ABD yetkililerinin, Camiler, evler ve bürolar da dahil Müslümanlara ait mekanlarda radyasyon düzeylerini izlediği ileri sürüldü. ABD yetkililerinin, 11 Eylül'den bu yana nükleer bomba aramak için sürdürülen çok gizli bir program çerçevesinde camiler, evler ve bürolar da dahil Müslümanlara ait mekanlarda radyasyon düzeylerini izlediği ileri sürüldü. U.S. News and World Report gazetesinde yayınlanan haberde, Washington D.C bölgesi ve 5 başka kentte sürdürülen gizli programda, yüzden fazla mekanın izlendiği belirtildi. Haberde, "birçok kez izleme altındaki mekanlara görevlilerin, hiçbir arama izni veya mahkeme kararı olmadan girdiği'' ileri sürüldü. 2002'nin başında başlatılan izleme programını Federal Soruşturma Dairesi'nin (FBI) Enerji Bölümü Nükleer Acil Durumlar Destek Birimi yürüttü. Programın en faal olduğu dönemlerde üç araç Washington bölgesinde günde 120 mekanı izliyordu ve FBI'ın seçtiği bu yerler arasında çok bilinen camiler ve bürolar bulunuyordu. İzlenen hedeflerinin tamamına yakının Müslümanlara ait olduğu ve bu mekanlardaki insanların büyük bölümünün ABD vatandaşı olduğu kaydedildi. İzleme programının Chicago, Detroit, Las Vegas, New York ve Seattle kentlerinde de yürütüldüğü belirtilen haberde, izleme programı ile ilgili bilgi verilen yetkililer arasında ABD Başkan Yardımı Dick Cheney'in de bulunduğu yazıldı.İkili adalet sistemiAmerikan-İslam İlişkiler Konseyi adlı kuruluş, yaptığı açıklamada, izleme haberi, telefon dinleme ile ilgili haberler de dikkate alındığında, "artık yasalara göre yönetilen değil, korkunun anayasal hakları ayaklar altına aldığı bir ülkede yaşadığımız izlenimine yol açabilir'' dedi. Açıklamada, "bütün Amerikalılar ikili bir adalet sistemine doğru açık bir gidiş konusunda endişe duymalıdırlar.Bu sistem, vatandaşların çoğunluğu için tam adalet, Müslümanlar için ise kısıtlanmış haklardan oluşuyor'' denildi. Haberde görüşlerine yer verilen federal yetkililer ise programın yasal olduğunu ve tespit edilmesi gereken radyasyon düzeyleri için arama iznine veya mahkeme kararına gerek olmadığını savundular. Yetkililer, ayrıca programın özellikle Müslümanları hedef aldığı iddiasını reddettiler. FBI sözcüsü ise konuyla ilgili açıklama yapmayı reddetti. Adalet Bakanlığı sözcüsü Brian Roehrkasse ise El Kaide'nin açıkça kimyasal, biyolojik, radyolojik ve nükleer silahlar elde etme niyetinden endişe duyduklarını ve tehditleri engellemek amacıyla havayı kontrol etmek için çalışmalar yaptıklarını belirtti.