logo
29 MART 2024

7 İlin belalısında ciddi düşüş var

2020 yılında 61 kişi, 2002 ile 2017 yılları arasında ise 501 kişi bu hastalık nedeniyle hayatını kaybetti
08.09.2020 01:35:00
7 İlin belalısında ciddi düşüş var
7 İlin belalısında ciddi düşüş var
Türkiye'de ilk defa Tokat'ta görülmüştü, ölüm oranında düşüş yaşanıyor 
  
Türkiye'de ilk defa 18 yıl önce Tokat'ta görülen Kırım Kongo Kanamalı Ateşli Hastalığının (KKKA) neden olduğu ölüm oranlarında son iki yıldır önemli derecece düşüş yaşandı. 
  
Türkiye'de 7 ilde (Sivas, Tokat, Yozgat, Çorum, Gümüşhane, Bayburt ve Erzincan) görülen Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığından 2020 yılında 61 kişi yaşamını yitirdi. 2002 ile 2017 yılları arasında ise 501 kişi bu hastalık nedeniyle hayatını kaybetti. 
 
Hastalığın Türkiye'de ilk olarak 2002 yılında görüldüğü Tokat'ta ise son iki yıldır ölüm oranlarında ciddi düşüş yaşanıyor. Tokat'ta, geçen yıl ve bu yıl 2 kişi KKKA hastalığından öldü. 
 
Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesinde yoğun bakım servisinde tedavi gören son hasta ise  durumun düzelmesi sonucu yataklı servise çıkartıldı. 
 
Tokat'ta keneden son 2 yılda 4 ölüm 
  
Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Ana Bilim Dalı Dr. Öğretim Üyesi Zafer Parlak, geçen yıllar göre kısmi olarak hastaneye KKKA şikayeti ile hasta başvurusunda artış olduğunu kaydetti. 
 
Parlak, bu yıl yataklı serviste tedavi gören yaklaşık 100 civarındaki hastadan yoğun bakımda tedavi gören 2 kişinin hayatını kaybettiğini ifade ederek;
 
"Yoğun bakımda hastamız kalmadı, sağlıklarına kavuşarak taburcu edildi. Geçen yılda 2 hastamızı kaybetmiştik, bu yılda 2 kişi bu hastalıktan yaşamını kaybetti. Yalnız vak'a sayısı bu yıl biraz daha fazla. Daha fazla olmasına karşı vefat eden hasta sayımız aynı. 
 
Şu anda klinikte tedavi gören 1 hastamız kaldı. Oda yoğun bakımda tedavi görürken stabil duruma gelince 2 gün önce servise aldık. Geri kalan hastalarımızın hepsi iyileşerek taburcu edildi. 
 
Tokat'ta önceki yıllara göre keneden ölüm oranlarında düşüş yaşanıyor. 2010-2016 yılları arasında daha fazla hasta oluyordu ve ölüm oranı daha yüksekti. Hasta sayısında geçmiş yıllara göre bir azalma var. Ölüm oranı da geçmiş yıllara göre sevindirici oranda azaldı" dedi. 
 
Keneye karşı insanlar bilinçlendi 
  
Parlak, kene vak'alarında tedavi sürecinin kişiden kişiye göre değiştiğini ifade ederek;

"Hastalık çok değişken tablolarda seyrediyor. Bir kısım kişilerde çok hafif semptomlarla geçebilirken başka bir hastada ağır seyredip yoğun bakıma düşebiliyor. Öncelikli olarak ölüm oranlarının bu konudaki bilinçlenmeden kaynaklandığını düşünüyoruz. Çünkü önceki yıllara göre halk daha bilinçli, hastaneye daha erken başvuruyor. 
 
Korunma yollarını da daha iyi biliyor. Keneyle temas olduğunda da daha bilinçli müdahale yapılabiliyor. Hastanede de gerekli tüm imkanlar seferber ediliyor. Hastalar için ne gerekiyorsa uygulandığı için tedavi yönünde de en ufak bir aksama olmuyor. Çok şükür ki vefat eden hasta sayısı azalıyor" diye konuştu. 
 
Tedavi sürecinde tüm imkanlar seferber ediliyor 
  
KKKA hastalarına kan plazma tedavisi uygulandığına işaret eden Parlak;

"Hastaların öncelikle trombositleri pıhtılaşma hücreleri belirleniyor. Bu oranın düşmesi kanama riskine yol açıyor. Beyin kanamasından tutun sindirim sistemi kanamasına kadar bunları önlemek için trombosit süspansiyonu veriyoruz.  Taze donmuş plazma veriliyor. Bu da hastanın kan değerlerine göre ayarlanıyor ve stabil tutulmaya çalışılıyor. 
 
Ek olarak birkaç hastamıza ilik tedavisi uyguladık. Bu hastalar başka tedavilere yanıt vermeyen ağır hastalardı. Bu tedavi ile de sağlıklarına kavuştular. Bu yıl başka bir ile hasta sevkimiz olmadı" ifadelerini kullandı. 
 
3 gün yoğun bakımda kaldı, sağlığına kavuştu 
  
İstanbul'dan Tokat'ın Sulusaray ilçesine bağlı Malum Seyit Tekke Mahallesi'ndeki evine yaz ayını geçirmek için gelen 4 çocuk babası Ahmet Dikilitaş (61), tarlada çalıştıktan sonra evinde rahatsızlandı. Önce Sulusaray Devlet Hastanesine birkaç gün sonra da Tokat Devlet Hastanesine başvuran Dikilitaş'a KKKA teşhisi konuldu. 
 
Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi Sağlık Araştırma ve Uygulama Hastanesinde yoğun bakım servisinde 3 gün tedavi gören Diklitaş, durumunu düzelmesi sonucu normal servise alındı. 
 
Hayati tehlikeyi atlatan yaşlı adam yaşadığı sıkıntılı süreci geride bıraktığını belirterek;

"Keneyi vücudunda fark edemedim. Hastalık belirtileri sonucu teşhis konuldu. Ölümden döndüm" dedi. Babasına hastanede refakat eden Nurullah Dikilitaş zor bir süreci atlattıklarını belirterek, "3 günlük yoğun bakımda zor bir süreç geçirildi. Çok şükür şifamızı bulduk, hamdolsun birkaç gün içerisinde taburcu olacak inşallah" diye konuştu. 
  
                                         
2 suç örgütü lideri daha İstanbul'da yakalandı
Kırmızı bültenle aranıyorlardı
Müzakereler katliama zaman kazandırmak için
Takas önerisini Netanyahu reddetti
3 büyük takım taraftarı iftarda buluştu
'Futbol sahada, dostluk her yerde'
Oy sayımı iftar saatine denk geliyor
YSK 'iftar' konusunda karar verdi
'İBB adayını çek' teklifine yanıt verdi
AKP'ye 3 şartını açıkladı
AKP'den bir seçim klasiği
Seçime 3 gün kala gaz bulundu!
İSO'dan tarihi uyarı
'Eğitimli gençlerimizi avlamak için...'
'AJet ile anlaşmamız yok'
THY'den çok garip Ajet kararı!
Almanya'nın öteki yüzü
Avrupa'nın ilk siyonist ülkesi Almanya!
CHP adayı istifa edip AKP'ye katıldı
'Erdoğan'ın emrinde olacağız'
Rezalet ötesi
Yahudi askerler aşağılıkta da zirvede!
'Sandık, hepimizin namusuna emanettir'
Erdoğan son mitingini yaptı
'Gençler BTP’ye akın ediyor'
Zeytinburnu'nda BTP coşkusu
'Para sayma' soruşturmasında Muammer Keskin'in ifadesi
'Bağış karşılığı makbuz almadım'
2 suç örgütü lideri daha İstanbul'da yakalandı
Kırmızı bültenle aranıyorlardı
Müzakereler katliama zaman kazandırmak için
Takas önerisini Netanyahu reddetti
3 büyük takım taraftarı iftarda buluştu
'Futbol sahada, dostluk her yerde'
Oy sayımı iftar saatine denk geliyor
YSK 'iftar' konusunda karar verdi
'İBB adayını çek' teklifine yanıt verdi
AKP'ye 3 şartını açıkladı
AKP'den bir seçim klasiği
Seçime 3 gün kala gaz bulundu!
İSO'dan tarihi uyarı
'Eğitimli gençlerimizi avlamak için...'
'AJet ile anlaşmamız yok'
THY'den çok garip Ajet kararı!
Almanya'nın öteki yüzü
Avrupa'nın ilk siyonist ülkesi Almanya!
CHP adayı istifa edip AKP'ye katıldı
'Erdoğan'ın emrinde olacağız'
Rezalet ötesi
Yahudi askerler aşağılıkta da zirvede!
'Sandık, hepimizin namusuna emanettir'
Erdoğan son mitingini yaptı
'Gençler BTP’ye akın ediyor'
Zeytinburnu'nda BTP coşkusu
'Para sayma' soruşturmasında Muammer Keskin'in ifadesi
'Bağış karşılığı makbuz almadım'

Şanlıurfa'da zincirleme trafik kazası: 3 kişi öldü, 6 kişi yaralandı

Şanlıurfa'nın Siverek ilçesinde zincirleme trafik kazasında 3 kişi öldü, 6 kişi yaralandı.
28.03.2024 22:45:00
Anadolu Ajansı
Şanlıurfa'da zincirleme trafik kazası: 3 kişi öldü, 6 kişi yaralandı
Şanlıurfa'da zincirleme trafik kazası: 3 kişi öldü, 6 kişi yaralandı

Siverek-Şanlıurfa kara yolunun 3'üncü kilometresi Siverek Devlet Hastanesi yakınlarında, Mehmet Karakayalı idaresindeki 34 SRM 01 plakalı otomobil, Kudbettin Kazancı yönetimindeki 07 GHV 87 plakalı hafif ticari araç ve Hamdullah Kınış'ın kullandığı 63 N 5314 plakalı motosiklet çarpıştı.

Çevredekilerin ihbarı üzerine bölgeye 112 Acil Servis, polis, jandarma ve itfaiye ekipleri sevk edildi.

Kazada yaralanan 9 kişi Siverek Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Yaralılardan İbrahim Erol, Hamdullah Kınış ile kimliği henüz belirlenemeyen 1 kişi yapılan müdahalelere rağmen kurtarılamadı.

Kaza nedeniyle ulaşıma kapanan kara yolu, araçların kaldırılmasının ardından yeniden trafiğe açıldı.

Şanlıurfa Valisi Hasan Şıldak, sosyal medya platformu X hesabından, Siverek ilçesinde meydana gelen kazada 3 kişinin hayatını kaybettiğini, 6 kişinin de yaralandığını belirterek, şu ifadelere yer verdi:

"Kazaya trafik ve sağlık birimlerimiz tarafından en hızlı şekilde müdahale edilmiş, yaralılar hastaneye kaldırılmıştır. Kazada hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum." 

Geçmişte katlettiklerinin katliamlarına destek oluyorlar

 
 
İkinci Dünya Savaşı'nda yüzbinlerce Yahudiyi katleden Almanya, hızlı adımlarla 'siyonist ülke olma' yolunda ilerliyor. Gazze'de soykırım yapan İsrail'i açıkça desteklemekten geri kalmayan Berlin yönetimi, geçmişte soykırıma uğrattıkları Yahudilere bir bakıma "Bizden intikam almayın ancak kimi soykırıma tabi tutarsanız tutun, sizi destekleyeceğiz" mesajı vermiş oluyor. 
28.03.2024 17:58:00 / Güncelleme: 28.03.2024 18:06:02
AHMET TURAN YİĞİT
 Geçmişte katlettiklerinin katliamlarına destek oluyorlar
 Geçmişte katlettiklerinin katliamlarına destek oluyorlar


İkinci Dünya Savaşı'nda yüzbinlerce Yahudiyi katleden Almanya, hızlı adımlarla 'siyonist ülke olma' yolunda ilerliyor. Gazze'de soykırım yapan İsrail'i açıkça desteklemekten geri kalmayan Berlin yönetimi, geçmişte soykırıma uğrattıkları Yahudilere bir bakıma "Bizden intikam almayın ancak kimi soykırıma tabi tutarsanız tutun, sizi destekleyeceğiz" mesajı vermiş oluyor.


Siyonizm karşıtı örgüte baskı

Nitekim Almanya'da, siyonizm karşıtı "Orta Doğu'da Adil Barış İçin Yahudilerin Sesi - Jüdische Stimme für gerechten Frieden in Nahost" adlı Yahudi derneğin banka hesabı, üyelerin tam listesini ve adreslerini talep eden bankalar tarafından bloke edildi. Dernek, daha önce Berlin'de düzenlediği gösteride, İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarını protesto etmişti. Öte yandan Almanya'da vatandaşlığa geçişlerde yapılan testin, gelecekte İsrail, Holokost ve Yahudilikle ilgili soruları da içereceği bildirildi.

Bakanın söyledikleri yenilir yutulur gibi değil

Almanya İçişleri Bakanı Nancy Faeser, yenilenmiş soru listesini önemli bir adım olarak gördüğünü belirterek, "Değerlerimizi paylaşmayan hiç kimse Alman pasaportu alamaz. Burada çok net bir kırmızı çizgi çizdik" ifadesini kullandı. Faeser, antisemitizm, ırkçılık ve diğer insanları aşağılama biçimlerinin Alman vatandaşlığına geçişte engel teşkil ettiğini belirtti. Almanya'nın Holokost'tan dolayı İsrail'i ve Yahudileri koruma konusunda özel sorumluluğu bulunduğunu dile getiren Faeser, "Bu sorumluluk bugünkü kimliğimizin bir parçasıdır" değerlendirmesinde bulundu. 

Utanmadan bir de paylaşım yapıyorlar

 
İnsanlıktan zerre kadar nasibini almamış çeteciler olarak da bilinen Yahudi askerler, Gazze'de yaptıklarıyla ahlaksızlıkta da zirveyi kimseye bırakmıyor.
28.03.2024 17:50:00 / Güncelleme: 28.03.2024 17:54:49
HASAN PARLAK
 Utanmadan bir de paylaşım yapıyorlar
 Utanmadan bir de paylaşım yapıyorlar

İnsanlıktan zerre kadar nasibini almamış çeteciler güruhu olarak da bilinen Yahudi askerler, Gazze'de yaptıklarıyla ahlaksızlıkta da zirveyi kimseye bırakmıyor. Nitekim Gazze'de soykırım yapan Yahudi askerleri, işgal ettikleri bölgede her türlü rezalete imza atıyor. Hatta rezaletlerini sosyal medyada paylaşmaktan da geri durmuyor. Reuters ajansında yer alan görüntüler de Yahudi askerlerinin ne kadar 'insanlık sınıfı'nın dışında olduğunu ortaya koyuyor. Nitekim İsrail askerleri, Filistinlilerin evlerinde bulunan iç çamaşırlarıyla oynadıklarını gösteren fotoğraf ve videoları yayınlamaktan geri durmadı. Videolardan birinde Gazze'deki bir odada bir koltukta oturan İsrailli bir asker sırıtıyor, bir elinde silah, diğer elinde beyaz saten iç çamaşırını kanepede yatan bir yoldaşın açık ağzının üzerine sallıyor. Böylece Yahudi askerlerin insan olmadığını, başka tür bir mahluk olduğunu tüm dünyaya haykırıyorlar. 

Marmara'da 'müsilaj' tehlikesi yeniden gündemde

Geçen yıl yaşanan müsilaj tehlikesiyle büyük bir mücadele gerçekleştirmek zorunda kalan Marmara Denizi, atıkların denize boşaltılması devam ettiği için bu yıl da ciddi bir sorun olarak karşımıza çıkacak. Marmara şimdiden alarm vermeye başladı
28.03.2024 14:55:00 / Güncelleme: 28.03.2024 15:00:59
Ahmet Haydar Tarhanlı
Marmara'da 'müsilaj' tehlikesi yeniden gündemde
Marmara'da 'müsilaj' tehlikesi yeniden gündemde
Müsilaj, kapalı denizlerde zaman zaman ortaya çıkan bir salgıdır. Fitoplankton adı verilen mikro alglerin aşırı çoğalması sonucu ortaya çıkar. Bu mukoza benzeri yapı, suyun içindeki mikroorganizmalar için uygun bir beslenme habitatı oluşturur ve zararlı canlılar da bu salgının üzerinde toplanır.

Denizin üstünde gördüğümüz beyaz, köpük benzeri yapı aslında "buzdağının görünen kısmıdır". Denizin altında ise bu salgı bir tül gibi uzanır.

Marmara Denizi, geçen yıl su yüzeyini ve derinlerini saran müsilajla boğuştu. Müsilajın yoğunluğu arttı ve çevresel kaygılara neden oldu. Bu sene de müsilaj tehlikesiin Marmara'yı tehdit edeceği ifade ediliyor.

Müsilajın temel sebebi, atıkların denize boşaltılması. Bu sebep temelden çözülmedikçe müsilaj sorunu artarak devam edecek.

Deniz biyoloğu Mert Gökalp, "Marmara Denizi feryat ediyor. Bu, Marmara Denizi'nin foseptik çukuru olabileceğinin bir sinyali" uyarısını yapıyor.

Profesör Mustafa Sarı, Marmara Denizi'ne arıtmadan atık boşaltımının acilen durması gerektiğini vurguluyor.

Hidrobiyolog Levent Artüz ise bu durumun bir zincir ve sonuç olduğunu ifade ediyor.

Gelecekte ne bekliyor?

Müsilajın yakın ve uzak gelecekte Marmara Denizi'ni, deniz canlılarını ve çevresinde yaşayan insanları nasıl etkileyeceği henüz net değil.

Ancak çözüm için atık yönetimi, arıtma tesislerinin etkin kullanımı ve bilinçli tüketim önemlidir.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.