Zahit, bütün Müslümanlara merhamet eder
Resûlullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Ben, 'Ey Cebrail! Zühdün anlamı nedir?' diye sorunca şöyle buyurdu: "Zahit, yaratıcısının sevdiğini seven ve yaratıcının sevmediğini sevmeyen kimsedir. Zahit insan kendisine merhamet ettiği gibi bütün Müslümanlara da merhamet eder. Kötü kokan bir leşten kaçındığı gibi (gereksiz) sözden de kaçınır."
24.09.2019 00:00:00





İmam Sadık (a.s), kendisine, "Dünyadan kaçan kimdir?" diye sorulunca şöyle buyurmuştur: "Hesap korkusundan dünyanın helalini terk eden ve azap korkusundan haramından uzaklaşan kimsedir." (Uyun-u Ahbar'ir-Rıza (a.s), 2/52/199)
İmam Zeyn'ul Abidin (a.s) şöyle buyurmuştur: "Dünyadan kaçanların ve ahireti isteyenlerin nişanesi her birlikteliği ve dostluğu terk etmek ve kendisiyle aynı istekleri paylaşmayan her arkadaşı bırakmaktır. Bilin ki ahiret sevabı için çalışan kimse dünyanın debdebesine asla rağbet etmeyendir." (Tuhef'ul-Ukul, 272)
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Dünyada züht içinde yaşayan kimse haramların sabrına galebe çalmadığı ve helal şeylerin kendisini şükrü eda etmekten alıkoymadığı kimsedir." (Bihar, 78/37/3)
Resûlullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: "Ben, "Ey Cebrail! Zühdün anlamı nedir?" diye sorunca şöyle buyurdu: "Zahit, yaratıcısının sevdiğini seven ve yaratıcının sevmediğini sevmeyen, dünyanın helalından sakınan ve haramına teveccüh etmeyen kimsedir. Zira dünyanın helalinin de bir hesabı ve haramının da bir cezası vardır. Zahit insan kendisine merhamet ettiği gibi bütün Müslümanlara da merhamet eder. Kötü kokan bir leşten kaçındığı gibi (gereksiz) sözden de kaçınır. Ateşten kendisini yakmasın diye kaçındığı gibi dünyanın kırıntılarından ve süslerinden kenara çekilir, arzuları kısadır ve ecelini gözünün önünde tutar." (a.g.e. 77/20/4)
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Dünyaya itinasız olan kimse dünya her ne kadar kendisini süslese de ondan daha fazla yüz çeviren kimsedir." (El-İrsad, 1/298)
İmam Rıza (a.s), zahidin sıfatı hakkında şöyle buyurmuştur: "Zahit az yiyeceği ile kanaat eden, ölüm gününe hazırlanan ve hayatta kalmaktan sıkılan kimsedir." (Bihar, 78/349/6)
İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: "Zahit, ahireti dünyaya seçen, düşüklüğü büyüklüğe; çalışmayı rahatlığa, açlığı tokluğa ve ahiretin neticesini dünya muhabbetine, Allah'ı ve ahireti zikretmeyi gaflete tercih eden kimsedir. Bedeni dünyada ama kalbi ahirettedir." (a.g.e. 70/315/20)
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Dünyadan kaçan kimseler kendilerine öğüt verilince öğüt alan, korkutulunca sakınan, öğretilince öğrenen bir rahatlığa erince şükreden ve bir sıkıntıya düşünce sabreden kimselerdir." (Tenbih'ul-Havatir, 2/213)
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "İnsan, mütevazi olmadıkça asla zahit olamaz." (Bihar, 78/8/64)
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.