Hükümet, kâğıt üstünde ülkeyi dünyanın belki de en refah ülkelerinden biri olarak ilan etti. Buna bir de Avrupa'daki dostlarının Türkiye hakkındaki pof pofları eklenince her şey gül, gülistan oldu. Ekonomi şu kadar büyüdü. İşsizlik şu ülkelere göre azaldı. İhracatımız şu kadar milyar dolar oldu. Emisyonumuz şöyle arttı. Hatta bu ülkede herkes ayda 15 bin dolar kazanıyormuş. Bizim ülkede mi, diye sorası geliyor adamın. Vay be! Ben ne kadar çok kazanıyor ve rahat yaşıyormuşum?15 bin dolar. Üç kişiyiz, eder 45 bin dolar. Yani 67500 TL. LCD, LED tiviler çıkmış ben hala Ahmet beyin televizyonunu niçin kullanıyorum? Vs. vs. Yoksa bu millet bu paraları hükümete, "para bizi bozar" deyip geri mi verdi?İstanbul Fatih'te bir adam bank üzerinde donarak ölüyor. Kalacak yeri yok. Belki midesi de aç. Cebinden 15 bin dolar da çıkmadı."Komşusu açken tok yatan bizden değildir" "Kendisi için istediğini kardeşi için istemeyen?" vb. hadisi şerifleri millete anlatacak gözü yaşlı, sakalı uzun ilim adamları piyasada yok.Valla piyasa karışık. Sapla saman da karışık. Siyaset de karışık. İnsanların beyinleri de, gönülleri de karışık. Haliyle ülke de karışık. Bu karışıklıktan ötürüdür herhalde vatandaş aklıselim düşünemiyor.Aslında bu günlerin haberi taa yüzyıllar önce verilmişti. Hem de Peygamber Efendimizin damadı, vasisi, velisi, velayetin şahı İmam Ali (a.s) tarafından. Şöyle ki;Ashaptan Abdullah oğlu Cabir rüyasında, büyük ineklerin küçük inekleri sağdığını, hastaların sağları ziyaret ettiğini, kuru bir çay kenarında yemyeşil bahçeler bulunduğunu, minberde koca koca putlar durduğunu gördü. Bu, sıradan bir rüyaya benzemiyordu. Bunun önemli bir mesaj olmalıydı. Bu rüyayı yorumlayacak kişi olarak Hz. Ali aklına geldi. Hz. Peygamberin "İlim şehrinin kapısı" diye nitelediği Hz. Ali ancak güvenilir bir açıklama getirebilirdi. Bu düşüncelerle rüyasını anlatmak üzere Hz. Ali'ye müracaat etti. Rüyasını tane tane anlattı ve ne anlama geldiğini açıklamasını rica etti.Hz. Ali, "Yanlış yorumdan Allah korusun" diyerek söze başladı ve şöyle devam etti: Büyük ineklerin küçük inekleri sağması, yetki ve mevkilerini halkı soymak için kullanan görevlileri (amir ve memurları)?Hastaların sağları ziyaret etmesi, yoksulların hallerini arz etmek için zenginlerin peşinde koşmasını?Kuru çay kenarında bulunan yemyeşil bahçeler, uzaktan veya dışardan bakıldığında çok büyük sanılan ve öyle ünlenmiş ama aslında içleri kupkuru çölden ibaret olan ilim adamlarını?Minberde duran koca koca putlar ise, layık olmadığı halde ilmin, dinin ve devletin yüce makamlarına yükselmiş kimseleri ifade eder."
Akın Aydın / diğer yazıları
- Devletin malı deniz, yiyen ıstakoz / 20.04.2024
- Hayber’deki 'Demir Kubbe'yi yıkan adam / 19.04.2024
- Dünkü Hayber bugünkü İsrail’den daha güçlüydü -2- / 18.04.2024
- Dünkü Hayber bugünkü İsrail’den daha güçlüydü -1- / 17.04.2024
- İsrail, İslam dünyasının acziyetini ispatladı / 15.04.2024
- ‘Artık demir almak günü gelmişse zamandan’ / 14.04.2024
- İktidarın İsrail laubaliliği / 13.04.2024
- Abanın altındaki 5 kişi / 12.04.2024
- Nasıl bir ayı geride bıraktık? / 11.04.2024
- İlahi emri yerine getirdiğimiz için bayram yapıyoruz / 10.04.2024
- Hayber’deki 'Demir Kubbe'yi yıkan adam / 19.04.2024
- Dünkü Hayber bugünkü İsrail’den daha güçlüydü -2- / 18.04.2024
- Dünkü Hayber bugünkü İsrail’den daha güçlüydü -1- / 17.04.2024
- İsrail, İslam dünyasının acziyetini ispatladı / 15.04.2024
- ‘Artık demir almak günü gelmişse zamandan’ / 14.04.2024
- İktidarın İsrail laubaliliği / 13.04.2024
- Abanın altındaki 5 kişi / 12.04.2024
- Nasıl bir ayı geride bıraktık? / 11.04.2024
- İlahi emri yerine getirdiğimiz için bayram yapıyoruz / 10.04.2024