleştiği için mutluluğunu gizlemiyor. Ancak, vatandaş bile olmasına, tabiplikle ilgili bütün evraklarını ve diplomasını, 2002 yılında YÖK'e vermesine rağmen, 20 yıllık meslek tecrübesini anavatan Türkleri için kullanamamaktan yakınıyor. YÖK engelini aşamayan bu cerrah, yetkililere ve özellikle Sağlık Bakanlığı yetkililerine sesleniyor, "20 yıl boyunca yaptığım binlerce cerrahi ameliyat ve yetiştirdiğim onlarca cerraha rağmen, Temel Bilimlerden T.U.S. sınavına girmek zorunda bırakılmam doğru mudur?" diyor.
56. ve 57. Hükümetlere müracaatta bulunmasına rağmen sonuç alamadığını söyleyen Ahıskalı Türk cerrah, yetkililerin, Türkiye'nin taşradaki birçok yerinde yeterli sayıda operatör doktor bulunmamasından şikayet etmek yerine kendisini ve kendisi gibi olanları değerlendirmesini istiyor. SSCB döneminde sivil ve askeri hastanelerde görev yaptığını da belirten Ahıskalı Türk cerrah, Sağlık Bakanı'na seslenerek, "Türkiye'nin neresinde olursa olsun hizmete hazırım" diyor.
Engel üstüne engel
Türkiye'de, 2 Temmuz 1992 tarih ve 3835 sayılı Ahıska Türklerinin Türkiye'ye Kabul ve İskanına Dair Kanun çerçevesinde göç etmiş aileler içinde yüksek eğitim-öğretim almış Ahıskalılar da bulunuyor. Ancak, bu eğitimli Ahıskalıların kendi uzmanlık alanları ile ilgili dallarda çalışmasının önündeki engeller bir türlü kaldırılamıyor. Engellerin başında 1995'ten sonra Türkiye'ye göç edenlerin diplomalarının YÖK tarafından onaylanmaması geliyor. Denklik sınavlarında çözülmesi imkansız sorular sorulduğuna dair şikayetler gelirken, uzun yıllar doktorluk yapmış, binlerce ameliyat gerçekleştirmiş, onlarca, yüzlerce doktor yetiştirmiş uzmanların T.U.S sınavına girmek zorunda bırakıldıkları belirtiliyor. Hayatı sürgünler, savaşlar, mensubu olduğu Türk milletine ve insanlığa hizmet ile geçmiş bir Ahıskalı Türk, 20 yıllık cerrahın hikayesi bunun en güzel örneğini oluşturuyor.
YÖK'ün yok
sayma ayıbı
İsmini vermek istemeyen bu YÖK mağduru cerrah, akıcı bir üslupla Türkçe konuşuyor. Bir sürgün Türk olarak yıllarca savaş bölgelerinde yaşadığı acı tecrübelerin ardından Türkiye'ye yerleştiği için mutluluğunu gizlemiyor. Ancak, vatandaş bile olmasına, tabiplikle ilgili bütün evraklarını ve diplomasını, 2002 yılında YÖK'e vermesine rağmen, 20 yıllık meslek tecrübesini anavatan Türkleri için kullanamamaktan yakınıyor. YÖK engelini aşamayan bu cerrah, yetkililere ve özellikle Sağlık Bakanlığı yetkililerine sesleniyor, "20 yıl boyunca yaptığım binlerce cerrahi ameliyat ve yetiştirdiğim onlarca cerraha rağmen, Temel Bilimlerden T.U.S. sınavına girmek zorunda bırakılmam doğru mudur?" diyor.
56. ve 57. Hükümetlere müracaatta bulunmasına rağmen sonuç alamadığını söyleyen Ahıskalı Türk cerrah, yetkililerin, Türkiye'nin taşradaki birçok yerinde yeterli sayıda operatör doktor bulunmamasından şikayet etmek yerine kendisini ve kendisi gibi olanları değerlendirmesini istiyor. SSCB döneminde sivil ve askeri hastanelerde görev yaptığını da belirten Ahıskalı Türk cerrah, Sağlık Bakanı'na seslenerek, "Türkiye'nin neresinde olursa olsun hizmete hazırım" diyor.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.