logo
24 MAYIS 2024

350 yıllık çınar ağacında Allah lafzı

Bartın'da Allah lafzını yansıtan 350 yıllık çınar ağacı, 'Mistik Anıt Ağaç' ilan edildi.
04.04.2022 10:00:00
350 yıllık çınar ağacında Allah lafzı
350 yıllık çınar ağacında Allah lafzı
Bartın'da Allah lafzını yansıtan 350 yıllık çınar ağacı, 'Mistik Anıt Ağaç' ilan edildi.

Ulus ilçesine bağlı Köklü köyünde yaşayan ve köyün muhtarlığını yapan Hayri Açıkgöz, köy sınırları içerisinde yer alan Ese Dede türbesinin bakımı ve korunma altına alınması için başvuruda bulundu. Muhtar Açıkgöz, türbede incelemelerde bulunmak için köye gelen resmi heyete aynı bölgede yer alan ve doğal bir şekilde Allah lafzını yansıtan çınar ağacı hakkında da bilgiler verdi. Bartın Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü ile Bartın Üniversitesi Orman Fakültesi Dekanlığından uzman ekiplerce 350 yıllık olduğu değerlendirilen çınar ağacıyla ilgili de çalışma başlatıldı.

İnceleme çalışmalarının ardından Bartın Üniversitesi Orman Fakültesi Dekanlığınca hazırlanan rapor Karabük Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyona sunuldu.

Raporda, 'Köklü köyü mezarlığındaki Ese Dede türbesinin yanındaki bu ağaçla ilgili mistik bir inanış bulunmaktadır. Yaşlı ve çift tarafı kovuk gövde kısmının bir tarafından çıkan üç farklı sürgün yıllar içinde kalınlaşmış ve bunlardan kovuk kısmına yakın tarafta bulunan ve eski gövde ile adeta kaynaşmış durumdaki genç gövdenin üzerinde büyük bir ur gelişmiştir. Yaşlı ağacın bu kısımlarına belirli bir açı ile bakıldığında Arapça harflerle Allah lafzının görüldüğü ifade edilmektedir. Bölge halkı da ağaçla ilgili benzer bir inanışa sahiptir' ifadelerine yer verilirken, Karabük Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonu tarafından ağacın Mistik Anıt Ağaç olarak tescillenmesine ve koruma altına alınmasına karar verildi.

Köy muhtarı Hayri Açıkgöz Allah lafzını yansıtan ağacın anıt ağaç olarak kabul edilmesi ve koruma altına alınacak olmasından dolayı mutluluk duyduklarını ifade ederek, "Biz muhtarlık yönetimine geldiğimizde köyümüzün değerlerini ön plana sunmak için girişimlerde bulunduk. Öncelikle Ese Dede türbesinin bakımının yapılabilmesi ve korunması için ilgili kurumlara dilekçe ile başvuruda bulunduk. Bartın Üniversitemizden Barbaros hocamız ve Çevre Şehircilikten bir ekip türbede incelemede bulundular. Buradan da çıkarken kendilerine Allah lafzını yansıtan ağacımızı gösterdik ve bu ağacın da koruma altına alınacak bir değer olabileceğini ifade ettik. Kendileri de incelediler, raporlarını ilgili kurumlara yolladılar. Bugün Karabük Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonu tarafından alınan ve elimize ulaşan kararla burası tescil oldu. Koruma altına alınacağı söylendi. Çabalarımızın boşa çıkmamasına çok sevindik. Mübarek Ramazan ayında böyle bir haber almaktan ayrıca mutlu olduk' dedi.İHA
Naci Görür 'başka çare yok' dedi
'Hiç acımadan yıkacaksın'
5 dönümle başladı siparişlere yetişemiyor
Kilosu tarlada 60 lira
Yahudi yerleşimciler yeni bir "kaçak yerleşim birimi" kurdu
Gazze'de katliam, Eriha'da işgal!
Gazze'deki Aksa Şehitleri Hastanesinde alarm
1200 hasta ölümle karşı karşıya
Bakan Yerlikaya gözaltı ve tutuklama sayılarını açıkladı
11 ayda FETÖ'den kaç kişi tutuklandı?
1 kişi ağır yaralandı, 4 kişi dumandan etkilendi
Mahkum kendini yaktı, koğuş tutuştu
Sayı 147'yi bulacak
46 ülke Yahudi lobisinin kuklası
Nefes kesen sonda kupaya Kartal uzandı
12 milyonluk Musrati galibiyet golünü attı
Ayhan Bora Kaplan'dan 'bitanem' açıklaması
'Sehven 'efendim bir tanem' dedim'
Netanyahu Almanya'ya giderse tutuklanacak
'Biz kanunlara uyarız'
Yaklaşım farkı ortaya çıktı
Gündem sokak hayvanları
Erdoğan'ın seferberlik yetkisi ne anlama geliyor?
Şahsi ihtiraslar için kullanılırsa...
TCMB faiz kararını açıkladı
Merkez Bankası faizi değiştirmedi
Orman yangını mevsimi geldi
Hava filosu ne durumda?
Senegalli Süleyman ve arkadaşları sınır dışı edilecek
'Günde 5 bin 500 TL kazanıyorum' demişti
Naci Görür 'başka çare yok' dedi
'Hiç acımadan yıkacaksın'
5 dönümle başladı siparişlere yetişemiyor
Kilosu tarlada 60 lira
Yahudi yerleşimciler yeni bir "kaçak yerleşim birimi" kurdu
Gazze'de katliam, Eriha'da işgal!
Gazze'deki Aksa Şehitleri Hastanesinde alarm
1200 hasta ölümle karşı karşıya
Bakan Yerlikaya gözaltı ve tutuklama sayılarını açıkladı
11 ayda FETÖ'den kaç kişi tutuklandı?
1 kişi ağır yaralandı, 4 kişi dumandan etkilendi
Mahkum kendini yaktı, koğuş tutuştu
Sayı 147'yi bulacak
46 ülke Yahudi lobisinin kuklası
Nefes kesen sonda kupaya Kartal uzandı
12 milyonluk Musrati galibiyet golünü attı
Ayhan Bora Kaplan'dan 'bitanem' açıklaması
'Sehven 'efendim bir tanem' dedim'
Netanyahu Almanya'ya giderse tutuklanacak
'Biz kanunlara uyarız'
Yaklaşım farkı ortaya çıktı
Gündem sokak hayvanları
Erdoğan'ın seferberlik yetkisi ne anlama geliyor?
Şahsi ihtiraslar için kullanılırsa...
TCMB faiz kararını açıkladı
Merkez Bankası faizi değiştirmedi
Orman yangını mevsimi geldi
Hava filosu ne durumda?
Senegalli Süleyman ve arkadaşları sınır dışı edilecek
'Günde 5 bin 500 TL kazanıyorum' demişti

Prof. Dr. Naci Görür: Binaları hiç acımadan kepçeyi vurarak yıkacaksın

Güngören, Bahçelievler ve Bağcılar çevresinde havadan çekilen görüntüler ile betona boğulan şehrin adeta tablosu ortaya çıktı. Açık ve yeşil alanların hiç olmadığı görüntüleri yorumlayan Yer Bilimci ve Deprem Uzmanı Prof. Dr. Naci Görür, çözümün 'yıkım' olduğunu söyledi.
24.05.2024 09:34:00 / Güncelleme: 24.05.2024 09:40:38
İhlas Haber Ajansı
Prof. Dr. Naci Görür: Binaları hiç acımadan kepçeyi vurarak yıkacaksın
Prof. Dr. Naci Görür: Binaları hiç acımadan kepçeyi vurarak yıkacaksın
Betona boğulan İstanbul'un havadan çekilen görüntülerini yorumlayan Yer Bilimci ve Deprem Uzmanı Prof. Dr. Naci Görür, 'İlçenin belediye başkanı, insanlarımız ölmesin diye önce yapı stokunu deprem dirençli mi, değil mi araştıracak. Bu araştırma sırasında deprem dirençli olmayanları ise ya yıkacak ya da güçlendirecek. Bunu belirledikten sonra yapılacak iş, insanları ölüme terk etmek olmayacağına göre, binaları hiç acımadan kepçeyi vurarak yıkacaksın. Kentsel dönüşüm binayı sadece yenilemek değil, planlamaktır. Kente zarar veren bütün bileşenleri deprem dirençli yapmaktır' dedi.



Güngören, Bahçelievler ve Bağcılar çevresinde havadan çekilen görüntüler ile betona boğulan şehrin adeta tablosu ortaya çıktı.

Açık ve yeşil alanların hiç olmadığı görüntüleri yorumlayan Yer Bilimci ve Deprem Uzmanı Prof. Dr. Naci Görür, 'O kentte veya o ilçede bina yoğunluğu ne kadar fazlaysa yıkım, ona bağlı olarak ölüm ve maddi zarar olma ihtimali o kadar fazla olur. Bu duruma izin veren ve onu öyle kabul eden anlayışta da bir yanlışlık var. İşin başında zaten öyle bir kent, öyle bir planlama zaten olmazdı. Ama olmuş, böyle bir hata yapılmış. Şimdi ne yapacağız diyorsanız; o ilçenin belediye başkanı, insanlarımız ölmesin diye önce yapı stokunu deprem dirençli mi, değil mi araştıracak. Bu araştırma sırasında deprem dirençli olmayanları ise ya yıkacak ya da güçlendirecek. Bunu belirledikten sonra yapılacak iş, insanları ölüme terk etmek olmayacağına göre, binaları hiç acımadan kepçeyi vurarak yıkacaksın. Ona göre de bir yasa çıkaracaksın. Bunun başka yolu yok. Yıktığın yerde de aynı şekilde, ev yapayım derseniz yanlış yaparsınız. Kentsel dönüşüm binayı sadece yenilemek değil, planlamaktır. Kente zarar veren bütün bileşenleri deprem dirençli yapmaktır. Yapılacak şey, anlattığım gibi 6 bileşen üzerinde duracaksın. Çok yoğun bir bölgede, dönüşüm alanı yapacaksın. Dönüşüm alanında 10 bin ev yaptıysan, o kentin içinde 10 bin problemli evi yıkacaksın. Orayı ferahlatacaksın. Yeşil alana, parka dönüştüreceksin. Ve oradan çıkacak insanlara da 'senin evin bu' diyeceksin. O zaman halk da memnun olur. Halka tepeden bakarsan, uzak yerlere gönderirsen, halk onu istemez. İlçenin içerisinde güzel bir yerde usulüne uygun, 'mis gibi deprem dirençli evler' yaparsanız, o bölgeleri de yıkıp yeşil alana dönüştürürseniz kimse bir şey demez. En kötü durumda bile can güvenliği önemlidir. Kamu yararı önemlidir. Devlet şefkatli ve anlayışlı olmalıdır. Ne vatandaş rant peşinde koşmalı, ne de yönetimler rant peşinde olmamalıdır' ifadelerini kullandı.

'Dur' ihtarına uymayan otomobilden 17 kişi çıktı

Edirne'de polisin "dur" ihtarına uymayan Bulgar plakalı otomobilin içinden 14 düzensiz kaçak göçmen, kaçan sürücü ve yanındaki 2 kişiyle birlikte toplam 17 kişi çıktı.
24.05.2024 07:55:00 / Güncelleme: 24.05.2024 09:18:31
İhlas Haber Ajansı
'Dur' ihtarına uymayan otomobilden 17 kişi çıktı
'Dur' ihtarına uymayan otomobilden 17 kişi çıktı

Edirne'de polis ekipleri CB 2356 TH Bulgar plakalı otomobili İstasyon Mahallesi Güney çevre yolunda durdurmak istedi. Şüpheli otomobilin daha önce de defalarca uygulama noktalarında polis ekiplerinin "dur" ikazında bulunmasına rağmen sürekli kaçtığı öğrenildi.

Kaçan otomobil yaşanan kovalamaca sonucu trafik polislerinin ekip otosuna çarparak durduruldu. Durdurulan otomobilin sürücüsü ve yanında bulunan 2 kişi ise yaya olarak kaçarak kayıplara karıştı.

Polis ekipleri, otomobilin içinde aralarında çocukların ve kadınların da bulunduğu 14 düzensiz kaçak göçmenin olduğunu tespit etti.

Tıka basa adeta istiflenerek otomobilin içine doldurulan göçmenlerin halsiz olduğu ve ayağa kalkmakta zorluk yaşadıkları görüldü. Ayrıca, otomobilin bagajında Meriç Nehri üzerinden göçmenlerin geçiş yapması için de bot bulundu.



Polisler, 1'i Iraklı, 6'sı Suriyeli ve 7'si Filistinli toplam 14 düzensiz kaçak göçmeni hastane kontrolünün ardından gerekli işlemlerini yapmak üzere emniyette götürdü.

Öte yandan otomobilin içinde göçmenleri terk ederek kaçan sürücü ve 2 kişiyi bulmak için inceleme başlattı.



Göçmenlerin emniyetteki işlemlerinin adından ülkelerine geri gönderilmek üzere Edirne İl Göç İdaresine teslim edileceği öğrenildi.

Olayla ilgili inceleme sürüyor.

Filistin'i tanıyan ülke sayısı artıyor

 
 
İspanya, Norveç ve İrlanda, 28 Mayıs'ta Filistin'i bir devlet olarak tanıyacaklarını dünyaya duyurdu. Böylece Filistin'i tanıyan ülke sayısı 147'ye çıkacak.
23.05.2024 23:24:00
AHMET TURAN YİĞİT
Filistin'i tanıyan ülke sayısı artıyor
Filistin'i tanıyan ülke sayısı artıyor

Filistinli liderlerin memnuniyetle karşıladığı açıklama, Filistin Kurtuluş Örgütü tarafından da "tarihi bir an" olarak nitelendi. Filistin'i bir devlet olarak tanımaya karar veren ülkeler, bu adımın İsrail ile Filistinliler arasında barış görüşmelerinin gelişmesine yardımcı olacağını ifade ediyor. İsrail, Filistin'in bir devlet olarak tanınmasına kesin olarak karşı duruyor ve böyle bir devletin "İsrail'in varlığına tehdit olacağını" iddia ediyor. Birleşmiş Milletler'e (BM) üye 193 ülkeden 144'ü Filistin'i devlet olarak tanıyor. Bunların arasında BM'deki 22 üyeli Arap Grubu, 57 ülkeli İslam İşbirliği Teşkilatı ve 120 üyeli Bağlantısızlar Hareketi de bulunuyor. Son açıklama ile Filistin'i tanıyan BM üyesi ülke sayısı 147'ye yükselmiş olacak. Filistin'i 15 Kasım - 25 Aralık 1988 arasında 82 ülke tanımıştı. Türkiye, 15 Kasım 1988'de ilk tanıyan ülkelerden biri. Bu tarihten önce Filistin'i tanıyan ülke bulunmuyor.

İşte tanımayan kuklalar

Filistin'i tanımayan ülkeler ise şunlar: Andorra, Ermenistan, Avusturya, Estonya, Letonya, Litvanya, Liechtenstein, Fiji, İsrail, ABD, İngiltere, Almanya, Fransa, Kanada, Avustralya, Hollanda, İtalya, Portekiz, Finlandiya, Danimarka, Marshall Adaları, Moldova, Monako, Kuzey Makedonya, Yeni Zelanda, San Marino, Portekiz, Samoa, Solomon Adaları, Tonga, Tuvalu, İsviçre, Belçika, Yunanistan (Kıbrıs Rum Kesimi tanıyor), Japonya, Güney Kore, Myanmar, Eritre, Tayvan,  Panama, Kamerun, bir kaç minik ülke...
Tayvan'ı yanıyan ülke sayısı ise son derece az, dolayısıyla listeye almaya gerek yoktu aslında! Avustralya bu ay yaptığı açıklamada, "iki devletli çözüme ön ayak olmak üzere" Filistin'i devlet olarak tanıyabileceğini bildirdi. Mart ayında İspanya, İrlanda, Malta ve Slovenya liderleri, "uygun koşullar sağlandığında" Filistin'i devlet olarak tanımaya yönelik çalıştıklarını açıklamışlardı. Bu açıklamadan önce, yalnızca 9 Avrupa ülkesi Filistin'i devlet kabul ediyordu. Bunların da çoğu, 1988'de, Sovyet Bloku'nun bir parçası oldukları dönemde karar almıştı. BM Güvenlik Konseyi'ne gelen taslaklar ancak beş daimi üyeden hiçbirisi veto etmediği takdirde onaylanabiliyor. Bu beş ülke ise şöyle: ABD, İngiltere, Fransa, Rusya ve Çin.

Kudüs'te öldürülen imam Hasan Saklanan Şanlıurfa'da defnedildi

Kudüs'te İsrail polisi tarafından öldürülen imam Hasan Saklanan'ın cenazesi, memleketi Şanlıurfa'da defnedildi.
23.05.2024 17:05:00 / Güncelleme: 23.05.2024 17:09:56
İhlas Haber Ajansı
Kudüs'te öldürülen imam Hasan Saklanan Şanlıurfa'da defnedildi
Kudüs'te öldürülen imam Hasan Saklanan Şanlıurfa'da defnedildi
Kudüs'te İsrail polisi tarafından öldürülen Şanlıurfalı imam Hasan Saklanan'ın (34) cenazesi, 23 gün sonra kurulan diplomasi çalışmalarının ardından hava yolu ile memleketi Şanlıurfa'ya getirildi.

GAP Havalimanında ailesi tarafından teslim alınan cenaze, yüzlerce araçlık konvoy ile Şanlıurfa Adli Tıp Kurumu Morguna götürüldü. Burada otopsi işlemleri yapılan cenaze yakınlarına teslim edildi.

Cenaze, merkez Eyyübiye ilçesindeki Eyüp Peygamber Camisine götürüldü. İkindi namazının ardından kılınan cenaze namazına imamın yakınları ile birlikte yüzlerce vatandaş katıldı.



Cenazeye katılan vatandaşlar, slogan atarak İsrail'e tepki gösterdi. Tekbirler de getiren vatandaşlar, Hasan Saklanan ve Gazze'de hayatını kaybedenler için dua etti.

Cami avlusunda dev Türk ve Filistin Bayrakları açan kalabalık, namazın ardından tabutun üzerini de Filistin Bayrağıyla örttü. Namaz ve duaların ardından imamın cenazesi cami bahçesinde yer alan mezarlıkta defnedildi.



Ne olmuştu?

Şanlıurfa'nın Haliliye ilçesine bağlı Kepez kırsal Mahallesi'nde cami imamı olarak görev yapan 4 çocuk babası 34 yaşındaki Hasan Saklanan, Diyanet İşleri Başkanlı tarafından düzenlenen bir organizasyonla Ürdün'e gitti. Pasaportunu yanına alan Saklanan, kafileden ayrılarak 30 Nisanda Filistin'e geçti. İddiaya göre İsrail polisi, Mescid-i Aksa'ya girmeye çalışan Hasan Saklanan'a fiziki şiddet uygulayarak izin vermedi. Çarşı bölgesinden satın aldığı bıçakla polise saldıran Saklanan, vurularak öldürülürken İsrail polisi ise yaralandı.
Hasan Saklanan'ın naaşı, adli soruşturmanın tamamlanmasının ardından Tel Aviv Büyükelçiliği tarafından teslim alınarak Türkiye'ye getirildi.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.