AB açıkça Rumdan yana
AB Komisyonu Sözcüsü Peter Stano, günlük basın brifinginde yaptığı açıklamada, "Anlaşmazlık ne olursa olsun, uluslararası hukuk ve iyi komşuluk ilişkileri çerçevesinde ele alınmalı" dedi.
Stano, AB'nin Doğu Akdeniz'de yaşanan gelişmelere ilişkin Türkiye'ye dair tutumunu koruduğunu belirterek diyalog ve müzakere çağrısında bulundu.
Türkiye müzakereden yana
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti Başkanlık Konseyi Başkanı Fayez Al Sarraj ile 27 Kasım'da İstanbul'da bir araya gelmişti.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığından yapılan açıklamada, görüşmede, Türkiye ile Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti arasında, 'Güvenlik ve Askeri İş Birliği Mutabakat Muhtırası' ile iki ülkenin uluslararası hukuktan kaynaklanan haklarının muhafazasını hedefleyen 'Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılmasına İlişkin Mutabakat Muhtırası'nın imzalandığı bildirilmişti.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy, Doğu Akdeniz'de deniz yetki alanlarına ilişkin Libya'yla imzalanan anlaşma hakkındaki soruya cevabında, anlaşmayla Doğu Akdeniz'de Türkiye'nin deniz yetki alanlarının batıdaki sınırlarının bir bölümünün belirlendiğini bildirmişti.
Aksoy, "Nitekim, Türkiye bu anlaşmayı imzalamadan önce tarafları hakkaniyet çerçevesinde bir uzlaşı için görüşmelere çağırmıştır ve halen de görüşmelere hazırdır. Ancak Türkiye'nin uluslararası hukuka dayalı ve hakkaniyeti temel alan bu yaklaşımı karşısında görüşmelere başlamak yerine sadece tek taraflı adımlar atarak Türkiye'yi suçlamak tercihine gidilmiştir" ifadelerini kullanmıştı.
Libya ile yapılan anlaşmanın anlamı
Türkiye'nin karşısına bugün Doğu Akdeniz'de dikilmek istenen engeller, Libya ile yapılan Münhasır Ekonomik Bölgelerin (MEB) belirlenmesine yönelik anlaşma ile çözüme kavuşturulmak isteniyor.
Nitekim Yunanistan Girit adası çevresindeki egemenlik alanını genişletmek suretiyle yalnızca Türkiye'ye ait 8 bin 900 kilometrekarelik deniz alanını işgal etmekle kalmayıp, Libya'ya ait olan asgari 39 bin kilometrekarelik alanı da -ki bu alan Libya'nın münhasır ekonomik bölgesinin yaklaşık üçte birine karşılık gelmektedir- gasp etmiş durumda.
Yunanistan'ın Akdeniz'deki ekonomik alanlarını genişletme hamlelerinin Balkanlar ve Kuzey Afrika'daki istikrarsızlıkla eşzamanlı gelişiyor olması da üzerinde durulması gereken bir başka dikkat çekici nokta.
AA