Başbakan Erdoğan'ın çabaları Başbakan Erdoğan 11 Eylül hadiselerinin yanlış anlaşıldığını ve bunun zararlarını anlatmaya çalıştı. Medeniyetler anlaşmalarından işbirliğinden bahsetti. İspanya ile bu hususta işbirliği yapmaya çalıştığını ve halen de devam ettiğini dile getirdi. Ancak AB bu hususları eğer çok sıkışırsa, yani mecbur olursa kabule yanaşacak. Şimdi AB, Danimarka'nın karikatür krizi sebebiyle zor durumda kaldı. Onun için Başbakanımız Erdoğan, Avusturya temsilcisi tarafından Mart'taki dış işleri bakanları toplantısına çağrılmış bulunmaktadır. Erdoğan'dan bu hususta arabuluculuk ve yardım istenmiştir. Bu sebeple Başbakan 11 Eylül sonrası dönemin, farklı kültürler ve medeniyetler arasındaki temel anlayışın ne kadar kırılgan olduğunu ve karşılıklı önyargıların ne kadar çabuk derinleşebildiğini gösterdiğini de anlattı. Ayrıca terörün dinle ve inançla ilgisi olmadığını da vurguladı. Hiçbir din terörü kabul etmez. İnsan öldürmeyi hoş görmez, dedi. Onun için terörün arkasında dinin aranması ve ona göre ayırım yapılmasının yanlış olacağını da belirtti. Mesela 'Bulunduğumuz coğrafyanın Türkiye'ye, Avrupa ve Asya kültürleri ile "dinler arasındaki diyaloğun" ilerletilmesinde özel bir sorumluluk yüklediğinin bilincindeyiz, dedi. Ayrıca Demokrasi çok boyutlu düşünce sistemidir diye de ilave etti. Ancak Demokrasilerde düşünce ve ifade özgürlü yanında inanç özgürlükleri de vardır. Bunları beraber ve dengeli yürütmek gerekir. İnsanların tüm hakları eşit olarak verildiğinde onlar o zaman mutlu bir şekilde yaşamış olurlar. Her türlü ayrıcalık ise aradaki düşmanlıkları körükler ve çatışmalara sebep olur. Sonuç: 1 - Hıristiyan alemi Mr. W.Bush'un 11 Eylül hadiselerden sonra ilan ettiği "Haçlı Savaşı" tüm yalanlamalardan sonra dahi görünürde hızla devam etmektedir. Hungthinton zaten bu savaşın projesini hazırlamış ve yollarını göstermişti. 2 - ABD şu anda dünyada en güçlü devleti temsil ediyor. Aynı zamanda şimdiye kadar ki tavrında en demokratik insan haklarını ve adaleti koruyan Devleti temsil ediyordu. Ancak Rusya çökünce ABD, tüm gücünü ele alarak İnsan Haklarını, Adaleti ve Demokrasiyi bir tarafa itip geleceğe dönük enerji (Doğal Gaz ve Petrol) yataklarını ele geçirmeyi yeğledi. Onun için önce Orta Asya'yı tutmayı planlayarak Afganistan'ı, daha sonra da Irak'ı aynı bahanelerle "demokrasi uğruna" işgal etti. 3 - ABD - Birleşmiş Milletler'i istediği zaman (zora düştüğü zaman) kullanmakta, ancak işine gelmediği zaman BM'ye hiç sormadan hareket etmektedir. Afganistan'da kısmen Irak işgalinde ise BM'ye hiç aldırmadan işgali yaptı. Şimdi İran'a karşı ise BM'yi kullanmak istiyor. Çünkü İran çetin cevizdir. Kendi başına İran'la savaşmayı göze alamaz, bu savaş ABD'ye çok pahalıya malolur. 4 - Çin 20 yıldan beri hızlı ilerleme kaydetmektedir. Rusya, petrol ve yeraltı enerji zengini olarak gittikçe toparlandı. Petrol fiyatları gün geçtikçe pahalılaşıyor. İran da petrol zengini, üstelik İran'ın içi tamamen homojen. Diğer ülkelerdeki gibi ABD taraftarları veya başka türlü vatan hainleri pek yok. Üstelik İran'daki idari sistem de ABD'nin içten vurmayı kolaylaştıracak bir rejim de yok. 5 - İran 1.500.000 km karelik büyük bir Körfez ülkesi. Petrol ve yer altı gazı ile bölgenin en zenginleri arasında yer almaktadır. Kısacası enerji zengini denilebilir. Füzeleri ve savaş sanayi de var. Rejimi de homojen inançlı ve ABD'nin ne yapmak istediğini bildiğini iddia eden idarecilerin elinde. Kafkaslarda yaptığı gibi ABD burada Kadife eldivenli Devrimleri pek yapamayacak. 6 - ABD İran'a askeri harekatı göze alamamaktadır. Oraya girerse Vietnam'dan beter olur. Rusya'nın Afganistan'daki akıbetine de uğrayabilir. 7 - İran Çin'e çok yakın hatta komşu sayılır. Onun için ABD, Çin yardımlarını da hesaba katmak zorunda kalmaktadır. Çin şu anda hızlı ilerliyor. Ancak ABD'nin arkasında hızlı adımlarla yaklaşmaktadır. Nüfusu 1.300.000.000 kadardır. Üstelik tüm Nükleer ve uzay sanayi silahlarına da sahip. ABD Çin'e sataşmayı da göze alamaz. 8 - AB zaten çoktan inişe geçmiş durumda. ABD ise şu anda zirvede görülmektedir. Ancak son hadiseler bu devi çok yordu. Şimdi Irak'taki bataklıktan nasıl çıkacağını bilmiyor. Etraftan devamlı olarak yardım aramaktadır. Şu anda umutları Türkiye'nin savaşa girmesindedir. Ancak bunu başarabileceğini zannetmiyorum. Tüm bu yazılardan sonra şunu ilave etmekte ve bilmekte fayda görüyorum: Batı Müslümanlara yaptığı tüm kötülükleri, iyi sözlerle, yardım vaatleriyle ve yardımsever tavırlarıyla yerine getirmektedir. İyiliksever davranışlarını "ambalaj" olarak kullanmaktadır. Ambalajı açtıktan sonra ise acı gerçek ortaya çıkmaktadır. O hususa çok dikkat edilmesi gerekir. Onun için bu sözlere inanarak artık dostuz dediğiniz zaman en büyük darbeyi yemiş olabilirsiniz, olabiliriz! Batı bu zihniyetini değiştirmedikçe ve bu üstünlük kompleksinden kurtulmadıkça onlarla samimi dostluk kurmak hemen hemen imkansızdır. Devletler de insanlar gibi belirli mevkilere ancak geldikleri zaman özellikleri meydana çıkmaktadır. ABD bu dünya liderliği sınavını pek başaramadı. Geri gidişi pek uzakta sayılmaz. Belki bir müddet daha zirvede kalmayı başarabilir. Belki daha çok can yakar ama er geç ancak bu hatalarından vazgeçmezse er veya geç liderliğini kaybedecektir. (SON)
Prof. Dr. Cahit Babuna / diğer yazıları
- Batı kültüründe toplumsal çöküş -2- / 22.10.2006
- Batı kültüründe toplumsal çöküş / 21.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 20.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 19.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler / 18.10.2006
- Oruç tutmak, aç kalmak değildir / 15.10.2006
- Ramazan-ı Şerif temizlenme ayı / 14.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 09.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 08.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -3- / 07.10.2006
- Batı kültüründe toplumsal çöküş / 21.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 20.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 19.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler / 18.10.2006
- Oruç tutmak, aç kalmak değildir / 15.10.2006
- Ramazan-ı Şerif temizlenme ayı / 14.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 09.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 08.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -3- / 07.10.2006