İyi gözlem yapan, isabetli tahlillerde bulunan kimi arkadaşların; “Türkiye’de Türkçe yayın yapan Amerikan gazetesi” dedikleri malum Zaman gazetesi, sırtından geçindiği Müslüman Türk milleti ile dalga geçmeye devam ediyor.
Şimdiye kadar sayısız örneklerine imza attığı haber ve yazılarına bir yenisini daha ekledi.
Söz konusu gazetenin köşe yazarlarından Mahcupyan, 29/11/12 tarihli yazısında aynen şöyle diyor:
“Kısacası teknik açıdan bakıldığında yeni bir müzakere sürecinin, bu kez toplumsal desteği de oluşturup yanına alarak, hayata geçirilmesi mümkün. Ancak ortada hâlâ bir güven sorunu bulunuyor. Hükümet açısından bakıldığında atılacak adımlardan çok, o adımlardan geri dönülmemesi, ‘yeni’ olanın bir süreklilik içinde inşa edilmesi önemli. Ne var ki bunu sağlamanın yolu da Öcalan’ı daha ‘siyasi’ kılmaktan geçiyor. Dolayısıyla önümüzdeki dönemde aklın yolu, müzakere süreci ile Öcalan’ın tecridinin kalkmasına yönelik adımların bir paralellik içerisinde yürümesi ve Öcalan’ın da onayladığı mantıklı bir zaman aralığına yayılmasıdır. Nihayette Öcalan’ın tamamen serbest kalması gerçekleşmeyebilir ama onun manevî taşıyıcılığının ‘inşa edici’ rolü teslim edilmek zorunda kalınacaktır. Şunu da unutmamak gerekir: Toplumun genelini rencide etmemek açısından, hükümetin muhatap olarak nispeten az suçlu birini bulması doğru olur ve unutmayalım ki Öcalan kabaca 15 yıldan beri suç işlemiyor!”
Zaman gazetesinin yayınladığı bu yazıya göre; bebek katilini daha ‘siyasi’ kılmak gerekiyor, tecridinin kaldırılması gerekiyor, bebek katilinin de onaylayacağı bir zaman aralığında yapılması gerekiyor, çünkü onun manevi taşıyıcılığı ve inşa edici rolü teslim edilecektir.
En ilginç tespit ise bebek katilinin on beş yıldan beri suç işlememiş olduğu tespitidir.
Bebek katilinin posterleri ile yürüyen bölücülerin şehirlerin altını üstüne nasıl getirdiklerini, toplu taşıma araçlarını nasıl ateşe verdiklerini, onun işaret ve onayı ile aday olmuş meclise girmiş uzantıların dağdakilerle sarmaş-dolaş vaziyetlerini hatırlatarak, on beş yıldır suç işlememiş olduğu iddiasını milletimizin yüksek idrakine arz ediyorum.
Yukarıdaki ifadeler, söz konusu gazetenin yayınladığı bu yazı şehit aileleri ile, gazilerle ve yetmiş beş milyon Türk milleti ile dalga geçmek değil midir?