Geride bıraktığımız 2017 yılı ömrümüzden bir yılı daha aldı götürdü. Geçen her anın hayat sermayesinden harcanması gerçeğiyle hareket edecek olursak zararda mıyız, kârda mıyız çok iyi analiz etmemiz gerekmektedir. Allah'ın emir ve yasaklarına ne kadar uyduk ibadetlerimizi ne derece yerine getirdik çokça tefekkür etmemiz lazımdır. Zamanı lehimizde ya da aleyhimizde kullanabildik mi?
Elbette her insanın bu muhasebeyi yapması elzemdir. Ancak ben olaylara bir hanım olarak bu gözle bakmakta yarar görüyorum. Ve maalesef gerek sosyal hayattaki kadına verilen değer, gerekse ekonomik sıkıntıların akıl almaz derecede hayatı yaşanmaz hale getirdiğini üzülerek müşahede etmekteyim.
İşlenen kadın cinayetleri artık sıradan bir hal almış durumda. Ülkeyi yöneten irade mağdur durumdaki kadını korumaktan aciz kalmıştır maalesef. Ülkemizin geneline yayılmış nahoş olayları ve mağdur durumdaki kadınlarımızı ve işlenen cinayetleri gride bıraktığımız yılda ekranlardan üzülerek çokça izledik.
Diğer yandan ekonomik sıkıntılar karşısında çaresiz kalan ev reisleri çare bulamadıkları ihtiyaçlar karşısında bocalamaktadırlar ve neticesi ile mahkeme salonları maalesef boşanmak isteyen insanlarla dolup taşmaktadır. Netice ortada kalan çocuklar ve geleceğe ümitsiz bakan çaresiz insanlar.
Aslına bakacak olursak, insanlar çaresiz değil ancak tercihleri çaresizlik olunca yapacak bir şey kalmıyor tabiatı ile. Yeni başlayan yıl itibarı ile açıklanan asgari ücret eğer bir kira karşılığına denk geliyorsa başını iki elinin arasına alıp da düşünecek insanların sayısı epey olmalı tabii kafasındaki beyin yerine bir et parçası değilse.
Kasaptan et almaktan ümidini kesmiş kadın Sırp kasabının ne idüğü belirsiz etini kapışıyorsa dilenmeyi maharet sanıyor demektir.
Başlayan yeni yılda Türk kadınını tefekküre davet ediyorum. Suriye'den göçe zorlanmış kadınlara ibretle bakmalarını tavsiye ediyor, hakkı ve hakikati anlamalarını temenni ediyorum. Aksi halde sıkıntının sadece bu dünya ile kalmayacağı kanaatindeyim.
Elbette her insanın bu muhasebeyi yapması elzemdir. Ancak ben olaylara bir hanım olarak bu gözle bakmakta yarar görüyorum. Ve maalesef gerek sosyal hayattaki kadına verilen değer, gerekse ekonomik sıkıntıların akıl almaz derecede hayatı yaşanmaz hale getirdiğini üzülerek müşahede etmekteyim.
İşlenen kadın cinayetleri artık sıradan bir hal almış durumda. Ülkeyi yöneten irade mağdur durumdaki kadını korumaktan aciz kalmıştır maalesef. Ülkemizin geneline yayılmış nahoş olayları ve mağdur durumdaki kadınlarımızı ve işlenen cinayetleri gride bıraktığımız yılda ekranlardan üzülerek çokça izledik.
Diğer yandan ekonomik sıkıntılar karşısında çaresiz kalan ev reisleri çare bulamadıkları ihtiyaçlar karşısında bocalamaktadırlar ve neticesi ile mahkeme salonları maalesef boşanmak isteyen insanlarla dolup taşmaktadır. Netice ortada kalan çocuklar ve geleceğe ümitsiz bakan çaresiz insanlar.
Aslına bakacak olursak, insanlar çaresiz değil ancak tercihleri çaresizlik olunca yapacak bir şey kalmıyor tabiatı ile. Yeni başlayan yıl itibarı ile açıklanan asgari ücret eğer bir kira karşılığına denk geliyorsa başını iki elinin arasına alıp da düşünecek insanların sayısı epey olmalı tabii kafasındaki beyin yerine bir et parçası değilse.
Kasaptan et almaktan ümidini kesmiş kadın Sırp kasabının ne idüğü belirsiz etini kapışıyorsa dilenmeyi maharet sanıyor demektir.
Başlayan yeni yılda Türk kadınını tefekküre davet ediyorum. Suriye'den göçe zorlanmış kadınlara ibretle bakmalarını tavsiye ediyor, hakkı ve hakikati anlamalarını temenni ediyorum. Aksi halde sıkıntının sadece bu dünya ile kalmayacağı kanaatindeyim.
Hasgül Talay / diğer yazıları
- Tıkıldık kaldık / 26.01.2021
- Yüzleşme zamanı / 05.06.2020
- Ramazan-ı Şerif’in bereketi / 21.05.2020
- Gönül dünyası / 03.05.2020
- Yeni yıl ve beklentiler / 02.01.2020
- Emine Bulut / 27.08.2019
- Milli servetimiz ve ormanlarımız / 24.08.2019
- Bayram izlenimlerim / 19.06.2018
- Şekerim çıkıyor / 28.02.2018
- Dost-düşman kavramı / 15.02.2018
- Yüzleşme zamanı / 05.06.2020
- Ramazan-ı Şerif’in bereketi / 21.05.2020
- Gönül dünyası / 03.05.2020
- Yeni yıl ve beklentiler / 02.01.2020
- Emine Bulut / 27.08.2019
- Milli servetimiz ve ormanlarımız / 24.08.2019
- Bayram izlenimlerim / 19.06.2018
- Şekerim çıkıyor / 28.02.2018
- Dost-düşman kavramı / 15.02.2018