1 Ocak 1920 tarihinin önemli olayları-III

1 Ocak 1920 günü Yunan basınının önemli yazarlarından A. C. Michalopoulos bir Türk yurdu olan Trakya ve Anadolu toprakları hakkındaki istekleri için kamuoyu oluşturmak için şunları yazmıştır:
“Emperyalizme değil, milyonlarca ELEN’İ (Yunanlıyı), çoğunlukta bulundukları ilçelerde, yabancı ve zalim boyunduruktan kurtarmak yönünde hukuki bir azme dayanıyordu. Bu koşullar altında, Yunanlılar bir gün birleşecek ve Yunan Krallığı Ionia’dan (Batı Anadolu) Karadeniz’e kadar uzanarak Trakya, Anadolu’nun kıyı bölgeleri ve İstanbul’u kapsayacaktır.”
Yazar, Bizans egemenliğini yenden canlandırmak amacını kibirli entelektüel bir dil, bir düş, ya da aşırı bir ideal olarak değil, örf ve adetlerinde vahşi, Türk olmayan uyruklarına karşı davranışında insafsız olan bir ırktan (Türkleri kastederek) özgürlüğünü kazanma yolunda dayanışma içinde bir halkın sesi olarak nitelendiriyordu.
Aynı gün, Yunan İşçi Birliği temsilcisi Dr. Drakulis ise yazısında, Küçük Asya illerinin Yunan olduğunu ileri sürüyor, İstanbul’la Atina’nın ona HELLENİZMİN İKİ DENİZ FENERİ gibi gördüğünü iddia ederek Yunan ülküsünü, Paris Barış Konferansı üyelerine bildirmek istiyordu: “Bu aydın başkentlerinden birisinin Helenizm’den uzak tutulması akla sığmıyordu. Makedonya ve İstanbul, Teselya ve Girit gibi aynı yolu izlemelidir. İstanbul, Yunan başkenti haline gelmelidir.”
Evet sayın okurlarım, Yunan düşünür ve aydınları 1 Ocak 1920’de bize tarihin ilk çağlarından beri Asya’nın Türk yurdu haline getirdiği Anadolu’yu, İskender zamanında kurdukları Helenizm egemenliğini emsal göstererek elimizden almak istiyor. Tabii alabilirlerse. Geçmişte mümkün olmadı.
Bu günlerde abidik gubidik aldatmacalarla mümkün kılmaya çalışarak ülkemizi Amerikanın ve Avrupa Birliği ülkelerinin emperyalist siyasetine peşkeş çeken bir iktidar var. Önce bunun görevine son vermemiz lazım.
Onlar durumu muhafaza etmek için her gün çalışıyorlar. Türk Ordusunun en büyük görevi içten ve dıştan gelebilecek saldırılara karşı Türkiye Cumhuriyeti Devletini, Atatürk ilke ve inkılaplarını korumaktır. Ordumuzun bu görevini yapmasını önlemek için amaçlarına ulaşmak isteyen düşünce, iktidarını devam ettirebilmek için Türk Ordusunu dağıtmak ve halkımızı yıldırmak için yeniden tutuklamalara başlamıştır. Bu durumu durdurmak için erken seçime giderek demokratik yollardan halkımızın devreye girmesini istiyorum.
Yoksa iş işten geçmiş olacak.
Çünkü büyükşehir yasası çıkarılarak ülke bölünmeye hazırlandı. Anayasayı değiştirip başkanlık koltuğuna oturmak için bugünlerde asker tutuklamaları tekrar başlatıldı. Halkı sindirerek, dağıtarak tek adam olmak isleyen Büyük Ortadoğu Projesi eş başkanı başkan seçilirse vay halimize. Ben bu savaşa 76 yaşında gücünden ve Atatürkçülüğünden bir şey kaybetmemiş bir genç olarak daima hazırım.
Kaynak: Türk Kurtuluş Savaşı ve Dış Politika, Dr. Salahi R. Sonyel Say. 29-30-31).