5-6 Ağustosta Suvla koyunda karaya çıkan İngiliz birlikleri 6 Ağustos gecesi Sazlı Dere'den Conkbayırı ve Anafartalar istikametine saldırıya geçer. Savunma olarak Alman Binbaşı Bidvurd'un komutasındaki kuvvetten başka bir kuvvet yoktu. Bu kuvvette düşmanı durduracak güçte değildi. Sazlı dere istikametinde silah seslerinin gelmesi üzerine 19. Tümen Komutanı Mustafa Kemal, birliğinin ve Arıburnu'nda ki Türk savunmasının kuşatılmasını önlemek için 14. Alayı görevlendirir. Ayrıca 5.Ordu Komutanı ve Kolordu komutanlığına Savunma için bilgi verir. Karaya çıkan İngiliz birlikleri arasında bir saldırı düzeni kurulamadığından dolayı iki koca gün kayıp verirler. Bu durumda 5. Ordu savunma düzenini kurarak 9 Ağustos'ta karşı saldırıya geçebilecek duruma gelir. Albay Mustafa Kemal'in komutasında 8-9 Ağustos gecesi başlattığı karşı saldır ile ve 9- 10 Ağustos gecesi de Conkbayırı'nda yaptığı karşı saldırılarla İngilizlere ağır kayıplar verdirerek mağlup ederek kıyı şeridine kadar sürer. Bu Ağır Mağlubiyet karşısında General Hamilton, 10 Ağustos gece yarısında Not defterine şu notu yazar: "Conkbayırı'nda iki gün iki gece kalmamıza rağmen, oraya iyice yerleşemeden orasını kaybettiğimizi umarım. Aksi halde Türkler bizi yerleştiğimiz yerlerden atmaya başladılar demektir." Hamilton'un bu ifadesi,9- 10 Ağustos, Türk karşı saldırılarında aldığı ağır mağlubiyetin hissettirdiği korkudan kaçışın ifadesidir. Bu korkudan kurtulmak isteyen, üzerinde Güneş batmayan sömürü İmparatorluğunun komutanı Hamilton, bu kokudan kurtulabilmek için Koca Çimen Tepe ve Boğaz kıyılarına ulaşabilmek için 12-13 Ağustosta Tekke tepeyi,15-16-17 Ağustos günlerinde Kireç Tepeyi hedef alan saldırılar yapar. Albay Mustafa Kemal'in Anafartalar da kurduğu Türk savunmasını kıramadığı gibi, Onun yaptığı karşı saldırılarda da ağır bir yenilgi ile geri çekilir.Anafartalar savunmasını kırabilmek için 17 Ağustos 1915'de Savaş Bakanı Kiçner'e bir rapor düzenleyerek, asker isteyebilmek için şöyle yazar: "Teessüfle söylemeli ki, Türkler bizim bazı yeni birliklerimiz üzerinde manevi üstünlük sağlamıştır. Dolayısı ile eğer Çanakkale seferi çabuk ve başarılı bir sonuca ulaştırılacaksa bana büyük çapta yardımcı kuvvetler gönderilmelidir? Bir kış seferinin güçlükleri ve mevsimin ilerlemesi dolayısı ile bu birlikler derhal gönderilmelidir? İyi komuta edilen ve yürekle savaşan Türk Ordusunun karşısındayız?"Hamilton'un isteğine cevap 23 Ağustosta gelir. General Hamilton 21 Ağustos ta, Koca Çimen Tepe'den önce alınması gereken İsmail Oğlu ve Kavak Tepe'yi hedefleyen saldırının başarısızlığının 23 Ağustos ta acısını çekerken, Savaş Bakanı Kiçner'in karşılığında "Fransa'da büyük bir saldırıya hazırlanıldığından, Çanakkale'ye yeni bir kuvvet göndermem imkânsızdır" düşüncesini okuyunca acısı daha da büyür. General Hamilton içindeki büyük acının tedavisi için ilaç olarak 25 ağustos tarihinde yeni bir saldırı hazırlığına girişir. 26-27-28 tarihlerinde Bomba Tepe'yi hedefleyen saldırılar yapar. Fakat Türk savunmasına bu saldırılar çok hafif gelir alınan önlemlerle saldırı kırılır. Fakat General Hamilton bu saldırıları başarısız olsa da ya tutarsa düşüncesi ile 2 Eylül'e kadar devam ettirir. Ondan sonra kıyı şeridinde mevzilerine çekilerek mevcudu korumaya çalışır. Saldırı ve savunmanın yerini siper savaşları alır. Fakat daha önceki siper savaşlarından biraz farklıdır. Çünkü önceden yapıldığı gibi donanma denizden Türk siperlerini bombalayamıyordu. Çünkü siperler arasındaki uzaklık çok azdı. Top ateşi ile kendi mevzilerine zarar verebilirlerdi.2 Eylül 1915'den sonra Çanakkale'de ki Türk ordusunda büyük değişiklikler olur. Liman Paşa V.Ordu komutanı olarak görevini devam ettirir. Esat Paşa Orgeneralliğe terfi ederek Gelibolu'dan ayrılır. Birçok Türk subayı terfi ettirilerek başka bölgelerdeki birliklere nakledilir. Onların yerine daha çok alman subaylar görevlendirilir. Liman Paşa Albay Mustafa Kemal için diğer subayların terfilerinden önce onun terfisini hazırlayıp gönderdiyse de terfisi bir türlü gelmemektedir. Bu nedenle biraz sinirlidir. Üzgündür? 20 Eylül günü Mustafa Kemal hastalanır. Ateşinin yükselmesini Sıtma hastalığı ile yorumlarlar. Çünkü ateş nöbet nöbet onu her gün yoklamaktadır?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Ahmet Oğuz Bahadır / diğer yazıları
- Erzincan ateşkesi ve sonucu / 14.02.2011
- Bolşevik Rusya'nın Ermeni siyaseti / 12.02.2011
- Savaş şurası'nda alınan kararlar - II - / 10.02.2011
- Savaş şurası'nda alınan kararlar / 09.02.2011
- Alman - Gürcü işbirliği ve amaçları / 06.02.2011
- Başkan Wilson'un ince hesapları / 05.02.2011
- Başkan Wilson'un siyasi amaçları / 04.02.2011
- Brest Litovks Konferansı'na İngiltere'nin tepkisi - II / 03.02.2011
- Brest Litovks Konferansı'na İngiltere'nin tepkisi - I / 02.02.2011
- Mustafa Kemal'in Almanya seyahati / 01.02.2011
- Bolşevik Rusya'nın Ermeni siyaseti / 12.02.2011
- Savaş şurası'nda alınan kararlar - II - / 10.02.2011
- Savaş şurası'nda alınan kararlar / 09.02.2011
- Alman - Gürcü işbirliği ve amaçları / 06.02.2011
- Başkan Wilson'un ince hesapları / 05.02.2011
- Başkan Wilson'un siyasi amaçları / 04.02.2011
- Brest Litovks Konferansı'na İngiltere'nin tepkisi - II / 03.02.2011
- Brest Litovks Konferansı'na İngiltere'nin tepkisi - I / 02.02.2011
- Mustafa Kemal'in Almanya seyahati / 01.02.2011