3 Kasım'da bayram var

Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Karabük İl Teşkilatı muhteşem bir açılışa imza attı. Karabük İl Teşkilat binasının açılışı için gerçekleştirilen tören, on bini aşkın Karabüklünün, açılışı yapılacak olan il merkezinin bulunduğu caddeyi doldurması üzerine bir mitinge dönüştü. Binanın bulunduğu Hürriyet caddesinin izdiham nedeniyle resmi yetkililer tarafından trafiğe kapatılmasıyla devam eden törendeki coşku görülmeye değerdi. Ellerinde Türk ve BTP bayrakları ile Karabüklüler, Karabük'ü "Bağımsız Türkiye", "Bu vatan bu millet sizi bekliyor", "Üstad nerede biz oradayız" sloganlarıyla inleterek 3 Kasım'da sandıkta nasıl bir irade beyan edeceklerini ortaya koydular.

Karabük de Türkiye'de kurtulacak

Mustafa Kemal Atatürk, silah arkadaşları, şehitler için saygı duruşu ve İstiklâl Marşı'nın okunmasıyla başlayan proğramda bir konuşma yapan Karabük İl Başkanı ve BTP Genel Başkan Yardımcısı İbrahim Erdöl, "Bu meydan dün Kardemir'i kurtarmak için doldurulmuştu. Şimdi Karabük'ü, Türkiye'yi kurtarmak için doldurdunuz. Türkiye'yi kâinat devleti yapmak için kolları sıvayan 2. Kuvay-ı Milliyenin önderi Prof. Dr. Haydar Baş'ı desteklemek için doldurdunuz" dedi ve caddeyi tıklım tıklım dolduran Karabüklülere teşekkür etti. 2. Kuvay-ı Milliye bayrağını açan Prof. Dr. Haydar Baş'ın önderliğini yaptığı BTP'nin işbaşına gelmesiyle Karabük Demir Çelik'in de, Karabük'ün de, Türkiye'nin de kurtulacağını, bir kâinat devleti kurulacağını söyleyen Erdöl,

"Türkiye'yi çok kötü yaraladılar. Bu yarayı ise pansuman etmek istiyorlar. Bu yara pansuman ile iyileşmez. Dolar 1 milyon 700 bin TL oldu. Atatürk döneminde 1 Dolar 90 kuruştu. Atatürk, milli bir ekonomi sahibi, Avrupa kapılarında dilencilik etmeyen şahsiyet sahibi bir insandı. 'Bağımsızlık benim karakterimdir' diyen bir insandı. Bazıları mandadan söz ederken o 'Ya İstiklal Ya Ölüm' diyordu. O, Avrupa'ya teslim olmadı. Kayseri'de uçak fabrikası yaptı. Belçika'ya ihraç etti. Yol, fabrika, köprü, baraj yaptı. Düyun-u Umumiye'den kalan borçları ödedi. Bugün de aynı tavra, aynı ruha ihtiyacımız var. Tefecilerden para almak için bağımsızlığımızı, egemenliğimizi devretmeye değil" dedi.

Çözüm Prof. Dr. Haydar Baş'ta

"Faizle, borçla, kendi çiftçisine ekim yaptırmadan, kendi insanının üretimin engelleyerek kalkınmaya çalışan başka bir ülke var mıdır?" diye soran, ekonomik, sosyal, siyasi ve kültürel bir kuşatma altında olduğumuzu söyleyen Erdöl, böyle badireli günlerin parti genel başkanları ile değil ancak liderlerle atlatılacağı tespitinde bulundu. İçinde bulunduğumuz problemlerin, büyük proje, ufuk, misyon, vizyon, irade sahibi, herkesi kucaklayan, "ordumu dünyanın en büyük ordusu yapacağım" diyen liderlerle ancak aşılabileceğini belirten Erdöl, bu büyük liderin Prof. Dr. Haydar Baş olduğunu söyledi ve bütün Karabüklüleri bu liderin etrafında kenetlenmeye, 3 Kasım'da Karabük'ten tulum çıkarmaya çağırdı.

Türkiye'nin tek şansı

Törende, BTP Genel Başkanı Ali Gedik de bir konuşma yaptı. BTP olarak işçimizin, memurumuzun, çiftçimizin, sanayicimizin, bürokratımızın kısaca vatandaşımızın derdini; ülkemizin içinde bulunduğu siyasi, sosyal, ekonomik problemlerin mahiyetini ve çözümünü de bildiklerini söyleyen Gedik şunları söyledi:

"Yiğit düştüğü yerden kalkar. Türk milleti bundan 80 sene evvel, 'Bağımsızlık benim karakterimdir' diyerek 1. Kuvay-ı Milliye'yi ilan etti ve Bağımsız Türkiye'yi kurdu. Esarete son verdi. Bugün de siyasi, sosyal, ekonomik kuşatmaya, tahdit ve tahkim yasalarına, Türk milletini, devletini ve askerini Batı karşısında mahkum etmek isteyenlere karşı Prof. Dr. Haydar Baş, 2. Kuvay-ı Milliye hareketini başlattı ve BTP'yi kurdu. BTP, bu milletin bağımsızlığına, varlığına göz dikenlere karşı koyma hareketidir. BTP, Türkiye'nin tek şansıdır. Alternatifi yoktur. Bugün burada işte bu hareketin Karabük ayağını harekete geçirdik. Hayırlı olsun!"

Dertlerin bitmesine üç ay kaldı

BTP Genel Başkanı Ali Gedik, seçimin yapılacağı 3 Kasım'ın ne anlam taşıdığını da şöyle ifade etti:

" 3 Kasım, Türkiye'nin siyasi bağımsızlığına kavuşacağı tarih olacaktır. Türk ekonomisinin bağımsızlığına kavuşacağı tarih olacaktır. Türk toplumunun barış günü olacaktır. Devlet-millet, asker-sivil kaynaşmasının günü olacaktır. Lazı, Çerkezi, Kürdü, Arabı ile herkesin Türk kimliği etrafında tek bilek, tek yürek olduğu gün olacaktır. 3 Kasım, 'AB'ye evet' diyenlerle, 'Türk milletine evet' diyenlerin seçimi olacaktır. Türk milletini Avrupa kapılarında dilenci yapmak isteyenlerle, bu milleti dünyanın en büyük milleti yapmak isteyenlerin seçimi olacaktır. 3 Kasım sadece bir seçim olmayacak, tarihi bir dönüm noktası olacaktır. Sıkıntıların, dertlerin, borçların, umutsuzluğun bitmesine üç ay kaldı. 3 Kasım bir bayram günü olacaktır."