AB'nin ayak oyunları AB Türkiye'nin her işine burnunu sokma cesaretini göstermekte ve içimizdekileri yönetmeye çalışmaktadır. Son zamanlarda İnsan Hakları Derneği (İHD)'nin iddialarını ele alalım. Ülkedeki terörü bizzat yapan ve onu destekleyen ve çarpışmalarda güvenlik kuvvetlerimizi öldüren ve fakat çatışmalarda kendileri de ölen terörist mezarları bazı kimseler tarafından adeta bir ziyaret yerine dönüştürülmek istenmektedir. Eskiden sinmiş hiç ses çıkarmayarak hatta kendilerini belki de suçlu sayarak ağzını açmayan İHD Diyarbakır Kulp'taki mezarın ve oradaki infazların neredeyse hesabını sormaya kalkmaktadır. Sordukları sorular arasında Bolu Tugayı'nın işlediği suçlara ortak olarak başka kimler vardı denmektedir? Emirleri kimler vermiştir? Daha kaç toplu mezar vardır? denilmektedir! İslam mı AB'ye, AB mi İslam'a hakim olacak?Bu sözleri prof. B. Lewis'in sorusu bu oldu. Bu sözlerin içinde eğer biz İslam'ı dizginleyemezsek İslam bizim Avrupamızı İslamlaştıracak demek istemektedir. Demek ki İslam'ı tüm Avrupa'ya büyük etki yapacak ve orada hızlı bir şekilde yayılarak Hıristiyanlığı yavaş yavaş ortadan kaldıracak! Sonunda AB içinde bir türlü Dinler savaşı mı olacak? Ancak mantıken bakılırsa, 480 milyonluk bir Hıristiyan topluğu gelişmiş ve zengin bir AB devletleri tarafından desteklendiği göz önüne alınırsa, esas tersliklerin Müslüman İslam'da, yani gençlerimizin onlara iltihak etmesiyle sonuçlanması beklenebilir! Fakat demek ki her şeye rağmen Hıristiyan aleminin kendi mensuplarından, hele gençlerinden pek emin değiller. Bu sözlerde o mana çıkıyor ve öyle anlaşılıyor. Dinlerin, inancın koalisyonu olamaz Bunun yanında başka bir düşünce daha ortaya atılmaktadır. Melezleşme düşüncesi de şu anda bir nevi üçüncü şık olarak ortaya çıkmaktadır. Her ikisinden de birer azalarak bir melez-inançlı insan ortaya çıkarmak temel amaç olmuştur. Bu teorik olarak belki düşünülebilir ama pratik olarak mümkün olamaz. Çünkü İslam'da ya tam inanç vardır veya hiç yoktur. Öyle Biraz Hıristiyan biraz Müslüman diye bir inanç-din koalisyonu olamaz! İslam bir bütündür ve ancak öyle kabul edilirse mensubu olunabilir. Onun dışındaki kombinasyonlar ancak insanların kafalarındaki fikir seviyesinde kalır ama inanç olarak bir şeyi ifade etmez ve edemez. AB ile müzakereleri Babacan yönetecek Bakanlar Kurulu 17 Ocak 2005 tarihinde toplandı ve şu kararı aldı: 1 - Abdullah Gül müzakere heyeti başkanı, 2 - Baş müzakereci ise Ali Babacan olacaktır. Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı Ali Babacan'ın Baş Müzakereci olması piyasada olumlu karşılandı. Bu heyetin oluşumundan Brüksel çevresinin de memnun olduğu iddia edilmektedir. Bundan sonra Brüksel'den bir heyet gelip Ankara'da toplantılar yapılmaktadır.. Böylece bir ortak izleme komitesi oluşturulacaktır. Bu komite Türkiye Ekonomisinin AB'ye uyumunu ve AB'den yapılacak bazı yardımları da değerlendirecektir. Bu komite ayrıca: Ekonomik-Siyasi-Sosyal-Kültürel, Yapısal gelişmeleri de değerlendirecek ve uygulamaları yerinde değerlendirecektir. Bunun için de Türkiye'ye periyodik olarak gelip gidecektir. AB Komisyonu Heyeti, Dünya Bankası, Birleşmiş Milletler(BM) ve Uluslararası Para Fonu (İMF)'nin raporları ve incelemelerinden de faydalanacaktır. Görüşmelerde hibe ve yardımların önemli bir yer tutması beklenmektedir. AB Komisyonu Türkiye'ye yaklaşık olara 1 milyar 50 milyon euroluk yardımda bulunacağı bildirilmektedir. Not: Vaatler kolay veriliyor. Ama onların tatbikatı oldukça zor oluyor. Mesela Kıbrıs'a da Referandumdan sonra neler vaadedildi. Ama neredeyse 1 yıldan fazla vakit geçti, yardımdan hiçbir haber yok! Unutulup gitti. Öte yandan bu komiteler tarafından Türkiye'deki tüm kurumlar bir nevi check-uptan geçirilip onlara uygun duruma getirilmeye çalışılacaktır.
Prof. Dr. Cahit Babuna / diğer yazıları
- Batı kültüründe toplumsal çöküş -2- / 22.10.2006
- Batı kültüründe toplumsal çöküş / 21.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 20.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 19.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler / 18.10.2006
- Oruç tutmak, aç kalmak değildir / 15.10.2006
- Ramazan-ı Şerif temizlenme ayı / 14.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 09.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 08.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -3- / 07.10.2006
- Batı kültüründe toplumsal çöküş / 21.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 20.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 19.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler / 18.10.2006
- Oruç tutmak, aç kalmak değildir / 15.10.2006
- Ramazan-ı Şerif temizlenme ayı / 14.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 09.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 08.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -3- / 07.10.2006