logo
19 AĞUSTOS 2025

Zayıflar daha uzun yaşıyor


Açlığın özellikle kanser ile ilişkisi konusunda çok sayıda araştırma yapıldığını paylaşan Anadolu Sağlık Merkezi Hastanesi’nden Tıbbi Onkoloji ve Hematoloji Uzmanı, Onkolojik Bilimler Koordinatörü Prof. Dr. Necdet Üskent, “Bu çalışmalardan ilki 1994’te Lizbon’da gerçekleşen ESMO kongresinde açıklandı. Meme kanseri oluşturulan kobayların bir kısmı beslenmeye devam ederken diğer grup ise aç bırakıldı. Gözlem sonucunda aç kalan deneklerde tümörün giderek küçüldüğü, beslenenlerde ise kanserin büyüdüğü tespit edildi” dedi.
 

05.06.2025 14:05:00
AHMET SAFA TERZİ

Geçmişten günümüze halk arasındaki yaygın inanışa göre, yemek yendikçe vücut direnci artar ve hastalıklara karşı güçlenilir. Oysa bilim bunun tam tersini söylüyor. Açlığın özellikle kanser ile ilişkisi konusunda çok sayıda araştırma yapıldığını paylaşan Anadolu Sağlık Merkezi Hastanesi'nden Tıbbi Onkoloji ve Hematoloji Uzmanı, Onkolojik Bilimler Koordinatörü Prof. Dr. Necdet Üskent, "Bu çalışmalardan ilki 1994'te Lizbon'da gerçekleşen ESMO kongresinde açıklandı. Meme kanseri oluşturulan kobayların bir kısmı beslenmeye devam ederken diğer grup ise aç bırakıldı. Gözlem sonucunda aç kalan deneklerde tümörün giderek küçüldüğü, beslenenlerde ise kanserin büyüdüğü tespit edildi" dedi.

Bu incelemelerin ardından insanlarda da intermittent açlık denemeleri gerçekleştirildiğinden bahseden Anadolu Sağlık Merkezi Hastanesi'nden Tıbbi Onkoloji ve Hematoloji Uzmanı Prof. Dr. Necdet Üskent, "Kanserli hastalarda denenen 16-18 saatlik açlık sonucu, tıpkı kobaylarda olduğu gibi tümörün küçüldüğü ya da büyümeye devam etmediği gözlemlendi. İlginçtir ki kanserin sebep olduğu iştahsızlığın tümörden salgılanan kimyasallardan kaynaklandığını düşünüyoruz. Aslında vücudumuz kanserli hücreyi beslemememiz için bize sinyal gönderiyor oysa biz bu mesajı yanlış yorumlayarak daha fazla yiyoruz ve bir yandan tümörü de beslemiş oluyoruz" açıklamasında bulundu.

Genler, enerji varsa çoğalmaya devam diyor

Hücrenin enerjisini kontrol eden mtor isimli genin, bol miktarda enerji alındığında hücre çoğalmasını serbest bıraktığını vurgulayan Tıbbi Onkoloji ve Hematoloji Uzmanı Prof. Dr. Necdet Üskent, "Membrandan çekirdeğe uzanan sinyal iletim yollarının aralarında bulunan istasyonlara benzetebileceğimiz mtor geni, hücrenin enerjisini kontrol ediyor. Eğer enerji azalırsa bir nevi tasarruf yaparak hücrelerin çoğalmasını durduruyor, dolayısıyla kanserli hücrenin yayılımı duruyor. Bu prensipten halihazırda kanser ilaçlarında da faydalanılıyor, mtorları engelleyen tedavilerle bölünme sinyali durdurulmaya çalışılıyor" dedi.

Bilinçsiz açlık yarardan çok zarar verir

Açlık kavramının doğru anlaşılması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Necdet Üskent, "Aslında bu yöntemin odağında karbonhidratların azaltılması var. Bir yandan vitamin ve antioksidan takviyeleri alınırken bir yandan protein ağırlıklı ama öğün sayısı az bir beslenme planından bahsediyoruz. Sodyum, potasyum gibi elektrolitlerin vücuda yeterli miktarda alınması, magnezyum gibi elektrolit dengesini sağlayan minarelerin eksiye düşmemesi çok önemli. Özellikle sodyum ve potasyumun azalmasıyla hastalar kendilerini son derece bitkin hissedebilir, ek olarak bağırsak sistemi bu yokluktan etkilenir ve düzgün çalışamaz. Ayrıca bu açlık yönteminin aşırı kilo kaybı nedeniyle vücudun gerilemesi anlamına gelen kaşeksi hastaları için uygun olmadığını da belirtmekte fayda var" şeklinde konuştu.

Üç öğün hatalı bir beslenme düzeni

Günde üç öğün yemenin sanılanın aksine kötü bir alışkanlık olduğunun altını çizen Prof. Dr. Necdet Üskent, "Özellikle kanserli hastalar kahvaltıyı atlayarak, akşam 5 civarı tek öğün beslenebilir. Buradaki önemli nokta 24 saat içinde ne kadar kalori alındığıdır. Gün içinde enerjiye ihtiyacımız olacağı için kahvaltının sağlam bir şekilde yapılması gerektiği teoride iyi bir fikir ancak bu durum kanser söz konusu olduğunda değişir. Konserveler, işlenmiş gıdalar ve kor ateşte pişirilmiş kebaplar taşıdıkları kanser tehlikesi nedeniyle alışkanlık haline getirilmemeli. Ayrıca hayvansal proteinleri azaltarak bitkisel proteinleri artırmak çok kıymetli. Özellikle kırmızı ve sarı renkli sebzelerde kuvvetli antioksidanlar olduğu için beslenme düzenimizin içinde her zaman olmalı. Allium isimli antioksidana sahip soğan ve sarımsak da kanserle mücadelede bol bol tüketilmeli. Muz gibi çok tatlı meyvelerden ise uzak durmakta fayda var ya da en azından daha yeşil olanlar tercih edilebilir" dedi.

Zayıflar, kilolulara oranla daha uzun yaşıyor

Vücudun bir kilo yağ dokusunu beslemek için kilometrelerce damar yapması gerektiğini açıklayan Prof. Dr. Necdet Üskent, "Bunun sonucunda da önündeki yol uzadığı için kalp daha fazla yoruluyor. Yağ oranı ve damar uzunluğunun aynı oranda arttığı unutulmamalı. Fazla kilo bu yüzden sadece kanserde değil kalp ve damar hastalıklarında da kritik bir yere sahip" diye konuştu.

Kanserli hücre hayatta kalmak istiyor

Kanser hücresi de aslında bizim hücremiz ve kulağa garip gelse de yaşamak istiyor, bunun için mücadele veriyor diyen Üskent, "Kemoterapiyle karşılaştığında direnç geliştirebilen genler yardımıyla, vücudu tedaviye duyarsızlaştırarak hayatta kalmaya çalışıyor. Tıp dünyası olarak, ölümsüzlük konusunda başarılı olan kanser hücrelerini çoğalmamak için ikna etmeye çalışıyoruz. Ayrıca kanser tedavisinin kemoterapi, radyoterapi ya da immünoterapiden ibaret olmadığı bilinmeli. Bu uygulamaların yan etkilerini de başarılı bir şekilde yönetmek tedavinin bir parçası. Örneğin bazı kanser türlerinde, son derece işe yarayan immünoterapinin, tiroid ve hipofiz hormonlarının baskılanması gibi hiç ummadığımız yan etkileriyle karşılaşabiliyoruz" dedi.

Diyabet ilaçları ve kanser yakından bağlantılı

Nişasta, ekmek ve karbonhidratlar azalınca aradaki farkın daha iyi anlaşılacağını belirten Üskent, "Çok enerji alan tüm kanser hastalarıma intermittent fasting yani aralıklı orucu öneriyorum ve kendilerini bir şeker hastası gibi görerek beslenmelerini istiyorum. Rahim ve menopozdan sonraki meme kanserlerinin en büyük sebeplerinden biri obezite. Kanser hastaları obeziteye yaklaştıkça hastalık nükseder. Diyabet hastalarının kullandığı metformin, glukofen ve glifor gibi ilaçların, tümörü tetikleyen insülin benzeri büyüme faktörü-1 hormonunu ve mTOR genini baskılayarak meme, rahim, pankreas ve karaciğer kanserlerini azalttığına dair yayınlar mevcut. Ayrıca meme kanseriyle ilgili yapılan epidemiyolojik çalışmalar, glifor kullanıldığında kanserin yayılma oranı ve hızını düşürdüğünü gösteriyor" dedi.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
Trabzonspor ikide iki yaptı
Kasımpaşa deplasmanından 3 puan
'Siyasi yankesicilik yapıyorlar'
Aydın'da Çerçioğlu'na tepki mitingi
Büyük tepki
Hükümetin teklifini protesto ettiler
Kamu İşveren Heyeti son teklifini sundu
Bu teklif memurları çılgına çevirir
Macaristan'dan dikkat çeken çıkış
'Brüksel ve Kiev, Macaristan'ı savaşa sokmaya çalışıyor'
İBB soruşturmasında yeni gelişme
20 şüpheliye tutuklama talebi
1'i bebek 3 kişi yangında ölmüştü
İhmaller zinciri sıralandı
Bu çığlığı kim duyacak?
40 bin bebek ve 250 bin çocuk açlıktan ölüm riski altında
Putin masada da kazandı
Trump'tan Zelenskiy'e: 'Kırım'dan ve NATO üyeliğinden vazgeç'
'Alın terimizin karşılığını istiyoruz'
Memurlar iş bıraktı
Kuzey Marmara Otoyolu'nda kaza
4 kişi öldü, 26 yaralı var
Hüseyin Baş’tan dikkat çeken paylaşım
‘Bir nesil tehdit altında’
TÜİK Sosyoekonomik Seviye çalışmasını açıkladı
İstanbul ilk sırada yer aldı
Konut fiyatları tırmanışta
Yıllık yüzde 32,8 arttı
'Kırım'ı ve NATO'yu unut'
Trump'tan Zelenskiy'e çağrı
Trabzonspor ikide iki yaptı
Kasımpaşa deplasmanından 3 puan
'Siyasi yankesicilik yapıyorlar'
Aydın'da Çerçioğlu'na tepki mitingi
Büyük tepki
Hükümetin teklifini protesto ettiler
Kamu İşveren Heyeti son teklifini sundu
Bu teklif memurları çılgına çevirir
Macaristan'dan dikkat çeken çıkış
'Brüksel ve Kiev, Macaristan'ı savaşa sokmaya çalışıyor'
İBB soruşturmasında yeni gelişme
20 şüpheliye tutuklama talebi
1'i bebek 3 kişi yangında ölmüştü
İhmaller zinciri sıralandı
Bu çığlığı kim duyacak?
40 bin bebek ve 250 bin çocuk açlıktan ölüm riski altında
Putin masada da kazandı
Trump'tan Zelenskiy'e: 'Kırım'dan ve NATO üyeliğinden vazgeç'
'Alın terimizin karşılığını istiyoruz'
Memurlar iş bıraktı
Kuzey Marmara Otoyolu'nda kaza
4 kişi öldü, 26 yaralı var
Hüseyin Baş’tan dikkat çeken paylaşım
‘Bir nesil tehdit altında’
TÜİK Sosyoekonomik Seviye çalışmasını açıkladı
İstanbul ilk sırada yer aldı
Konut fiyatları tırmanışta
Yıllık yüzde 32,8 arttı
'Kırım'ı ve NATO'yu unut'
Trump'tan Zelenskiy'e çağrı
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.