Peşmerge Barzani'nin Türkiye'ye savurduğu, "Kerkük'e karışırsanız, Diyarbakır'ı karıştırırız" tehdidi ve iki günde 10 şehit? Ve bütün bunlardan daha acısı, peşmergeye haddini bildiremeyen, bırakın had bildirmeyi cevap dahi veremeyen bir Ankara?Türkiye en aciz, en karanlık ve en çaresiz günlerini yaşıyor. Yönetim anlamında tam bir acz içindeyiz. Ülkeyi idare edenler, yanıbaşımızdaki aşiret reislerinin koca bir ülkeyi fütursuz tehditlerine sessiz kalıyorlar. AKP'nin yeni afişlerini sizler de görmüşsünüzdür:"4 yıla 40 yılı sığdırdık!"Doğru ama eksik bir ifade?Doğruluğu; 4 yıla epey bir şeyler sığdırıldığından, eksikliği; sadece 40 yıl değil, en az 80 yılın sığdırıldığından.Konumuzla da ilgili olduğu için terörle başlayalım?AKP hükümeti işbaşına geldiği gün Türkiye'de terör sıfır noktasındaydı. O günlerde, birkaç yıldır şehit cenazesi gelmemiş, terör örgütü PKK çil yavrusu gibi dağılmıştı. Ama AKP'nin devr-i iktidarında terör yeniden hortladı ve şehit cenazeleri ard arda gelmeye başladı. Son olarak 2 günde 10 şehit cenazesi gelmesi, AKP'nin 4 yıla sığdırdığı terör patlamasının son bilançosudur. AKP hükümeti 4 yıla daha neler sığdırmadı ki? 80 küsur yıllık Cumhuriyetimizin dişiyle tırnağıyla bir noktaya getirdiği kurumlar, fabrikalar; kanımızla düşmanı söküp attığımız topraklar 4 yılda tarumar edildi. Bir ülkenin 80 küsur yılda elde ettiği tüm kazanımlar, 4 yıllık "konsantre çöküş" döneminde elimizden çıkarıldı. Dışpolitika, ekonomi, iç politika, sosyal ve kültürel yapı bu kadar kısa bir sürede ancak bu kadar sıfıra indirilebilir. Daha dün bizim verdiğimiz pasaportlarla inlerinden çıkabilen aşiret reisleri, bugün kalkmış "Diyarbakır'ı karıştırırız ona göre?" diye tehditler savurabiliyorsa, bu küstah tehditlere Diyarbakır Belediye başkanı kılıklı adam sessiz kalarak onay verebiliyorsa ve hepsinden önemlisi bu tehditler karşısında hükümet kanadı derin bir sessizliğe gömülmüşse 4 yıla çok şey sığdırılmış demektir.Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, Barzani'nin tehditleriyle ilgili sorulara "göreceksiniz cevabımızı" şeklinde yanıt veriyor. Ve sonra öğreniyoruz ki sayın Gül, Barzani'nin açıklamalarından sonra hemen telefona sarılmış ve ABD Dışişleri Bakanı Rice'yi aramış. Yani Barzani'ye cevap verilip verilmeyeceğini, verilecekse nasıl bir cevap verileceğini Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin dışişleri Bakanı veya Başbakanı değil, ABD tayin ediyor. Sayın Gül, artık sizin cevabınızı görmeye lüzum kalmadı. Zaten bu saatten sonra vereceğiniz cevabın hükmü de kalmadı. Siz artık cevabı millete verin, çünkü milletin size soracağı sorular epey birikti. Barzani'nin, Kerkük'ün, Kıbrıs'ın, Irak'ın, Kürdistan'ın, Ege'nin, satılan toprakların, fabrikaların, limanların, yıkılan Kur'an Kurslarının, açılan kiliselerin, milletin cebinden faize ödediğiniz milyarlarca doların, özetle 4 yıla sığdırdığınız bütün icraatların hesabını verme vakti yaklaştı?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Alperen Polat / diğer yazıları
- Sadaka sosyalizmi / 17.04.2013
- Namusumuza dokunan yanar / 14.04.2013
- MHP'nin misyonu / 26.03.2013
- Tarihe şahitlik ettim / 04.03.2013
- Teröre teslim olduk / 15.01.2013
- Atatürk’e sahip çıkana sahip çıkmak / 12.01.2013
- Talabani miadını doldurdu, sıradaki gelsin! / 21.12.2012
- Arınç misyonu / 20.12.2012
- 1962’den 2012’ye ‘satılık müttefik’ Türkiye! / 19.12.2012
- ‘NATO toprağı Türkiye’den dünya savaşının fitilini ateşlemek / 18.12.2012
- Namusumuza dokunan yanar / 14.04.2013
- MHP'nin misyonu / 26.03.2013
- Tarihe şahitlik ettim / 04.03.2013
- Teröre teslim olduk / 15.01.2013
- Atatürk’e sahip çıkana sahip çıkmak / 12.01.2013
- Talabani miadını doldurdu, sıradaki gelsin! / 21.12.2012
- Arınç misyonu / 20.12.2012
- 1962’den 2012’ye ‘satılık müttefik’ Türkiye! / 19.12.2012
- ‘NATO toprağı Türkiye’den dünya savaşının fitilini ateşlemek / 18.12.2012