ABD ile PKK dansı

ABD'li komutan Pace de, PKK konusunda gözümüzün içine baka baka yalan söyledi. Kısaca Washington'un PKK'nın hamiliğinden vazgeçeceği yok. Tercüman'dan  Ömer Lütfi Mete değerlendiriyor ABD Genel Kurmay Başkanı Peter Pace, Ankara'da şirinlik muskasıyla ekranlarda ittifak ve dostluk söylemlerinde bulunurken kapalı kapılar ardında İran'a saldırı için "Türkiye'yi de kiralama" anlamına gelecek pazarlıklara girişti. Diplomat dilli bu asker, Kandil Dağı'ndaki PKK için de bütün ABD şahinleri gibi gözümüzün içine bakarak aşağı yukarı aynı ezberin yalanını söyledi. - Şimdilik Irak'ın genel huzuruna yoğunlaştığımız için PKK ile uğraşamıyoruz. Yoksa her terör örgütü gibi PKK sizin de, bizim de ortak düşmanımızdır!Aynı gün ABD'li komutanı kökten yalanlayan Türk komutanın sözleri kulaklarda yankılanıyordu:- Terör en kötü evlattır; kendisini besleyenleri de vurur.Şüphesiz, Genelkurmay Başkanı Özkök bu hikmeti doğrudan ABD'li komutanı yalanlamak maksadıyla dile getirmiş değildir. Ancak ortaya söylenen çağın gerçeği, isteseniz de istemeseniz de başta ABD olmak üzere terör örgütlerini kullanan bütün uzun elli ülkeleri hedef alır. Mesele, bu ve benzeri terör yakınmalarında bulunan yetkililere halkın ve kamuoyun yapabileceği bir katkı olmamasındadır. Daha açıkçası, birilerinin terörü evlat gibi beslediklerini biliyorsanız, yapacağınız iş yakınıp durduğunuz bu canilerin bir gün gelip anne-babalarını da vurmalarını beklemek değildir. Ayrıca bir vatandaş olarak Türk yetkililerin ikide bir ABD'lilere "bizi PKK'dan kurtar" demeye gelen istekler ilettiklerine dair açıklamalardan dayanılmaz bir utanç duyuyorum. Kendi işimizi kendimiz göremiyorsak bunu dünya-âleme ilan etmenin "bizde kurmay akıl ve devlet bilinci yoktur" diye bağırmaktan farkı nedir? 'PKK'yı niye destekliyorsun diye ABD ile dalaşalım' demiyorum. Dünden bugüne kapalı kapılar ardında iki yüzlü müttefiklerimizin bu kahpeliklerini şikâyet konusu yapabiliyorsak, neden halka dönüp içerdeki sözümüzü acizlik lisanına tercüme ediyoruz: - Kandil Dağı'ndaki PKK konusunda kendilerinin harekete geçmesini beklediğimizi tekrar ifade ettik.İyi halt ettiniz! Kendinizi ve ülkenizi zavallı göstermeyi milyonuncu defa becerdiniz! Elbette PKK'yı ve benzeri maşaları kullanan güçlerin çirkeflik boyutlarını küçümsediğim, uyguladıkları sayısız kahpelik yöntemlerini inkâr ettiğim yok. Zaten kendileri de itiraf ediyorlar ki, iktisadi bunalımlarımızın bile faili onlar. Irak'a savaşından önce bunun belirtilerini görenleri 'komplo' yazmakla eleştirenler, şimdi meselâ ABD şahinliğinin içinden gelen belgeleri yüzsüzce görmezden geliyorlar. Malum bu yönde sızan son belge bir kitaptaki 'madem Türkiye Irak savaşı için istediklerimizi vermiyor, öyleyse iktisadi bunalımın çıkmasını engellemeyelim' ifadesidir. Kahpenin diplomatik nezaketi de bu kadar! Kitap yayınlanınca Türkiye' deki sağır sultanın da öğreneceği gerçeği güya kibarca dile getiriyor, 'iktisadi bunalım çıkaralım' demiyor da 'çıkmasını engellemeyelim' diyor. Aslında sözde diplomatik nezaketleri bile iğrenç bir kibir yansıtıyor. Bu ifadenin günlük dile tercümesi keskin bir hakarettir:'Türkiye'de zaten sürekli iktisadi bunalım çıkar. Her dakika çıkmıyorsa engelleyen biziz, bu seferlik ceza olarak engellemeyelim de ders olsun!