Kut-ül-Amare'deki İngiliz birliği, Osmanlı kuvvetlerine teslim olmasından sonra Irak'ta Osmanlı'nın ve İngilizlerin askeri durumu şöyledir: Osmanlı'nın VI. Ordusu Irak topraklarını İngiliz saldırılarına karşı savunuyordu. Ordunun iki kolordusu vardır. Toplam asker mevcudu 25000 askerdir. Ali İhsan Paşa kumandasındaki XIII. Kolordu İran'da Ruslara karşı vuruşuyordu. Erbil, Musul, Kerkük bölgelerinde oturan Türkler orduya asker olarak giriyorlar ve Türk ordusuna yardım ediyorlardı. 1916 Mayısında İngilizlerin toplam asker sayısı 122000 askerdir. Bunun 38000 İngiliz'dir. Geri kısmı Hindistan ve diğer sömürgelerinden toplanmış askerlerdir. Türklerin kazandığı Selman Pak vuruşmasından sonra, İngiliz işgali altında bulunan Kut-ül-Amare kuşatılır. Bu olay sonrasında İngiltere Savaş Komitesi toplanarak Irak Cephesinin yönetimini Hindistan hükümetinden alırlar, yeniden İngiliz Genelkurmaylığına verirler. 3 Şubat 1917.Enver Paşa Mayıs 1916'da Almanları memnun etmek veya onlara yaranmak için, onların İran'da uygulamak istedikleri emperyalist isteklerini yerine getirebilmek için XIII. Kolorduyu İran'a Ruslarla savaşması için gönderir. Komutanı Ali ihsan Paşadır. VI. Ordunun Kazım Karabekir Paşa'nın komutasında bulunan XVIII. Kolordu Kut-ül-Amare ve çevresinde, İngilizlere karşı savunma yapması için görevlendirilir. Birliği toplam mevcudu 16500 askerdir. Yani 122000 asker mevcudu olan İngilizlere karşı 16500 mevcudu olan bir birlik savunma yapacaktı. Bu karar Enver Paşa'nın en büyük yanlışlarından birisidir. O gün vuruşmalar başlarsa 16500 Kişilik bir kolordunun 122000 asker mevcutlu bir orduya savunma yapması mümkün değildi. Vuruşmalar başladığı zaman yardım gönderilse dahi yol yokluğundan görevlendirilen birlikler savaşın sonunda ancak gelebilirlerdi. Yardımcı kuvvet gelebilse dahi ancak bozgundan sonra gelebilirdi. Çünkü bu bölgelerde Pers İmparatorluğu, İskender imparatorluğu ve Roma İmparatorlukları zamanında yapılmış olan yollar, bakımsızlıktan tamamen yok olmuş yalnız taş kemer köprüler ayakta kalmıştır. İkinci yanlışı Osmanlı ordusunda kararların alınmasında ya askeri istihbarat çalışması yapılmıyordu veya ordumuzun böyle bir kuruluşunun olmamasıdır. Eğer bu konularda bilgi sahibi olunulsaydı bu yanlış karar alınmazdı. Üçüncü yanlışı Erzurum'da Üçüncü Ordu Rus saldırıları karşısında mağlup olarak ağır toprak ve asker kayıpları vererek geri çekilirken XIII. Kolorduyu İran'a göndermesidir. Üstün durumda olmasına rağmen İngilizler yeni bir saldırıya geçmemişlerdir. Bu zaman içerisinde 160000 asker daha gelir. Böylece toplam asker sayısı 275000'e ulaşır. Devamlı hazırlık yapılır. Türk ordusu kesin bir şekilde ezilecek duruma gelinceye kadar her türlü eksiklikler giderilir. XIII. Kolordu Komutanı Ali İhsan Paşa İran seferinde kahramanlık destanları yazdırır. Rusları, Irak hududundan, Tahran'a kadar sürer. Fakat verdiği ağır asker kayıpları sonucunda daha ileriye gidemeyerek Hamedan'da tutunmaya çalışarak yeni kuvvet ister. O sırada XVIII. Kolordu vuruşma hainde değildi. Ama Hamedan Bağdat'tan 500 km. uzaklıktaydı. Yolsuzluk nedeni ile yardım mümkün değildi. Bu da birinci dünya savaşında genelkurmaylığın bir hazırlık planı ve programının olmadığının ifadesidir. Çünkü günübirlik kararlarla hiçbir zaman başarıya ulaşılamazdı.26 Ekim 1916'da General Monro, Londra Genelkurmaylığına bir tel çekerek Bağdat üzerine Bağdat üzerine askeri bir yürüyüşün uygun olacağını bildirir. Aralık 1916!da, 95000 savaşçıdan oluşan İngiliz birlikleri ezici ve üstün savaş araçları ile donatımlı olarak Dicle ve Fırat bölgesinde askeri harekâta geçer. Kazım Karabekir komutasındaki XVIII. Kolordu her iki yanda da vuruşa, vuruşa geri çekilmeye başlar. Çünkü 95000 askere karşı, 9616 askerle karşı koymaktadır. Yani bire on bir güçle yüksek donanımlı bir orduya karşı vuruşmaktadır. Çekilme Frat yanında Samarra'ya kadar, Dicle yanında da Hay ırmağı havzasına kadar olur. 12-13 Aralık 1916 tarihinden itibaren İngiliz ilerlemelerine karşı Türk ordusu büyük bir azim ve cesaretle karşı koymuştur. Fakat bu üstün kuvvetlere karşı ancak 23 Şubat 1917 gününe kadar dayanabilir. Kolordu Komutanı Kazım Karabekir yaptığı yardım çağrıları karşısında yardım gelmeyince Ricat kararı alarak, İran'daki XIII Kolordu'ya da daha geride yeni bir savunma hattı oluşturmak ümidi ile 26 Şubat 1917'de gel emrini verir.
Ahmet Oğuz Bahadır / diğer yazıları
- Erzincan ateşkesi ve sonucu / 14.02.2011
- Bolşevik Rusya'nın Ermeni siyaseti / 12.02.2011
- Savaş şurası'nda alınan kararlar - II - / 10.02.2011
- Savaş şurası'nda alınan kararlar / 09.02.2011
- Alman - Gürcü işbirliği ve amaçları / 06.02.2011
- Başkan Wilson'un ince hesapları / 05.02.2011
- Başkan Wilson'un siyasi amaçları / 04.02.2011
- Brest Litovks Konferansı'na İngiltere'nin tepkisi - II / 03.02.2011
- Brest Litovks Konferansı'na İngiltere'nin tepkisi - I / 02.02.2011
- Mustafa Kemal'in Almanya seyahati / 01.02.2011
- Bolşevik Rusya'nın Ermeni siyaseti / 12.02.2011
- Savaş şurası'nda alınan kararlar - II - / 10.02.2011
- Savaş şurası'nda alınan kararlar / 09.02.2011
- Alman - Gürcü işbirliği ve amaçları / 06.02.2011
- Başkan Wilson'un ince hesapları / 05.02.2011
- Başkan Wilson'un siyasi amaçları / 04.02.2011
- Brest Litovks Konferansı'na İngiltere'nin tepkisi - II / 03.02.2011
- Brest Litovks Konferansı'na İngiltere'nin tepkisi - I / 02.02.2011
- Mustafa Kemal'in Almanya seyahati / 01.02.2011