2004'e geri dönüş! AB'de gündem Türkiye
Avrupa Birliği, Türkiye ilgili kritik kararlar almaya hazırlanıyor. 28 Nisan'da toplanacak olan AB Dışişleri Bakanları Türkiye ile üyelik müzakerelerinin durdurulmasını karara bağlayacak. Bu karar için AB üyesi 28 ülkenin tamamı değil, 16 üye devletin onay vermesi yeterli oluyor.
22.04.2017 00:00:00
Türkiye, Avrupa'nın gündeminden düşmüyor. Avrupa Parlamentosu'nun 26 Nisan'da Brükselde yapacağı genel kurul çalışmaları sırasında 16 Nisan'da yapılan referandumla gündeme alınacak olan Türkiye, 28-29 Nisan'da Malta'da toplanacak olan AB Dışişleri Bakanlarının da gündeminde olacak.
AB Dışişleri Bakanları Avrupa Birliği ile Türkiye arasında 2005 yılından bu tarafa sürdürülen üyelik müzakerelerinin durdurulmasını masaya yatıracak. Alman Die Welt gazetesine konuşan üst düzey bir AB diplomatı, "AB Dışişleri Bakanları, konuyu önümüzdeki hafta (28-29 Nisan) Malta'da yapacakları toplantıda gündemlerine alacak ve AB Komisyonu'na, Ankara'nın müzakere kurallarını ihlal edip etmediğini ve bu doğrultuda görüşmelerin askıya alınıp alınmaması gerektiğini araştırmasını isteyecek" açıklamasında bulundu.
Gelen bilgilere göre AB diplomatik çevrelerinde AB Komisyonu'nun "Türkiye'de insan hakları, özgürlük ve demokrasi ilkelerinin ciddi ve sürekli ihlal edildiği" gerekçesiyle, 2005 yılında kabul edilen müzakere zaptının 5'inci maddesi uyarınca görüşmeleri belirli bir süreliğine durduracağı beklentileri hakim. 5'inci maddeye dayanarak müzakerelerin durdurulmasına 28 üye ülkenin tamamı değil, AB nüfusunun yüzde 65'ini temsil eden 16 üye devletin onay vermesi yeterli oluyor.
2004 yılına geri dönüş!
Kritik toplantıların en önemli gündem maddesini oluşturan Türkiye'nin yeniden izlemeye alınmasını beklediğini söyleyen Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi Hıristiyan Demokratlar (EPP) Grubu Başkanı Axel Fischer, "Muhtemelen 25 Nisan Salı günü Türkiye'deki insan hakları ve demokrasinin durumunun Avrupa Konseyi tarafından izlemeye alınmasını (monitoring) kararlaştıracağız. Ben, bu konuda Parlamenterler Meclisi'nde çoğunluk çıkacağını bekliyorum" dedi.
1996-2004 yılları arasında izlenen Türkiye, Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi'nin 2004 yılında aldığı kararla izlenen ülke statüsünden çıkartılmıştı. Bunun sonucunda ise, 2005 yılında üyelik görüşmeleri yeniden başlatılmıştı.
Almanya'dan şaşırtan açıklama
Öte yandan AB'de Türkiye ile müzakerelerin durdurulması tartışmaları yaşanırken Almanya Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel, Türkiye ile AB arasındaki müzakerelere son verilmesine karşı olduğunu açıkladı.
Alınacak "yanlış kararlar" konusunda uyarıda bulunan Gabriel, Türkiye ile karşılıklı olarak diyolağa devam etmenin yollarını aramak gerektiğine işaret etti. Türkiye'deki duruma ilişkin karşılıklı istişarelerde bulunmak istediklerini kaydeden Gabriel, "Ancak Avrupa'dan daha da uzaklaşma konusundaki kararı Türkiye'nin vereceğini" belirtti.
Almanya Bakan, "Türkiye'de son aylarda yaşanan gelişmeler konusundaki kaygılarına ilişkin olarak da sessiz kalmayacaklarını" vurgulayarak, "milletvekillerinin, muhaliflerin, gazetecilerin tutuklanmasının demokratik standartlara hiçbir şekilde uymadığını söyledi.
Bakan Ömer Çelik'e göre AB ile ilişkiler sürecek
Avrupa ile Türkiye arasındaki ilişkilerin geleceği hakkında açıklamalarda bulunan AB Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik ise "Türkiye ile Avrupa arasındaki ilişkiler, yapısal olarak bundan sonra da çok güçlü bir şekilde sürecek. Bu tartışılmaz bir gerçek" ifadesini kullandı.
"Ege'deki mükellefiyetimiz yerine getirmeyiz" diyen AB Bakanı Çelik, vize serbestisi konusuna ilişkin de Türkiye'nin üzerine düşen her şeyi yaptığını belirterek, Mayıs ayında sunulacak çalışmanın kabul edilmesi durumunda, sürecin sağlıklı bir şekilde tamamlanmaya başlayacağını, kabul edilmemesi durumunda ise sürecin akamete uğrayacağını ifade etti.
Türkiye'nin hazırladığı çalışmaya AB'nin olumlu yanıt vermemesi durumunda, Türkiye'nin Ege'de düzensiz göçle ilgili iş birliği yapmayacağının altını çizen Ömer Çelik, "Türkiye, Avrupa Birliği'ni kurtarmış bir ülkedir. Bu mülteci anlaşmasını biz yapmasaydık, bu kadar mülteci Avrupa'ya gitseydi, bu göçmenlikleri istismar eden aşırı sağcılar, ırkçılar öyle bir şekilde yükselecekti ki, Avrupa siyasetinde bunu merkez sağ siyasetçiler idare edemeyecekti ve Avrupa'nın siyasi haritası değişecekti" dedi.
AB Dışişleri Bakanları Avrupa Birliği ile Türkiye arasında 2005 yılından bu tarafa sürdürülen üyelik müzakerelerinin durdurulmasını masaya yatıracak. Alman Die Welt gazetesine konuşan üst düzey bir AB diplomatı, "AB Dışişleri Bakanları, konuyu önümüzdeki hafta (28-29 Nisan) Malta'da yapacakları toplantıda gündemlerine alacak ve AB Komisyonu'na, Ankara'nın müzakere kurallarını ihlal edip etmediğini ve bu doğrultuda görüşmelerin askıya alınıp alınmaması gerektiğini araştırmasını isteyecek" açıklamasında bulundu.
Gelen bilgilere göre AB diplomatik çevrelerinde AB Komisyonu'nun "Türkiye'de insan hakları, özgürlük ve demokrasi ilkelerinin ciddi ve sürekli ihlal edildiği" gerekçesiyle, 2005 yılında kabul edilen müzakere zaptının 5'inci maddesi uyarınca görüşmeleri belirli bir süreliğine durduracağı beklentileri hakim. 5'inci maddeye dayanarak müzakerelerin durdurulmasına 28 üye ülkenin tamamı değil, AB nüfusunun yüzde 65'ini temsil eden 16 üye devletin onay vermesi yeterli oluyor.
2004 yılına geri dönüş!
Kritik toplantıların en önemli gündem maddesini oluşturan Türkiye'nin yeniden izlemeye alınmasını beklediğini söyleyen Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi Hıristiyan Demokratlar (EPP) Grubu Başkanı Axel Fischer, "Muhtemelen 25 Nisan Salı günü Türkiye'deki insan hakları ve demokrasinin durumunun Avrupa Konseyi tarafından izlemeye alınmasını (monitoring) kararlaştıracağız. Ben, bu konuda Parlamenterler Meclisi'nde çoğunluk çıkacağını bekliyorum" dedi.
1996-2004 yılları arasında izlenen Türkiye, Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi'nin 2004 yılında aldığı kararla izlenen ülke statüsünden çıkartılmıştı. Bunun sonucunda ise, 2005 yılında üyelik görüşmeleri yeniden başlatılmıştı.
Almanya'dan şaşırtan açıklama
Öte yandan AB'de Türkiye ile müzakerelerin durdurulması tartışmaları yaşanırken Almanya Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel, Türkiye ile AB arasındaki müzakerelere son verilmesine karşı olduğunu açıkladı.
Alınacak "yanlış kararlar" konusunda uyarıda bulunan Gabriel, Türkiye ile karşılıklı olarak diyolağa devam etmenin yollarını aramak gerektiğine işaret etti. Türkiye'deki duruma ilişkin karşılıklı istişarelerde bulunmak istediklerini kaydeden Gabriel, "Ancak Avrupa'dan daha da uzaklaşma konusundaki kararı Türkiye'nin vereceğini" belirtti.
Almanya Bakan, "Türkiye'de son aylarda yaşanan gelişmeler konusundaki kaygılarına ilişkin olarak da sessiz kalmayacaklarını" vurgulayarak, "milletvekillerinin, muhaliflerin, gazetecilerin tutuklanmasının demokratik standartlara hiçbir şekilde uymadığını söyledi.
Bakan Ömer Çelik'e göre AB ile ilişkiler sürecek
Avrupa ile Türkiye arasındaki ilişkilerin geleceği hakkında açıklamalarda bulunan AB Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik ise "Türkiye ile Avrupa arasındaki ilişkiler, yapısal olarak bundan sonra da çok güçlü bir şekilde sürecek. Bu tartışılmaz bir gerçek" ifadesini kullandı.
"Ege'deki mükellefiyetimiz yerine getirmeyiz" diyen AB Bakanı Çelik, vize serbestisi konusuna ilişkin de Türkiye'nin üzerine düşen her şeyi yaptığını belirterek, Mayıs ayında sunulacak çalışmanın kabul edilmesi durumunda, sürecin sağlıklı bir şekilde tamamlanmaya başlayacağını, kabul edilmemesi durumunda ise sürecin akamete uğrayacağını ifade etti.
Türkiye'nin hazırladığı çalışmaya AB'nin olumlu yanıt vermemesi durumunda, Türkiye'nin Ege'de düzensiz göçle ilgili iş birliği yapmayacağının altını çizen Ömer Çelik, "Türkiye, Avrupa Birliği'ni kurtarmış bir ülkedir. Bu mülteci anlaşmasını biz yapmasaydık, bu kadar mülteci Avrupa'ya gitseydi, bu göçmenlikleri istismar eden aşırı sağcılar, ırkçılar öyle bir şekilde yükselecekti ki, Avrupa siyasetinde bunu merkez sağ siyasetçiler idare edemeyecekti ve Avrupa'nın siyasi haritası değişecekti" dedi.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.