Zalimlerin bekasını isteyen, zalimdir
İmam Musa Kâzım (a.s), develerini Harun Reşid’e kiraya veren Safvan’a hitaben buyurdu ki: “Kim, onların (o zalimlerin) bekasını istiyorsa, o da onlardandır; kim de onlardan olursa, ateşte olacaktır”
24.05.2021 18:50:00





Safvan b. Mehran el-Cemmal şöyle diyor:
Bir gün Ebu'l-Hasan İmam Musa Kâzım (a.s)'ın yanına uğradım. İmam (a.s) şöyle buyurdu: "Safvan! Senin bir işin hariç diğer bütün işlerin güzeldir!"
Safvan: "Fedan olayım! Hangi işim iyi değildir?"
İmam (a.s): "Develerini bu adama (Harun Reşid'e) kiraya vermen."
Safvan: "Ey Resûlullah'ın oğlu! Haram bir iş için kiraya vermemişim. Harun hacca gitmek istiyor ve ben onları hac yolculuğu için kiraya vermişim. Üstelik kendim de onunla beraber gitmeyeceğim, hizmetçilerimden bazılarını onunla göndereceğim."
İmam (a.s): "Acaba sen Harun'un, alacağını verinceye dek yaşamasını istemiyor musun?"
Safvan: "Evet, istiyorum."
İmam (a.s): "Kim, onların (o zalimlerin) bekasını istiyorsa, o da onlardandır; kim de onlardan olursa, ateşte olacaktır."
Ben İmam (a.s)'ın yanından ayrılır ayrılmaz gidip develerimin tümünü sattım. Bu haber Harun'a ulaşır ulaşmaz Harun beni çağırdı. Yanına vardığımda, "Safvan! Develerinin tümünü sattığını duydum!" dedi. Ben cevabımda, "Evet, hepsini sattım" dedim. Harun: "Neden?!" dedi. Cevaben, "Ben artık yaşlanmışım, hizmetçiler de işlerini iyi yapmıyorlar" dedim. Harun, "Hayır! Sana böyle yapmayı emreden şahsın kim olduğunu biliyorum. Böyle yapmayı Musa b. Ca'fer sana emretmiştir" dedi. "Benim Musa b. Ca'fer'le ne işim vardır!" dedim. Harun sinirli bir şekilde, "Bu sözleri bir kenara bırak! And olsun ki, eğer eski dostluğumuz olmasaydı, şimdi başının bedeninden ayrılmasını emrederdim" dedi. (Bihar, c.75, s.376).
* * *
Mufazzal b. Kays b. Rummane şöyle diyor:
İmam Sadık (a.s)'ın huzuruna vardım. Hayat zorluğu ve geçim sıkıntılarından şikâyet ettim ve bana dua etmesini istedim.
İmam (a.s) cariyesine: "Ey cariye! Bize gönderilmiş olan o keseyi getir" dedi.
Cariye istenilen keseyi getirdiğinde İmam (a.s) onu bana vererek: "Bu kesenin içerisinde dört yüz dinar vardır. Onunla geçimini sağla" diye buyurdular.
Arzettim ki: "Canım sana feda olsun! Vallahi halimin perişanlığını anlatmaktan maksadım bu değildi. Sadece bana dua etmenizi istiyordum.
İmam Sadık (a.s) buyurdu ki:
"Dua edeceğim. Ama bütün sorunlarını halka anlatma. Böyle yapmış olur isen, halkın yanında küçülür ve hakir olursun." (Bihar, c.47, s.34.)
Bir gün Ebu'l-Hasan İmam Musa Kâzım (a.s)'ın yanına uğradım. İmam (a.s) şöyle buyurdu: "Safvan! Senin bir işin hariç diğer bütün işlerin güzeldir!"
Safvan: "Fedan olayım! Hangi işim iyi değildir?"
İmam (a.s): "Develerini bu adama (Harun Reşid'e) kiraya vermen."
Safvan: "Ey Resûlullah'ın oğlu! Haram bir iş için kiraya vermemişim. Harun hacca gitmek istiyor ve ben onları hac yolculuğu için kiraya vermişim. Üstelik kendim de onunla beraber gitmeyeceğim, hizmetçilerimden bazılarını onunla göndereceğim."
İmam (a.s): "Acaba sen Harun'un, alacağını verinceye dek yaşamasını istemiyor musun?"
Safvan: "Evet, istiyorum."
İmam (a.s): "Kim, onların (o zalimlerin) bekasını istiyorsa, o da onlardandır; kim de onlardan olursa, ateşte olacaktır."
Ben İmam (a.s)'ın yanından ayrılır ayrılmaz gidip develerimin tümünü sattım. Bu haber Harun'a ulaşır ulaşmaz Harun beni çağırdı. Yanına vardığımda, "Safvan! Develerinin tümünü sattığını duydum!" dedi. Ben cevabımda, "Evet, hepsini sattım" dedim. Harun: "Neden?!" dedi. Cevaben, "Ben artık yaşlanmışım, hizmetçiler de işlerini iyi yapmıyorlar" dedim. Harun, "Hayır! Sana böyle yapmayı emreden şahsın kim olduğunu biliyorum. Böyle yapmayı Musa b. Ca'fer sana emretmiştir" dedi. "Benim Musa b. Ca'fer'le ne işim vardır!" dedim. Harun sinirli bir şekilde, "Bu sözleri bir kenara bırak! And olsun ki, eğer eski dostluğumuz olmasaydı, şimdi başının bedeninden ayrılmasını emrederdim" dedi. (Bihar, c.75, s.376).
* * *
Mufazzal b. Kays b. Rummane şöyle diyor:
İmam Sadık (a.s)'ın huzuruna vardım. Hayat zorluğu ve geçim sıkıntılarından şikâyet ettim ve bana dua etmesini istedim.
İmam (a.s) cariyesine: "Ey cariye! Bize gönderilmiş olan o keseyi getir" dedi.
Cariye istenilen keseyi getirdiğinde İmam (a.s) onu bana vererek: "Bu kesenin içerisinde dört yüz dinar vardır. Onunla geçimini sağla" diye buyurdular.
Arzettim ki: "Canım sana feda olsun! Vallahi halimin perişanlığını anlatmaktan maksadım bu değildi. Sadece bana dua etmenizi istiyordum.
İmam Sadık (a.s) buyurdu ki:
"Dua edeceğim. Ama bütün sorunlarını halka anlatma. Böyle yapmış olur isen, halkın yanında küçülür ve hakir olursun." (Bihar, c.47, s.34.)
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.