1905 yılında Çar Hükümetlerinin aşırı tutucu siyasalarına karşı Rus Duması üyelerinden Liberal düşünceleri aydınlar Moskova'da bir ayaklanma çıkarırlar. Bu ayaklanmayı hazırlayan aydınlar Çarlık rejiminin Hıristiyan hukukunun özelliklerine göre toplumu sınıflara ayıran farklılıkların kalkmasını isterler. Tabii ki Çar rejimi ve kilisenin karşı koyması sonucunda isteklerini elde edemezler. 1905 ten sonra gerek Rus ve gerekse Türk aydınları eşitliğin uygulanması için çalışmaların devam ettirirler. Bilhassa Türk asıllı aydınlar kongreler toplayarak, Rus'lar la Türkler arasında eşit siyasi haklara dayalı bir yönetimin kurulmasını ve ulusal kültürlerine özgürce çalışma ve geliştirilmesinde haklar isterler. Türk'ler bu çalışmaları ile kesin kültürel haklar kazanamamışlardır ama bu düşünceler Türk ve Müslüman halk arasında yayılmış ve benimsenmiştir. Bu nedenle 8 Nisan 1917 tarihinde başlayan devrim hareketlerinde, Rusya Türkleri eşitlik ve özgürlüklerini elde edebilmek için Rus Devrimci sosyal kuruluşlarla işbirliği yapmışlardır. Türk aydınlar, kendi kültürlerine göre bir yönetim kurabilmek için muhtariyet hakları isterler. Bu düşünceleri Zeki Velidi Togan'ın 1917 İnkılâbı ile ilgili yazılarında belirttiği gibi iki akım halinde gelişmiştir: 1-Birleşik bir Rusya içinde özel varlığa kavuşmak Bunlara Türkçüler ve milliyetçiler denir. 2- Federatif bir Rusya içerisinde aylı varlıklar kurmak. Bunlara da Toprakçılar denir. Birinci Gurupla ilgili dernekler veya siyasi kuruluşlar Kazan bölgesinde kurulmuşlardır. Bu bölgedeki Türkler toplumda çoğunlukta değildirlerdir. Çünkü Çar kuvvetleri karşısında, Gerek Omsalı Devleti ve gerekse halk gerekli teknik ve bilimsel yenilikleri yapamadığından, almış olduğu yenilgilerin sonucunda Ruslar tarafından zalimce katledilmişlerdi. Rus işgalinde aman diyerek teslim olan halk kitlelerine karşı baskıcı bir yönetim uygulayabilmek için, işgal ettiği bölgelere çok sayıda Rus yerleştirerek bölgede Rus Halkını ve Rus kültürünü egemen kılmıştır. Azınlıkta bulunan Türkler bu sosyal yapı içerisinde bu bölgelerde muhtar bir yönetim kuramazdı. Çünkü azınlık durumundaydı. Bu durumda Türkler merkeziyetçi bir Rus demokrasisi içerisinde, Rus egemenliğinde bulunan bütün Türklerin oyları ile seçilmiş temsilciler sayesinde kültürel haklarını elde ederek daha iyi bir yaşama ulaşabilirlerdi. Muhtar bir yönetime ulaşmak isteyen Türkler, Azerbaycan, Kuzey Kafkasya ve İç Asya'da oturdukları bölgelerde Kazakistan hariç çoğunluğu Türk olan bölgelerdir. Rusya'nın Federasyon bir yapıya geçmesi halinde bu ikinci bölge Türk hakların muhtar ve özgür bir yönetime geçmek istiyorlardı. Yalnız bu ikinci gurupta aşırı dinci bir yaşama alışmış olan bölge halkları da muhtariyete karşı durumdaydılar.. Çünkü toprağın egemeni olan Dini önderler Çıkarlarını devam ettirebilmek için bu her iki gurubun da çalışmasına karşındırlar. Tüm yenilikçi liberal düşüncelere karşı oldukları gibi ulusal kültürün gelişmesini de istemiyorlardı. Mevcut dini hukuk, yani şeriat içerisinde düzenlerini devam ettirebilmek için Çarlık Rejiminin devamından yana olmuşlardır. Bunların da önderi Buhara Emiri idi. Emirden yana olanlara KADİMCİLER denirken yenilikçi ve milliyetçilere de CEDİTÇİLER yani yenilikçiler denirdi. Teokrasiye aşırı bağımlı olan Buhara Emiri, Milliyetçilere karşı çok zalimce davranmakta ve Ruslardan çok onlara düşman idi.Yukarıdaki düşünce gurupları nedeni ile Rusya Türkleri arasında birlik ve beraberlik yoktur. Düşünceler arasındaki çatışmanın sonuncunda da kesin bir düşünce birliğine ulaşılamıyordu. Rus toplumu arasında Türklerin haklarının korunması için merkezi bir yönetim ile veya federasyon arasında kesin bir karara varamıyorlardı. Bir bocalama içerisinde yaşıyorlardı. Bu yolda ilk teşkilatlanma düşüncesi Azerbaycan'da 1917 Mart ayında görülür. 1917 Mart ve nisan ayında Azerbaycan Ceditçileri eşit haklar düşüncesine dayanan bir teşkilatlanmaya giderler ki bu teşkilat veya örgütün adı MÜSAVATÇILAR'dır. Bu örgüt veya partinin kurucusu ve programının hazırlayıcısı RESULZADE MEHMET EMİN'dir. O bu partinin tüzüğüne amaç olarak şu düşünceleri işlemiştir: Yalnız din birliği, muasır mana(çağdaş anlam)ile bir millet oluşturulamaz. Milliyeti teşhis eden müşterek alametlerin başlıcası dil, adat (gelenekler) ve edebiyattır. Bu nokta-i nazardan bütün Türkler bir millettir. Tabii devletin milli olduğu, milliyetin de yalnız dinle değil, başlıca dil üzerine müstenit (dayanan) Harsen teessüs eylediği kanaatiyle(kültürel olarak kurulduğu inancı ile) biz bu günkü haliyle müteferrik bulunan geniş Türk Dünyasının bir gün gelipte müttehit(birleşmiş) ve müttefik(bağdaşmış) bir Türk Âlemi teşkil edeceğine inanıyoruz?Bu düşüncelerden de anladığımıza göre Resuzade'nin kurduğu parti tam anlamı ile bütün Türkleri birleştirici anlamda milliyetçi ve Türkçü bir görüşe sahiptir. Tüzüğün tamamını okuduğumuz zaman bu yönetmeliğin halkçı bir anlayışla ilerici aydınları bütün Türk işçisinin, köylüsünün, esnafının problemlerini halledecektir.Rusya'da 1917 Nisanın da devrim hareketleri başlayınca GENCE de, GASPIRALI İSMAİL BEYİN damadı olan Yusufbeyli NASİP bey TÜRK ÂDEM-İ MERKEZİYET FIKRASINI kurar. Kısacası tüzüğü itibarile Türkçü bir partidir. Kırım, Türkistan, İdil, Ural ve Azebaycan'da taraftarı vardır. Özgürlükçü bir partidir.19 Nisan 1917'de Bakü'de Kafkasberisi ve kuzey Kafkasya Müslümanları Kongresi toplanır. Başkanlığına Topcubaşı Ali Merdanseçilir. O ayni zamanda Rusya Müslümanları Derneğinin, Rusya Müslümanları İttifakı, Rusya Esir milletleri ve Muhtariyetçiler Birliği derneklerinin başkanı olan bir Türk milliyetçisidir. Onun kongre başkanlığında toplanan kongrede delegelerin üç gurupta toplandığını görüyoruz: I- İTTİFAKÇILAR II- MÜSAVATÇILAR VE ADEM-İ MERKEZİYETÇİLER III-SOSYALİST MERKEZİYETÇİLER.11 Mayıs 1917 de kongre sonlanır. Kongre dağılırken şu konularda birleşirler: I-RUSYA ANAYASA KURUCU MECLİSİNDE bütün Müslümanlar MÜSLÜMAN DEMOKRATİK BLOK Adında bir topluluğa oy verecekler. II-Seçimlerde RUS SOSYALİST PARTİSİNE oy verilmesine karar verilir. Bu gün biz ne yapıyoruz, Kafkas ve Asya Türkleri ile kültürel ilişkileri geliştireceğimize, Bay Obama "Tarihinizle hesaplaşın"" deyince hemen Ermenistan'a kapılarımızı açıyoruz.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Ahmet Oğuz Bahadır / diğer yazıları
- Erzincan ateşkesi ve sonucu / 14.02.2011
- Bolşevik Rusya'nın Ermeni siyaseti / 12.02.2011
- Savaş şurası'nda alınan kararlar - II - / 10.02.2011
- Savaş şurası'nda alınan kararlar / 09.02.2011
- Alman - Gürcü işbirliği ve amaçları / 06.02.2011
- Başkan Wilson'un ince hesapları / 05.02.2011
- Başkan Wilson'un siyasi amaçları / 04.02.2011
- Brest Litovks Konferansı'na İngiltere'nin tepkisi - II / 03.02.2011
- Brest Litovks Konferansı'na İngiltere'nin tepkisi - I / 02.02.2011
- Mustafa Kemal'in Almanya seyahati / 01.02.2011
- Bolşevik Rusya'nın Ermeni siyaseti / 12.02.2011
- Savaş şurası'nda alınan kararlar - II - / 10.02.2011
- Savaş şurası'nda alınan kararlar / 09.02.2011
- Alman - Gürcü işbirliği ve amaçları / 06.02.2011
- Başkan Wilson'un ince hesapları / 05.02.2011
- Başkan Wilson'un siyasi amaçları / 04.02.2011
- Brest Litovks Konferansı'na İngiltere'nin tepkisi - II / 03.02.2011
- Brest Litovks Konferansı'na İngiltere'nin tepkisi - I / 02.02.2011
- Mustafa Kemal'in Almanya seyahati / 01.02.2011