26 Kasım deprem tatbikatı: 'Marmara’da yaşayan Simonlar'

Kendime göre deprem ve olası sonuçlarını anlatmaya çalışacağım bu yazımla ilgili değinmek istediğim önemli bir hususu açıklamak isterim.

Yapılan hiçbir tatbikat ve çalışmanın karşısında değilim.

99 depremini yaşamış bir Gebzeli olarak, bir daha böyle felaketler görmemek adına farkındalık yaratmak için kaleme aldığım yazım, dilerim sorumluluk sahibi insanlar ve halkımız tarafından dikkate alınır.

Eski emniyet mensubu Sayın Hanefi Avcı Bey'in yazdığı kitabın adından alıntı yaparak başlığımı attım.

"Marmara'da yaşayan simonlar" tabiri şu manaya geliyor:

Her gün Ataköy'deki evinden Gayrettepe 1. Şube'ye gitmek için makam aracı ile mecburen Haliç Köprüsü'nden geçmek zorunda kalıyor.

90'lı yıllarda bilenler bilir, Haliç Körfezi'ne foseptik de aktığından çok kötü bir kokusu vardı, hem suyun rengi hem de o kötü koku neticesinde insanlar o köprü üzerinden geçerken çok mu çok sıkıntı çekerlerdi.

Hanife Bey diyor ki: 

"Araçla geçerken biz, bir kaç dakika bile dayanamazken, aşağıya doğru bir baktım insanlar yürüyor, oralarda oturuyor hatta normal hayatın bütün davranışlarını yaşıyorlar.

Nasıl olur diye uzun uzun düşündüm ve kendimce şu sangıya vardım: Alışkanlık."

"İnsan 21 günde mevcut durumuna alışır ve simonlaşır" diyor tespitinde.

Alışmak. 

Peki nedir insanı buna razı eden şey.

Yokluk mu, 

Çaresizlik mi,

Eğitimsizlik mi,

Yoksa inanç mı?

İnsan bu kadar kötüye neden ve nasıl karşı durmaz, neden değiştirmek için çabalamaz?

26 Kasım 2025 Çarşamba günü Marmara Bölgesi'ndeki 7 ilde saat 11:30'da çök-kapan-tutun tatbikatı yapılacak.

Kamu kurum ve kuruluşları ile okullarda gerçekleşecek bu tatbikat 45 saniye sürecek.

Fakat neden kalan 4 ilde gerçekleşmediğini bilemedim, araştırdım, sonuç alamadım.

Çanakkale, Düzce, Kırklareli ve Edirne dahil edilmemiş tatbikata.

Demek ki saygıdeğer idarecilerimiz bu illerde deprem olmayacağını önceden haber aldılar.

Emeği geçecek olanları kutlarız tabi, yapılan her türlü çalışma kıymetli de getirisi nedir, ne gibi fayda sağlayacak diye bakıyorum, üzülerek görüyorum ki bak yaptık işte tatbikat demek içinmiş gibi bir intibaa sezinliyorum.

1999'da 18 milyon nüfusa sahip Marmara Bölgesi'nde şimdi nüfusumuz 28 milyon.

10 milyon nüfus artmış.

Hane halkı ortalaması alındığında 3 milyon daire ve yaklaşık 450 bin bina daha yapılmış.

99 depreminden önce yapılan bina sayısı 1 milyondan fazla.

Kentsel dönüşüm maalesef çeşitli sebepler ile çok yavaş ilerlemekte.

Hasarlı ve büyük bir depremde yıkılması muhtemel 100 bin bina var.

Yaklaşık 2 milyon insan direk tehdit altında.

Peki alınan önlemler yeterli mi?

Deprem ve sonrasında yaşanılacaklar için acil eylem planı var mı?

Koca bir hiç maalesef.

Herkes başının çaresine baksın mı yani. 

Bunu mu diyor 26 yıldır yapılmayan ve alınmayan önemler.

Ne yazık ki evet.

Depreme karşı tedbir sadece bina yapmak mı? 

Tabi ki hayır.

Önce bilinçli toplum.

Okullarda 5 senede bir tatbikat yapmak yerine afet ve deprem dersi konulamaz mı?

Her gün ve her zaman hazır olmak zorunda olacağımız büyük bir sorun ile karşı karşı kaldığımızı kabul etmek mecburiyetindeyiz.

İletişim ve telefon hatları altyapısı, anlık çoklu kullanıma hazır değil. Yıllardır milyarlarca dolar kazandıkları halkın en zor günü için maalesef kılını kıpırdatmıyorlar.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı mesela bu konuyu çözebilir.

Yaptırım uygular.

Bir de ne acı ki ona burda pek Girmeyeceğim yerli ve milli GSM operatörümüz de yok.

Kimseye okulda evde işte olan oğlunu, kızını, eşini, annesini, babasını arama diyemezsin.

Ulaşamayan kişi ne yapıyor.

En büyük sorun olan panik başlıyor.

Gebze'den örnek verelim:

Allah vermesin saat 11:30'da deprem oldu.

Baba Gosb'da fabrikada çalışıyor.

Anne kundaktaki bebeği ile evde.

Çocuk 4. sınıfta okulda.

Anneyi aradı ulaşamadı, okulu öğretmeni aradı ulaşamadı,

Servis ile işe gelmiş, gebze 8 km uzaklıkta, ne yapacak koşacak mı? Panik başladı mı? Başladı. 

84 bin öğrencisi olan Gebze'de 40 bin öğrenci ilkokul dördüncü sınıf öğrencisi, 20 bin baba ya da anne yola dökülecek mi? 

Telaş, kargaşa, kontrolsüz bir trafik yoğunluğu ne olacak?

Sen insanlara bunun bilincini ve eğitimini veriyor musun onu söyle.

Bu panik düzenini yönetecek organizasyonu yapacak donanım ve güce haiz misin?

Elektrik, su, doğalgaz, internet kesildi.

Alternatifin ne?

Hastanen de acil yatan hastan var 500 yataklı.

İki hastanende ne gibi tedbirin var?

Ulaşım ve gıda zinciri altyapısının bozulması durumunda halkın acil ihtiyacını karşılayacak stok ve depo düzenin mevcut mu?

Acil ilaç tedarik sistemin var mı?

Susuzluk durumunda salgın hastalıkların çıkması ve yayılmaması için ekstra tedbirin nedir?

Her şeyi düşünmek zorundayız.

23 mahalle ve 17 köyden teşekkül koca kent Gebze için lokal çözümler hayata geçirmek zorundayız.

Çözüm mü? İşte sorunun çözümü.

Nasıl ki insan hasta olduğunu kabul edip tedavi olmak için çaba gösteriyor. Biz de deprem ile yaşamayı öğrenmek zorunda olduğumuzu kabul edeceğiz.

Tedavi için nasıl ki bu memleketin doktorları işinin en uzmanı insanlar ise, deprem ve afet konusunda konunun uzmanı ve hayatını insan yaşamının devam etmesine adamış bilim insanları ile her yönden projeler üretmek ve hayata geçirmek zorundayız.

29 Ekim sabahı hayatını enkaz altında kalarak kaybeden 4 canımıza Allahtan rahmet diliyorum.

Geride kalan kardeşimize ve kederli ailesine sabırlar ihsan etmesi için Mevla'ya dua ediyorum.

Geçen aylarda kaleme aldığım 3 yıldır kaçak olarak hizmet veren ve deprem yönetmeliğine göre kapatılması ve yıkılması gereken Gebze Hükümet Konağı'nın derhal boşaltılmasını ve olası bir deprem veya afet koordinasyonun başı olan kaymakamlık binasının yeni binasına taşınmasını bekliyoruz.